Cumhurbaşkanlığı bütçesi ile birlikte Kıbrıs sorununun da tartışıldığı genel kurulda zaman zaman muhalefetle iktidar arasında gerilim yaşandı.
CTP milletvekillerinin federal çözümle ilgili açıklamalarına “Hayal satıyorsunuz…” diye yanıt veren Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, muhalefet tarafından eleştirildi.
-Toros
Cumhurbaşkanlığı bütçesine ilk sözü CTP Milletvekili Fikri Toros alarak, devletin zirvesinde olan cumhurbaşkanlığının bütçesini topluma yön verecek, daha etkili kapasiteye ulaştırmanın önemli olduğunu söyledi.
Toros, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin desteklenmesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile ilgili finansal düzenlemenin de ivedilikle yapılması gerektiğini belirtti.
Fikri Toros, Kıbrıs konusuna da değindiği konuşmasında, iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı federasyon temelinde çözülmesinin daha fazla bekletilemeyeceğini söyledi. Federasyonun sadece bir siyasi çözüm modeli olmadığını kaydeden Fikri Toros, “Federasyon, uluslararası hukukun ötesinde, ortak yurdumuzda kalıcı barış, gerçek demokrasi ve gasp edilen tüm haklarımızın serbest bırakıldığı bir gelecek için irademizin gerektirdiği yegâne çözüm modelidir” dedi.
Kıbrıs Türk halkının sabrının ve güçlü iradesinin, Annan Planı referandumundan Crans-Montana’ya kadar devam eden müzakere süreçleri boyunca sınandığını söyleyen Toros, “Müzakere masasına hiç yılmadan, iyi niyetle ve kararlılıkla oturduk, yapıcı olduk, çözüm istedik” dedi.
19 Ekim’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine de işaret eden Toros, bu seçimin siyasi başarıdan çok daha fazlası olduğunu kaydederek, “Bu seçim, korku ve baskıyı aşma, ortak yurtta kapsamlı çözümle birlikte oluşabilecek kalıcı barış, gerçek demokrasi ve dünyayla bütünleşme yolunda ilerlemek isteyen Kıbrıs Türk halkının ortak iradesinin göstergesidir” diye konuştu.
Kıbrıs Türk toplumunun, yalnızlık ve ıssızlık yerine bütünlük ve dayanışma, çatışma yerine barış ve geleceğinin parlak olmasını istediğini cesurca yinelediğini söyleyen Toros, “Bu güçlü irade değişim iradesidir; Yolsuzluklara, yoksullaşmaya ve yozlaşmaya karşı verilebilecek en sert tepkidir” ifadelerini kullandı.
- Ertuğruloğlu
Toros’u yanıtlayan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, ortaya konan vizyonun Kıbrıs Türk halkının teslimiyeti anlamına geldiğini belirtti.
Aldatmaca olarak nitelediği federasyonun, Rumların egemen olacağı bir yapıda Kıbrıslı Türklerin toplum olması anlamına geldiğini belirten Ertuğruloğlu, Dışişleri Bakanlığı olarak Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın 4 adımlı projesine itiraz etmeye devam edeceklerini kaydetti.
Kıbrıs Türk halkına asla gerçekleştirilemeyecek senaryolar satıldığını da söyleyen Ertuğruloğlu, CTP’li milletvekillerine Kıbrıs sorunu nasıl tarif ettiklerini ve Güney Kıbrıs'ta hangi partinin çıkıp Rum lidere “Görüşünüze katılmıyoruz?” dediğini sordu.
Dışişleri Bakanı, “Gerçekleri görmemekte neden bu kadar ısrar edip, teslimiyeti çözüm diye satmak istediğinizi anlamıyoruz. Müzakere masasını deviren Rum oldu. Bedel ödedi mi? Hayır. Bu hayal ürünü senaryolarla nereye varacaksınız?” şeklinde devam etti.
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın bazı açıklamalarını okuyarak, eleştiren Ertuğruloğlu, tarafların Kıbrıs sorununa bakışı aynı olmadığından, bu sorunun daha çok tartışılacağını söyledi.
Ertuğruloğlu, bir insanın kendi devletinin egemenliğini nasıl geri plana ittiğini sorup, federasyonun bir seçenek olmadığını kaydetti. Türkiye’nin de federasyon gündemi olmadığını belirten Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, bu yöndeki kararlara işaret ederek, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türkleri boyunduruk altına alacak bir anlaşmadan başka bir anlaşmaya ihtiyacı olmadığını söyledi. Ertuğruloğlu, “Bunu asla kabul etmeyeceğiz” dedi.
Türkiye ile taban tabana zıt politika güdüldüğünü, bunun aksine kimsenin inanmadığını da belirten Ertuğruloğlu, “Nihai hedefiniz bu devleti ortadan kaldırmaktır. İşin gerçek boyutu budur” dedi.
Kıbrıs sorununun bir statü sorunu olduğunu da belirten Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Bizi yıllarca ‘dünya dili konuşmuyorsunuz’ diye suçladınız. Dünya dili konuşan biziz. Dünya dili egemenliktir. Dünya dili konuşmayan sizsiniz” şeklinde devam etti.
Cumhurbaşkanı Erhürman’ın AB'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Johannes Hahn ile bir görüşme yapacağından söz edildiğini belirten Ertuğruloğlu, bunun son derece vahim bir hata olacağını ve bundan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
-Derya
CTP Milletvekili Doğuş Derya söz alarak Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun açıklamalarını eleştirdi. Dışişleri Bakanının hala "1950’lerin tezleriyle" konuştuğunu ve Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın ortaya koyduğu tezleri çarpıttığını söyleyen Derya, bakanın üslubunun da kutuplaştırıcı olduğunu ancak buna şaşırmadıklarını kaydetti.
Derya, Ertuğruloğlu’nun federasyona “aldatmaca” demesinin federasyonu görüşen tüm liderleri bir aldatmacanın parçası olarak konumlandırmak anlamına geldiğini söyledi.
Doğuş Derya, siyasi eşitliğin müzakerede pazarlık konusu olmadığını baştan dile getiren Cumhurbaşkanı Erhürman'ın "müzakerelerin başlangıç ve bitiş tarihinin belli olması, yakınlaşmaların teyit edilmesi ve Rum tarafı masayı terk ederse statükoya geri dönüş olmayacağını" söylediğini anımsattı.
Derya, “Sayın Ertuğruloğlu, bizi ‘egemen eşit’ demeden bir seçim süreci yürütmekle ve topluma gerçek niyetimizi söylememekle itham etti. Biz vatan hainiyiz ve devleti yıkmak istiyoruz ya. Ama federal çözüm KKTC’nin ortadan kalkması değil, bayrağıyla, kurumlarıyla federe bir yapılanma olarak, uluslararası statüye kavuşmasıdır” dedi.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu'nun seçilmiş Cumhurbaşkanına "mesnetsiz ve asılsız" suçlamalar yaptığını belirten Doğuş Derya, “Kendi memleketinde, 14 yaşında çocukların dostluk maç yapmasından rahatsız olan bir Dışişleri Bakanımız var” dedi.
Doğuş Derya, federasyonu “devletten toplum statüsüne indirgeme” olarak gören Dışişleri Bakanı’nın Devlet Bahçeli'nin "KKTC’yi devletten vilayete indirgemek istemesine" bir şey diyemediğini söyledi.
5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yürüttüğü "iki devletli" siyasetiyle nelerin başarıldığını soran Derya ile yerinden söz alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı arasında karşılıklı atışma ve tartışma yaşandı.
Burasını yurt bilen insanların ülkenin taşını, toprağını, insanını, suyunu ve havasını sevdiğini, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın da böyle bir insan olduğunu söyleyen Derya, bu yurdu satılacak mal olarak görenlerin çözümden korktuğunu söyledi.
Derya, bu toplumla ilgili gailesi olan Erhürman’a sonsuz güven duyduğunu ve Türkiye ile istişare içinde bu sorunu çözeceğine de inandığını kaydetti.
-Akansoy
CTP Milletvekili Asım Akansoy, Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu'nun konuşmasını “talihsizlik” olarak değerlendirerek, Kıbrıs konusunda ortak akıl ve ortak yol haritasını çok tartıştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın bir buçuk aylık görev süresindeki temaslarına işaret eden Akansoy, Dışişleri Bakanının Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını suçlayıcı bir dille ve rest çekerek eleştirmesini anlayamadığını kaydetti.
Akansoy, “Kıbrıs konusunda birbirimizi anlamak zorundayız. Bu ülkede bir federasyon alerjisi çıktı. Kimse federasyon diyemeyecek mi? Ne münasebet….Hiç kimsenin hiçbir kimseyi teslim almayacağı bir çözüm için çalışıyoruz” dedi.
Kıbrıs sorunu gibi çok hassas ve temel bir konuda siyasi polemiğe girmenin kimseye bir şey kazandırmayacağını da belirten Akansoy, “Kıbrıs sorunu, statü meselesini de içeren bir sorundur ve bunu dışlamak mümkün değil. Kıbrıs Türk halkının dahil olması gereken statüyü nasıl alacaksınız? Hangi yol? Nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz” diye sordu.
Akansoy, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın Türkiye ile istişare içinde olduğunu kaydederek, bunu Meclis kürsüsünden sorgulamanın ne kadar doğru olduğunu sordu.
Asım Akansoy, “Kıbrıs adasında güvenilir, kalıcı, onurlu, eşit bir çözüme ihtiyaç var. Elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız” dedi.
-Arıklı
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da söz alarak CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın açıklamalarını eleştirdi.
Arıklı, “Tanınmıyoruz diye devlet olmaktan mı vazgeçeceğiz? Hanımefendi Montevideo Anlaşması’nı duymadı ama ahkam kesiyor. Yazıklar olsun” dedi.
Erhürman’dan Cumhurbaşkanlığı seçimden önce vaat ettiklerini yapmasını beklediklerini ifade eden Arıklı, bunları başarması halinde Cumhurbaşkanını onların da alkışlayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı’nı CTP’li vekillerin de eleştirdiğini de belirten Arıklı, “Şimdiden serzenişler başladı” dedi.
-Uluçay
CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da konuşmasında, Dışişleri Bakanı ile görüşlerinin uzlaşmadığını ama birbirini anlamanın önemli olduğunu kaydetti. Uluçay, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın farklı kesimlerden aldığı yüzde 63’lük desteğin önemsenmesi gereken bir konu olduğunu belirtti. Uluçay, “Kıbrıs Türk halkı bu seçimde, iradesine ve idaresine sahip çıktığını gösterdi” dedi.
Teberrüken Uluçay, 5 yıllık sürecin Kıbrıs Türk halkı için önemli olacağını da kaydederek, Kıbrıs’ın etrafındaki ekonomik değerlerde Kıbrıslı Türklerin de eşit hakkı olduğunu ve bunun peşinden gitmeye devam edileceğini dile getirdi.
Kıbrıs Türk halkının Türkiye ile istişarelerle diplomatik, ekonomik ve siyasi arenada mücadeleyi sürdüreceğini belirten Uluçay, bu mücadelenin uluslararası hukukun parçası olmak için verilmesi gerektiğini söyledi.
Uluçay, “Bu konuda, her birimize görev, sorumluluk düşmektedir. Dışişleri Bakanına, hepimizden daha çok sorumluluk düşmektedir” dedi.
-Töre
UBP Milletvekili Zorlu Töre de Kıbrıs Türk halkını özne, Türkiye’yi nesne yerine koymanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirterek, “Kıbrıs meselesini yaratan taraf Rum-Yunan ikilisidir. 'Komşularımız, Rumlar melektir. Melekler bizden barış istiyor, onlara haksızlık ediyoruz’ yaklaşımı doğru değildir” dedi.
Çok istekli olsalar da eski cumhurbaşkanları Mehmet Ali Talat ile Mustafa Akıncı’nın da Kıbrıs sorunu çözemediğini belirten Töre, “Rumlar bildikleri yoldan şaşmıyorlar” yorumu yaptı. Avrupa Birliği’nin Rum yanlısı olduğunu söyleyen Töre, “Kendi devletinize, cumhuriyetinize sahip çıkmadan dünyaya açılamazsınız. Sizi yutarlar… Türkiye’nin olmadığı bir birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin olması da doğru değil” diye konuştu.
Zorlu Töre, “Devletimiz var, özgürlüğümüz var, Anavatan burada, güvenlik içinde yaşıyoruz” diyerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 50 yılda çok önemli başarılar elde ettiğini söyledi.
Zorlu Töre, Cumhuriyet Meclisi’ndeki yeminine sadık olduğunu söyleyerek, herkesi de bu yemine sadık olmaya çağırdı.
-Hasipoğlu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın “müzakere masası” ve “görüşme masası” diye yeni kavramlar ortaya koyduğunu belirtti. Hasipoğlu, CTP’li milletvekillerinin bugünkü konuşmalarında müzakerelere Crans Montana’dan kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğini söylediğine işaret etti.
Crans Montana’da Türkiye’nin garantörlüğünün kabul edilmediğini ve bunun Rumların kırmızı çizgisi olduğunu söyleyen Hasipoğlu, “Türkiye de bizim kırmızıçizgimizdir. Erhürman nereden devam edecek?” diye sordu.
Hasipoğlu, “Biz iki devletli çözüm diyoruz. Sayın Erhürman ister barış dili ister savaş dili kullansın, halihazırda çöken bir müzakere masası var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı’na şans verilmesi gerektiğini de ifade eden Hasipoğlu, Erhürman’ın “görüşme masasındaki” performansının takipçisi olacağını ve Kıbrıs Türk halkına katkısı olacak projelere katkı vereceklerini belirtti.
Hasipoğlu, Taşınmaz Mal Komisyonu konusuna da değinerek, Ünal Üstel hükümeti döneminde fon yaratılarak 6 milyon sterlin ödeme yapıldığını belirtti. Yerinden söz alan CTP Milletvekilleri Devrim Barçın böyle bir fon olmadığını söyledi.
-Taçoy
UBP Milletvekili Hasan Taçoy, bugün geçmişten gelen çözüm önerilerinin hepsinin konuşulduğunu fakat unutulmaması gerekenin ise Kıbrıs Türk halkının çıkarları olduğunu kaydetti.
2004 yılında meclisin referandum kararı aldığını anımsatan Taçoy, referandumda evet diyen Kıbrıs Türk halkının haklarının yendiğini ve esas bunun konuşulması gerektiğini söyledi.
GKRY’nin elinde bulunduğu gücü sadece kendi çıkarları için kullandığını dile getiren Taçoy, bu bilinçle hareket edilerek, burada saatlerce didişmeye devam edilmemesi gerektiğini belirtti.
KKTC Meclisi olarak ortaya koyulması gerekenin bir çözüm şekli olmadığını dile getiren Taçoy, “Bizim bugüne kadar neler kaybettiğimizi konuşmamız lazım. Kıbrıs Türk halkının elinden alınanları nasıl yerine koyarız, onların konuşulması gerekir” dedi.
Avrupa Parlamentosu başkanının sadece Güney Kıbrıs'ı ziyaret etmesinin büyük bir “ayıp” olduğunu söyleyen Taçoy, Annan Planı referandumunda verilen sözlerin ne olduğunu sordu. Taçoy, Rumların tek başına elde ettiği gücü hiçbir şekilde paylaşmayacağını ifade etti.
Dünyanın, Kıbrıs Türk halkını nasıl uyutacağını düşündüğünü dile getiren Taçoy, “Atalarımızın bize bıraktığı mirası nasıl devam edeceğimize karar vermeliyiz.” şeklinde konuştu. “Kendi içimizde didişmeyle hata yapıyoruz” diyen Taçoy, coğrafyada yaşanan gelişmelerin yakın takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs sorununda yıllardır bir çözüme ulaşamadığını dile getiren Taçoy, Kıbrıs Türk halkının geleceğinin hakkında ise ortak bir dilde konuşulması gerektiğini kaydetti.
-Talat
CTP Milletvekili Ongun Talat da Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ın yüzde 63’lük bir oranla seçildiğinin unutulmaması gerektiğine işaret ederek, en büyük kararın halk tarafından verildiğini kaydetti.
Beş yılda yaratılan enkazın adım adım çözülmesi yönünde Cumhurbaşkanının irade gösterdiğini dile getiren Talat, “Bizim anlattıklarımızı halk anladı ama siz daha anlamadınız” dedi.
Hiç kimsenin aynı şeyleri tekrar eden bir modeli savunmadığını dile getiren Talat, Cumhurbaşkanının aynı şeyleri veya ucu açık bir süreci tartışmayacağını anımsatarak, Cumhurbaşkanı Erhürman'ın süreci çok sağlam bir şekilde yönettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanının sadece geçen hafta yaptığı görüşmeleri sayan Talat, “Farkı anladınız mı? Halk çok iyi anladı. Biz Kıbrıs Türk halkına her şeyi çok iyi anlattık” dedi.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun Türkiye adına konuşma yapmasını doğru bulmadığını dile getiren Talat, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’de en üst yetkililerle görüştüğünü söyledi. Talat, Dışişleri Bakanının halk iradesiyle seçilen bir Cumhurbaşkanıyla uyumlu çalışmayacağını söylemesinin de doğru olmadığını belirterek, eleştirdi.
“Önümüzde yeni bir perspektif vardır. Bu perspektife yavaş yavaş alışacaksınız” şeklinde konuşan Talat, şu anda yürütülen perspektifte bir sorun olmadığını ve Kıbrıs Türk halkının bu süreçte daha görünür olduğunu kaydetti.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da yerinden söz alarak, geçmişte yaşanan süreçlerin unutulmaması gerektiğini kaydetti. Amcaoğlu, “Sizin dışınızda farklı düşünenlere saygı duyun. Kıbrıs Türk halkını sadece siz düşünmüyorsunuz” dedi.
Konuşmasına devam eden Talat, son beş yılda bir önceki Cumhurbaşkanı’nın politikalarıyla Kıbrıs Türk halkının dünyadan soyutlandığını söyledi.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı bütçesi oybirliğiyle kabul edildi. Genel Kurul bugünkü çalışmalarını tamamladı.
Meclis Genel Kurulu yarın, 843 milyon 504 bin TL’lik Cumhuriyet Meclisi, 6 milyar 185 milyon 593 bin TL’lik Başbakanlık ve Başbakanlığa bağlı 2 milyar 136 milyon 665 bin TL’lik Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK), 741 milyon 694 bin TL’lik Kıbrıs Vakıflar İdaresi, 730 milyon 881 bin TL’lik Din İşleri Dairesi, 26 milyon 354 bin TL’lik Yayın Yüksek Kurulu (YYK), 15 milyon 62 bin TL’lik Kişisel Verileri Koruma Kurulu bütçelerini görüşecek.





