Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''İnsanlar gibi ülkeler de partiler de sürekli sınamalara maruz kalırlar. AK Parti olarak son yıllarda siyasi ekonomik ve sosyal pek çok sınamayla karşı karşıya kaldık.
Milletimizle beraber ülkedeki milli yerli duruş sahibi kesimlerle birlikte bu tuzakların oyunların hepsini de boşa çıkarttık. Bizi en çok üzen bu ülkede siyasi alternatif konumunda bulunması gereken partinin Türk milletinin düşmanları ile aynı safta yer almış olmasıdır. Biz, en kritik dönemlerde düşmanlarımızın safında yer alanlardan, onların bize yönelmiş siyasi ve ekonomik silahlarına adeta cephane taşıyanlardan muzdaribiz.
''CHP'Yİ ONLARIN YANINDA BULUYORUZ''
Bizi üzüntüye gark eden zihniyetin en büyük temsilcisi ana muhalefet partisi CHP'dir. Gezi olaylarında vandallarla mücadele ediyoruz CHP'yi onların yanında buluyoruz.
Biz gece Atatürk Havalimanı'na iniyoruz bizden 2-2,5 saat önce Bay Kemal oradan tanklar öncülüğünde otomobile bindiriliyor Bakırköy Belediye Başkanının evinden darbeyi kahvesini yudumlayarak izliyor. Sen böyle bir adamsın. Korkaksın, ürkeksin, ne millisin ne yerlisin. Ana muhalefet partisi her zamanki gibi safını ülkesinin ve milletinin değil, karşı tarafın yanında belirleyerek, hezeyanlarla ortalığı karıştırmaya çalışıyor. Bunun adı muhalefet değildir, bunun adı fırsatçılık bile değildir. Milletin geleceğine umutla bakmaya ihtiyaç duyduğu dönemde bühtanlarla, umut cellatlığı yapmanın adı olsa olsa alçaklıktır.
IMF AÇIKLAMASI: BİZ O DEFTERİ KAPATTIK
Birileri bize IMF'ten size destek verelim diyor. Biz o defteri kapattık. Şu anda ülkemize yatırım için arayıştayız. Siyasi bağımsızlık gibi ekonomik bağımsızlığın bedelinin de yüksek olduğunu hep birlikte yaşayarak gördük. Bugün Türkiye, IMF'nin kredi desteğine ve buna bağlı teknik yardımına ihtiyaç duyabileceği seviyenin hamdolsun çok ama çok uzağında duruyor. Türkiye, IMF defterini tekrar açmamak üzere kapatmıştır. İlk IMF anlaşmasının altında Gürsel'in, onu takip eden dört anlaşmanın altında da CHP Genel Başkanı İnönü'nün imzası vardır Bay Kemal. Ülkemizin başına IMF musibetini saran CHP'nin geçmişi daha vahim siyasi ve ekonomik sabıkalarla doludur. Bir parti düşünün, Amerikan yardımını sevinç naralarıyla karşıladığı dönemin ardından geçen 70 yılı aşkın süreye rağmen, hala aynı zihniyette ısrar ediyor. Dünya değişmiş, Türkiye değişmiş, siyasi ve ekonomik mantık değişmiş ama CHP hiç değişmemiş. Bunun adı istikrar değil, ilkelliktir. 2019 mahalli seçimlerinde CHP'nin bir kez daha boyunun ölçüsünü alacağına inanıyorum.
''CEZAEVLERİNİ BOŞALTMAK İÇİN AF ÇIKARILMAZ''
Af meselesinden çocuk istismarına geniş yelpazeye yayılan tartışma konularında bizim öncelikli ölçümüz mahşeri vicdandır. Geçmişte çok aflar çıkarıldı. 'Bu affı çıkarır da bundan ne kadar siyasi rant elde ederiz'... Biz böyle düşünemeyiz. Geçmişte bunları gördük. Rahşan affından gördük ondan önceki aflarda gördük. Biz aynı şekilde adım atamayız. Ölçü belli. Bu ölçüye göre talimatımızı kendilerine verdik. Yapılabilecek bir şey varsa bunu en geniş anlamda çalışmalarınızı yapın bu konuda ne gibi adımlar atarız bakalım. Efendim 'Cezaevleri dolmuş.' Cezaevlerini boşaltmak için af çıkarılmaz. Adaleti tesis hukukla olur, anlık ayaküstü düzenlemelerle değil. Adaleti tesis hukukla olur, anlık düzenlemelerle değil. Adalet Bakanlığı yeni bir çalışma yapıyor. Macaristan'dan döndükten sonra brifing alacağım" dedi.
"BUNUN ÜLKEMİZDE OLAMASI ÇOK ÜZÜCÜ"
Kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili de açıklama yapan Erdoğan, "Özellikle İstanbul'a giriş-çıkışlar inceleniyor savcılık ne gibi bir açıklama yapacak ısrarla beklentisi içindeyiz. Benim çok eski tanıdığım bir gazeteci arkadaşımız. Bunun ülkemizde olması çok üzücü. Bu işin takibindeyim, sonucu tüm dünyaya duyuracağım. İnşallah arzu etmediğimiz bir sonuçla karşılaşmayız" dedi.
