Güney Kıbrıs’ta varlığını sürdüren “Sol Kanat” örgütü, Başkan Nikos Anastasiadis’in takındığı tutumun Kıbrıslı Türkler arasında var olan tüm çözüm umutlarını öldürmeyi başardığını belirtti ve Crans- Montana zirvesinin başarısızlığı sonrasında Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının tutumunun önemli ölçüde sertleştiğini ifade etti.

Güney Kıbrıs’taki Sol Kanat örgütü, Güney Kıbrıs’taki sağ kesimin, 3 numaralı parseldeki sondajın engellenmesine ilişkin çatışma nitelikli söylemlerinin, geri dönüşü olmayacak koşulları ve çatışma ve adanın kesin bölünmesi sonucunu doğuracak tehlikeleri yaratmaya yönelttiğini kaydetti.

“Anastasiadis hükümetinin tutumu ise bu söylemi, içerisinden çıkamayacağı bir çıkmaza doğru götürmektedir” diyen Sol Kanat, “Yeni bir savaş tehlikesi altına girmeyi ya da Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin yakın gelecekte başlayabilecek yeni bir girişimi imkansız hale getirmek istemiyorsak, çözüm müzakerelerinin koşulsuz şartsız hemen başlaması gereklidir” şeklinde belirtti.

Crans- Montana zirvesinin başarısızlığı sonrasında, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının tutumunun önemli ölçüde sertleştiğini dile getiren Sol Kanat, “Anastasiadis ve Sağ kanat, bu tutum sertleşmesini, müzakerelerde izledikleri kendi tutumlarına, müzakerelerden çekilmelerine ve diyaloğun başarısızlığına bahane olarak sunmaktadırlar” dedi.

Sol Kanat, “Anastasiadis ve sağ kesimin bu tutumu, karşı tarafın tutumunun sertleşmesinin sebebinin, Anastasiadis’in Kıbrıs sorununun, bugün ikiyüzlü bir şekilde atıfta bulunduğu Guterres tezleri temelinde çözülmesi yönünde ilerlememesi yüzünden olduğunu görmezden gelmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

“Kıbrıslı Türk sol partilere

Anastasiadis’in bu tutumlarının Kıbrıslı Türkler arasında var olan tüm çözüm umutlarını öldürmeyi başardığını belirten Sol Kanat, Kıbrıslı Türklere, Türkiye’nin korumasını çıkış yolu olarak kabul etmekten başka bir seçenek bırakmadığını kaydetti.

Anastasiadis’in tavrının, Kıbrıslı Rumlarla etkin direniş çabalarındaki Kıbrıslı Türk sol partilerini dahi döndürmeyi ve Kıbrıslı Rumları gelecekteki ortakları olarak görmeleri fikrini değiştirmeyi başardığını ifade eden Sol Kanat, “Akıncı gibi yeniden birleşme yanlısı bir lideri, karşısındaki müzakereciye güvenmeyen ve Türkiye’nin kendisine sağladığı silahlara güvenen bir lidere dönüştürmeyi başarmıştır” dedi.

Anastasiadis izlediği tutumla, Kıbrıslı Rumların düşüncelerini çözümden uzaklaştırmayı da başardığını söyleyen Sol Kanat, Kıbrıs Rum toplumunu, çözümün bulunamayacağına ikna etmiş ve böylece “ikinci en iyi çözümü”, bölünmeyi, tartışılabilir bir seçenek olarak ortaya koyduğunu dile getirdi.

“Kıbrıs Rum toplumunu, Rauf Denktaş’ın hayali olan şey için yalvarır konuma, zavallı bir konuma getirmiştir” diyen Sol Kanat, “AKEL’in bu durum karşısındaki tutumu ise kabul edilemeyecek düzeyde bulanıktır” dedi.

Dikkatle, yapılan eleştiriler ve hemfikir olunmadığının dile getirilmesinin, yıkıma giden bu süreci durdurmak için yeterli olmadığını belirten Sol Kanat, yapılması gereken şeyin, hükümetin politikasının şikayet edilmesi ve tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunulması olduğunu kaydetti.

Krizle baş edebilmek adına Kıbrıslı Türk sol partilerine hemen çağrıda bulunulması gerekliliğine dikkat çeken Sol Kanat, Kıbrıslı Rumlara ve Türklere, Anastasiadis’in yıkıcı politikasının izah edilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.

Sol Kanat son olarak, “Savaş ihtimali karşısında milli birlik oyunlarına yer yoktur. Bizi maceralara sürüklemesi kaçınılmazdır” şeklinde belirtti.