Baz istasyonu çeşitleri
Baz istasyonlarının çeşitleri nelerdir dediğimizde, karşımıza şu anda kullanılan üç tür baz istasyonu çıkmaktadır.
A) Makroseller:
Şehir dışlarında daha güçlü ama insanların yaşam alanlarından uzak.
B) Mikroselller:
Şehir içlerinde nüfusun daha seyrek olduğu yerlerde kullanılır.
C) Pikoseller:
Dar alanlar, sokaklar, tüneller gibi çok daha düşük şiddetlileri kullanılır.
Baz istasyonlarının yapısı
İki yönlü mobil ağ sisteminde yayın yapan baz istasyonları, birim yani hem sinyal alan hem sinyal veren iki antenden oluşan sistemdir. Her cep telefonu mutlaka bir verici ile iletişim halinde olmak zorundadır. Vericiler şimdiki teknolojik adı ile baz istasyonları olarak adlandırılırlar. Baz istasyonu bir televizyon vericisi gibi görünse de aynı sistemle çalışmaz. Bir baz istasyonu sekiz cep telefonu ile iletişim kurar çok daha fazlası devreye girdiğinde bu sefer baz istasyonu çekmiyor deriz.
Onun için baz istasyonları bir hücre sistemi şeklinde bal peteği gibi şehrin her yerine dağılmış olmalıdır ve şehrin her yerinde bulunmuş olması gerekmektedir. Bir tane baz istasyonunu alalım şehrin dışına koyalım hepsi orada yayın yapsın diyemeyiz. Böyle bir teknoloji dünyada yoktur. Cep telefonu frekansında ve bu kadar sık iletişim içinde baz istasyonu bunları yapamaz. Baz istasyonu küçük küçük şehrin her yerine dağılmış olmalı ve tabi ki binalarımızın üstünde de bulunmalıdır. 3G teknolojisi ile birlikte baz istasyonlarının sayısında artış hızlanmıştır.
Baz istasyonlarının işleyişi
İstasyonlara kurulan anten görüntüsü şekildeki gibidir ve üzerlerinde MiniLinkler (alıcılar) mevcuttur. Bu alıcılar olmazsa görüşme yapamayız. Telefonun şebeke göstergesi tam dolu olabilir ancak konuşmamıza izin vermez. Baz istasyonları, GSM iletişimin kapsama alanını genişletmek için bina çatılarına kurulan, genellikle beyaz renkli ve kutu şeklinde, 4 metre boyunda, iki çubuk antenle bir çanak antenden oluşan ve mikrodalga yayan cihazlardır. Çubuk antenler mikrodalgaları toplayıp çanak antenlere verir ve bu dalgalar çanak anten aracılığıyla 16 farklı frekanstan ve UHF (Ultra-High Frequency) üzerinden yayınlanır.
Baz istasyonlarının kurulumu ve güvenliği
Baz istasyonlarındaki antenlerin çıkış güçleri vardır. Antenlerin günlük mesafesi hesaplanırken bu çıkış güçleri hesaplanır ve ona göre yapılır. Sonuç olarak antenin güvenlik mesafesi belirlenir. Şekilde güvenlik mesafesi belli antenin basit çizimi vardır. Antenin günlük mesafesi (9.74m) içinde okul, ev, park bulundurulmamasına ve insan yaşamamasına dikkat edilir.
Baz istasyonlarının etki alanı
Bir baz istasyonu sekiz adet cep telefonu ile iletişim kurar. Bundan daha fazla cep telefonu devreye girdiği zaman cep telefonumuz çekmiyor deriz. Bunun sebebi şudur: Baz istasyonunun kapasitesi belli sayıda vardır ve fazla telefon devreye girdiği an biz telefonumuzun çekmediğini telefonumuzda görürüz. Bu sebeplerden dolayı baz istasyonlarının hayatımızda fark etmesek de önemli yerleri vardır. Baz istasyonları küçük, küçük şehrin her yerine dağılmış olmalıdır ve tabi ki binalarımızın çevresinde de olacaktır. Baz istasyonlarının uluslararası ışıma standartları vardır. Bu standartlar yaydığı ışımaya bağlı olarak belirlenirler.
- Baz istasyonlarının çevreye yaydığı elektro manyetik dalgalar insan vücudundaki hücrelerin kimyasını bozmaktadır. Hücrelerin bozulmasına bağlı olarak da, büyük moleküllerin, yani protein, magnezyum, potasyum (vb) gibi, deforme olması, hücre zarlarının birbirine yapışması, hücre zarlarında delikler oluşması, bazı enzimlerin bozulması, sinir zarlarının bozulması, rüya görmenin azalması gibi sonuçlara neden olmaktadır. Ayrıca bu etkilere bağlı olarak uyku bozukluğu, asabiyet, unutkanlık, depresyon, baş ağrısı, baş dönmesi, parkinson, alzheimer gibi beyin hastalıklarına da neden olmaktadır.
- Baz istasyonlarının yaydığı, radyasyonun kanserde üç ayrı kademede etkili olduğu bilim adamları tarafından tespit edilmiştir. Birinci etkisi, vücutta ki kanser önleyici maddeleri yok ederek, bünyenin kansere karşı korunaksız hale gelmesini sağlar. ikinci etkisi, bu dalgaların kendisinin kanseri oluşturmasıdır. Üçüncü etkisi ise, kanser yapan maddelerin, hücrenin içine yerleşmesini kolaylaştırması ve mevcut bulunan kanserin, seyrinin ve etkilerinin artırılması dır.
- Radyo aktif dalgalar, kulakta işitme ve Kaybı kulak çınlamasına yol açmaktadır.
- Göz merceğinin bulanması, Göz korneasının bulanması, İns iltihabı, Göz dibinin harap olmasına eden olduğu belirlenmiştir.
- Radyasyona maruz kalan kişilerde, hücrelerin ölmesi sonucu Kısırlık, Otizmli doğan çocuklar, Döl yatağının ölmesi, Adet düzensizlikleri, Östrojen artışı nedeniyle, düşükler olabilmektedir.
- Baz istasyonlarının yaydığı elektro manyetik dalgaların bağışıklık sisteminin çökmesine neden olduğu, tıbbı kesinlik kazanmış bir gerçektir.
- Kan hücrelerine zarar vererek, kan içindeki, Alyuvarlar, Akyuvarlar, pıhtı oluşumunu sağlayan Pulları azaltır. Kanın kimyasını bozar. Beyin ve kanımız için, çok önemli olanasetilkolin esterazı eksiltir. Bu enzimin azalması ölümlere yol açabilmektedir.
- Baz istasyonlarının yaydığı radyasyona maruz kalan bölgelerde 20 yıl kadar sonra, kanser patlaması yaşanacağı, en az üç kişiden birinin kanser hastası olacağı düşünülmektedir.
- Kalp ritim bozukluğuna ve diğer bir çok kalp rahatsızlığına neden olmaktadır.
- Damar tıkanıklığı ve damar sertleşmesine de neden olduğu bildirilmektedir.