banner2

Acı tarifsiz. Ama, insanlığını yitirmişlere rağmen insanlığımız da büyük

“Bu acı Kıbrıs’a çok fazla”… Deprem faciası sürecinde söylenen bu ifade, içinde bulunduğumuz duyguyu yansıtmaktadır.

Türkiye’de yaşanan deprem faciasında yarısı çocuk maalesef 48 vatandaşımızı enkaz altında kaybettik.

Ülkenin tamamı tarifsiz bir acı içinde olan ailelerle birlikte bu acıyı ve öfkeyi yaşamıştır, yaşamaktadır ve yaşayacaktır.

Küçücük bir ada her koldan Anadolu’ya yardıma koşuşturdu. Fiziken gitip enkazlarda umut peşinde koşanlar, depremzadelere yardım toplama ve ulaştırma amaçlı organizasyonlarla çok önemli bir insanlık görevimizi yerine getiriyoruz.

KKTC hükümetinin depremle ilgili adım atıp olay yerinde yer alma noktasında geç kalındığı görüşümü saklı tutarak, Adıyaman’a varıldıktan sonraki sürecin iyi yönetildiğini de belirtmek gerekir.

Günlerce umut besleyerek enkaz altında kalan canlarımızın sağ çıkmasını beklerken, umut mucize beklentisine ardından da gözyaşlarına dönüştü.

Dünden itibaren ülkenin dört bir yanında düzenlenen cenaze törenleriyle dinmeyen acı aynı zamanda öfkeyi, hesap sormayı da tetiklemektedir.

Adıyaman’daki İsias Otel, görgü tanıkları ve uzman diliyle değrlendirmelerde bulunanlara göre sorunlu bir yapıydı. Halkın bu otel yönetimine hesap sorma beklentisini erken görüp adım atan hükümetin takibi bırakmaması gerekir.

Yukarıda bahsettiğim gibi ülkemizin her noktasına yayılan bir yardımseverlik ruhuyla “depremzadelere nasıl yardımcı olabilirim” diye çırpınan vatandaşlar, Güney Kıbrıs’tan gelecek yardımı engellediği gerekçesiyle Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nda haklı bir öfke kustu.

Tahsin bey maalesef böyle insani durumda bile fanatik duygularının esiri kalmıştır. Anadolu’da her bir damla suya ihtiyaç duyulurken, tüm politikasını Anadolu üzerine şekillendiren bir politikacının bu tavrını anlama ya da sorgulamaya fazla enerji tüketmemek gerek.

“İnsanlık” en kötü durumlarda kendini göstermektedir. Fransa’da bir karikatüristin Türkiye aleyhine çizdiği karikatürü “işte bizi istemiyorlar” edebiyatına malzeme yapanlar Yunanlılar ya da Kıbrıslı Rumların yardımseverliğini görmezlikten gelirler, hatta bir artniyet arayışıyla tetikte beklerler.

İşte bu yapıda olanlar insanlık duygusunu yitirmiş, sevmeyi unutmuş insanlardır. Deprem bu tip insanları bize tüm açıklığıyla göstermiştir.

Maalesef deprem felayetinin ilk aşaması olan enkaz altında olan yurttaşlarımıza ulaştık ve onları sonsuz yolculuğa uğurluyoruz.

YORUM EKLE
YORUMLAR
kazim Altan
kazim Altan - 1 yıl Önce

Çocuklarımız enkaz altından çıkmak için yardım beklerken, kürekleri aheste çeken yöneticileri derhal istifaya davet ediyoruz. Olmazsa, Gorevden alinip Yargilanmalilar.

banner12

banner1