Melihat Haksız
Gazimağusa Silver Beach’te 30 Mayıs sabahı ölü olarak bulunan 26 yaşındaki Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun şüpheli ölümü üzerindeki sis perdesi hala aralanmadı.
Ahsen Nur’un ailesi, avukatları ve 41 kadın örgütü bugün Lefkoşa’daki Polis Genel Müdürlüğü önünde bir araya gelerek adalet talebinde bulundu. Ellerinde pankartlarla “Adalet Nerede?”, “Ahsen İçin Adalet” sloganları taşıyan grup, yetkililere dosyanın derinlemesine ve tarafsız bir biçimde soruşturulması çağrısı yaptı.
Ahsen’in kardeşi gözyaşları içinde yaptığı açıklamada, “Artık susmayacağız! Bu dosya kapanmadan, sorumlular hesap vermeden bu işin peşini bırakmayacağız,” dedi. Ablası ayrıca, tüm şüphelerin Ahsen’in erkek arkadaşı üzerinde yoğunlaştığını ve olayda ihmaller zinciri bulunduğunu dile getirdi.
"Ablam bir ilişkide öldü. Bu kader değil, bu çürüme!"
Ahsen’in kız kardeşi ise yaptığı açıklamada, “Telefonu ve anahtarı bulunamadı. Şüphelerin hepsi sevgilisini gösteriyor. Bir kadının en güvende olması gereken yerde, ilişkide, hayatı elinden alındı. Bu kader değil, sistematik bir çürümedir. Ablam yaşarken kimseye boyun eğmeyen bir kadındı. Onun anısını yaşatmanın en doğru yolu bu zalimliğe karşı sesimizi yükseltmektir,” ifadelerini kullandı.
Avukat Tacan Reynar: Etkin soruşturma yapılmıyor, güven kaybı yaşanıyor
Ailenin avukatı Tacan Reynar, yürütülen soruşturmanın yetersiz olduğunu vurguladı. “Ahsen’i 30 Mayıs’ta Silver Beach’te kaybettik. O günden bu yana Gazimağusa Polis Müdürlüğü etkin bir soruşturma yürütmedi. Çarşamba günü aileyle birlikte karakola gittik, orada hoş olmayan tavırlarla karşılaştık. Ailenin bugüne kadar resmi şikayetleri bile alınmadı. Sadece bir arkadaşının şikayeti var, o da eksik alındı. Aile üyeleri ifade vermek istediğinde, yanlarında avukat olmadan ifade vermeye zorlandılar,” dedi.
Reynar ayrıca, Ahsen’in erkek arkadaşının bir polis memuru olması ve halen görevde bulunmasının şüpheleri artırdığını belirterek, “Bu kişinin görevde kalması bile başlı başına bir soruşturma engelidir. Güven zedelenmiştir. Etkin, bağımsız bir soruşturma yapılmasını talep ediyoruz,” diye konuştu.
Avukat Cansu Nazlı: Aynı sahilde başka bir kadın da öldü, o dosya da kapatılmadı
Türkiye’deki aile bireylerini temsilen açıklama yapan avukat Cansu Nazlı ise Ahsen’in ölümünün münferit olmadığını söyledi. “Geçtiğimiz yıl Ahsen’in ölü bulunduğu aynı yerde Güldeniz isimli bir kadın kardeşimiz daha ölü bulundu. O dosya da hala açığa kavuşmadı. Kadınların şüpheli ölümleri etkin soruşturulmadığı için bu ölümler artarak devam ediyor,” dedi.
Nazlı, aile bireylerinin yaşadığı ifade verme zorluklarına da değinerek, “Mausa Polis Müdürlüğü’nde avukatsız ifade almaya zorlama, tanık ifadelerinde usulsüzlük ve soruşturmayı gizleme yönünde tavırlar sergilendi. Bu nedenle bağımsız bir tahkikat memurunun görevlendirilmesi için resmi başvurumuzu yaptık,” ifadelerini kullandı.
Toplumsal Mücadele Platformu: Kadınlar ölüyor, sistem susuyor
41 kadın ve sivil toplum örgütünün birleştiği Toplumsal Mücadele Platformu da yaptığı ortak açıklamada, Ahsen’in ölümünün bir kadın cinayeti olabileceği şüphesini taşıdığını belirtti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ahsen’in ölümü kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik ihlallerin, şiddetin ve cezasızlık düzeninin bir yansımasıdır. Bu yalnızca Ahsen için değil, tüm kadınlar için adalet çağrısıdır. Deliller karartılmadan, şeffaf ve tarafsız bir soruşturma yürütülmeli; şüpheli polis görevden el çektirilmelidir. Unutulmasın, adalet gecikirse adaletsizlik büyür.”
Geçtiğimiz yıl aynı sahilde yaşamını yitiren Güldeniz Özel’in ölümü halaa aydınlatılamazken, Ahsen Nur’un dosyasının da aynı akıbeti yaşamaması için kamuoyunun ve örgütlerin baskısı sürüyor.
Fotoğraflar: Haber Kıbrıs



