Avrupa Birliği (AB), İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'ya sivil kayıplara yol açan son dönemdeki en büyük çaplı hava saldırıları neticesinde yükselen gerilimden endişe duyduğunu bildirdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden İsrail güçlerinin, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinde 2 gündür sürdürdüğü saldırılarla ilgili yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Cenin'de militanlara karşı son yıllarda kente yapılan en büyük çaplı hava saldırılarını içeren bir İsrail askeri operasyonu, en az on Filistinlinin ölümüne ve düzinelerce kişinin yaralanmasına neden oldu. Bugün Tel Aviv'de yine ciddi bir terör saldırısı gerçekleşti. Hiçbir haklı gerekçesi olmayan tüm terör saldırılarını kınıyoruz. Mevcut anlaşmalara uygun olarak işgal altındaki Filistin topraklarının A Bölgesi'nin tamamında güvenlik kontrolünü yeniden kurabilmesi için Filistin Otoritesini güçlendirmeye çağırıyoruz. İsrail'i uluslararası anlaşmalar kapsamındaki yükümlülüklerine saygı duymaya çağırıyoruz ve Filistin Yönetimi'ni İsrail ile güvenlik koordinasyonunu sürdürmeye çağırıyoruz."

Açıklamada sürdürülebilir güvenliğin ancak Filistinlilerin ve İsraillilerin barış, onur ve refah içinde yaşamalarına izin veren siyasi bir çözümle sağlanabileceği ifade edilerek, AB'nin barış için her türlü çabayı desteklemeye hazır olduğu vurgulandı.

İsrail ordusu, 3 Temmuz gece saatlerinde Cenin kenti ile Cenin Mülteci Kampı'na baskın düzenlemiş ve bölgeyi kuşatma altına almıştı. İsrail güçlerinin, Cenin kentinde ve Cenin Mülteci Kampı’nda iki gün boyunca havadan ve karadan düzenlediği saldırılarda 12 Filistinli yaşamını yitirmişti.

Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.