Görevde olduğum 2009-13 ve 2016-18 dönemlerinde bütün tüketicilerin sayaçlarının tamamını elektronik sayaçlarla değişerek yeniledik. Bakanlığım döneminde vatandaşımıza elektrik fatura bedelini azaltabilme ve ayni anda etkin üretim planlaması yapılabilmesi gayesi ile elektronik sayaçlarını ülkemizin tamamını kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmasını planladık ve bakanlığım döneminde çok büyük bir bölümünü tamamlamıştık.
Bu şekilde bugün itibarı ile toplam tüketimin %40 civarlarında bir bölümünün gerçekleştiği zaman aralığı olan 22:00-07:00 diliminde tüketimin daha da fazla artması teşvik edilmiş oluyor. Ters bir anlayışla bu bölüm teşvik ediliyor. Yani çoklu tarife uygulamalarının genel amacının tam tersine işleyen bir durum meydana getiriyorlar. Verimsizliği teşvik ediyorlar. Haliyle tüketimin gün içine dağıtılmasına hizmet etmeyip tam tersine makinalara daha fazla yüklenilmiş olacak.
Diğer taraftan da 22:00'den sonra tüketim ağırılığına en fazla sahip tüketici grubu olan eğlence merkezleri ve kumarhaneler en ucuz tarifeye sahip olmuş oluyor. Yeni çoklu tarife düzenlemesi ile oluşan fiyatlandırma içinde en ağır bedel Sanayi ile Ticaret kesimine ve Vatandaşa ödettirilecektir.
Yapılması gerekenin puvantın yüksek olduğu saat dilimlerinde hangi tüketim gruplarının tüketimi artırdığına bakmak lazım. Bu düzenlemeye göre vatandaşa bazı zaman aralığında teşvik uygulaması yapıldığı ifade edilmeye çalışılıyor. Bu noktada, amaç vatandaşın faturasını daha ucuza getirmesi sağlamak ve makinelerin yüklendiği yükü düşürmek olmalıydı. Ülkemiz elektrik üretim kapasitesi yıllık 2,8 milyar kws olmasına rağmen, 2017 ve 2018 yılında sadece 1,6 milyar kws üretilmiştir. Dolayısıla çoklu tarife düzenlemesinin diğer ana amacı ise halen kapasitesinin yüzde 50’si kullanılan makinalardan daha fazla bir randıman sağlanmasına olanak vermek olmalıydı.
Sn. Bakan'ın zam yapılmak sorunda olduğu yönündeki düşüncesine katılmıyorum. Petrol fiyatlarında son bir yılda tam tersine düşüşler yaşanmış olmasına rağmen, Elektrik tariflerine son bir yılda %52 oranında zam yapılmıştır. Brent petrol fiyatları, elektrik fiyatlarına zam yapılan 2018 yılına göre seyrettiği $75-$85 bandından düşüşle 2019 yılında $55-$65 bandına gerilemiştir. Kurlarda ise özellikle Ağustos 2018 tarihinden bugüne geçen 7 ay süresince 1 ABD Doları 5,40 TL civarında yani oynaklık göstermeden seyretmektedir. Haliyle Elektrik fiyatlarına zam gereği yoktur. Zam ihtiyacı üretim maliyet artışına dayandırılamaz. Zam ihtiyacı, kötü yönetim sonucu zaraları halkın sırtından çıkarmak heefiyle meydana çıkmıştır.
Bakanlığım dönemlerinde 2011 yılında Yenilenebilir enerji yasasını hazırlanmış ve 2013 yılında da tüzükleri tamamlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak 2013-15 CTP-DP hükümeti döneminde tüm bu çalışamalarçalışmalar rafa kaldırılmıştır. Tekrar göreve geldiğim 2016 yılında Yenilenebilir enerji uygulamasını tam manasıyla hayata geçirdik. Gerek hanelere gerekse iş yerlerine 35 MGW’lık izin verdik. Halen tamamı dönemimde izinlendirilmiş olan 19 Megawatt kurulu güç bulunmaktadır. Kurulum aşamasında olanlarla bu kapasite daha da artacaktır. Bunda mevcut hükümetin hiç bir katkısı ve emeği bulunmadığı gibi, yeni kapasite de açılamamıştır. Tüm YEK alanı, bakanlığım döneminde tanzim edilen 75 megawatt potansiyel içerisinde gelişmektedir. Mevcut hükümetin, yenilenebilir enerji alanında vizyonu da bulunmamaktadır.