Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat’ın doğusuyla ilgili 24 saatte ABD’ye birbirinden sert mesajlar gönderdi. Erdoğan, “Fırat’ın doğusunda 2-3 hafta içinde kendi belirlediğimiz şartlar dahilinde, kendi askerlerimizle, fiilen bölgeyi oluşturmaya başlamazsak, varsın gerisini karşımızdakiler düşünsün” dedi. ABD basınında da büyük yankı bulan bu mesajların altında sahada yaşanan gelişmeler yatıyor. ABD’nin Ağustos ayı başında 3 gün süren görüşmeler sonunda verdiği sözler yine havada kaldı. Sembolik adımlar dışında somut bir adım atılmadı.
MÜŞTEREK MERKEZLE KALDI
5-6-7 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen görüşmelerin ardından Müşterek Harekat Merkezi kurulması, sınırdaki teröristlerin ağır silahları ile birlikte çekilmesi, Türkiye’ye karşı inşa edilen tünel ve mevzilerin kapatılması gibi önlemler konusunda mutabakata varıldığı ifade edilmişti. “Müşterek Harekat Merkezi” hemen çalışmalara başlasa da devamı gelmedi. Türkiye’nin acilen kapatılmasını istediği tünel ve mevziler konusundaki adım medya şovundan öteye geçmedi.
TÜNELLER DURUYOR
İşte Rakkalı gazeteci Ebu Hatim Şarkiy’in görüntülediği tünellerin bir kısmı.
Rasulayn’a bağlı Mabruka köyünde birkaç metre tünel-mevzi uluslararası basın yayın organlarının katılımıyla kapatıldı. ABD askerleri de çalışmalar sırasında objektiflere poz verirken, arka planda teröristlerin çalışmaları devam etti. Değişik kimliklere bürünerek 1,5 ay boyunca bölgeyi gezen Rakkalı gazeteci Ebu Hatim Şarkiy, 150 kilometre uzunluğundaki bitmiş tünelleri belgeledi, hala devam eden çalışmaları da görüntülerle kayıt altına alıp yayınladı.
İNŞAAT SÜRÜYOR
Görüntülerin yayınlandığı Cisr Press adlı internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Abdunnasır el-Ayed görüntülerin bölgede oynanan oyunu göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi. El-Ayed, “Kamışlı, Amude, Dırbesiye, Malikiye, Resulayn, Ayn el-Arab’da devam eden tünel kazı çalışmaları ABD’li heyetler tarafından izleniyor. ABD’liler dönem dönem sınıra gelerek incelemelerde bulunuyor. Fotoğraf ve video da çekiyorlar. Tünellerle yakından ilgililer” dedi.
Mutabakat kapsamında atılması gereken diğer bir adım ise teröristlerin ağır silahları ile birlikte sınırdan çekilmesi. Uluslararası haber ajansları ABD kaynaklarına dayanarak teröristlerin çekildiğini iddia etti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise iddialara temkinli yaklaşarak, “YPG’li teröristlerin oradan çekildiğine, bir kısım mevzilerin tahrip edildiğine dair bilgiler var. Ama teyide muhtaç. Biz bunların tamamını bizzat görmek istiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
12 BİN TERÖRİST SINIRDA
Yerel kaynaklardan alınan bilgiler bu iddiaların da aldatmaca olduğu yönünde. Kandil’den gelen 2 bin kadar terörist sınırdan çekildi. Ancak YPG’ye bağlı 7 bin kadar terörist isim değiştirerek “Yerel Askeri Meclis” adı altında bölgede faaliyet gösteriyor. Bu 7 bin kişiye destek sağlamakla görevli 5 bin teröristle bu sayı 12 bine kadar ulaşıyor. Üniformalarında SDG/YPG peçlerini değiştirip “yerel unsurların” amblemlerini takan teröristler sahada yerel halka baskı kurmaya devam ediyor.
YENİ SİLAH SEVKİYATI
ABD’nin terör örgütüne silah yardımları da hız kesmedi. Son 10 günde bölgeye 140 TIR dolusu silah sevkedildi. Son iki sevkiyat 26 Ağustos ve 31 Ağustos tarihinde gerçekleşirken; sevk edilen silahların arasında güdümlü hassas füzelerin de olduğu ifade ediliyor.
TÜRKİYE SİZE DOKUNAMAZ
ABD’nin askeri kanadından da Ankara’yı kızdıracak açıklamalar geldi. 24 Ağustos’ta Haseke’de PKK/PYD’nin düzenlediği programda konuşan ABD’li General Nicholas Pont skandal ifadeler kullandı. Konuşmasına ölen teröristleri anarak başlayan Pont, teröristlere teşekkür etti. Uluslararası Koalisyon’un desteğinin devam edeceğini ifade eden Pont, PKK/YPG’ye sürekli eğitim desteği vereceklerini söyledi. Pont şunları dile getirdi: “Uluslararası Koalisyon, sınır güvenliği konusunda Türkiye ile anlaşma yaptı. Demokratik Suriye Güçleri üzerinde Türkiye’nin hiçbir tehdidi olmayacaktır. Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik herhangi bir müdahalesi olmayacak, bu müdahaleleri kabul etmeyeceğiz.”
DEVRİYE İÇİN TAKVİM YOK
Diğer bir açıklama da 28 Ağustos’ta ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’dan geldi. Türkiye güvenli bölge konusunda acil adımlar beklerken Dunford, Türkiye’yi oyaladıklarını açık açık ortaya koydu. Güvenli bölgeye ilişkin “Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını gidermekle IŞİD’e yönelik mücadeleyi sürdürmek arasında denge kurmaya çalışıyoruz” diyen Dunford, Türkiye ile ABD’nin Suriye sınırında ortak devriye faaliyetlerine başlaması için belirli bir tarih olup olmadığı sorusuna ise “Hayır” cevabını verdi.
