Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sarem Özdemir, tüm dünyada yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle birçok insanın sosyal izolasyon için evlerde oturmak zorunda kaldığını belirterek, “Dünyadaki tüm sistemler ve parametreler değişti. Ancak kitap okumanın gerek bir çocuk gerekse de bir yetişkin için beyni çok yönlü geliştirmesi durumu değişmedi” ifadesini kullandı.
Çocukları kitap okumayı seven çocuklar olarak yetişmek isteniyorsa bebeklik döneminden ilkokul yılları sürecine kadar ona kitap okunmasının önemli olduğuna dikkat çeken Özdemir, özellikle çocuğun ilkokul sürecinde onla birlikte kitap okuması gerektiğini de kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Özdemir, yapılan birçok çalışmada küçük yaşlardan itibaren kitap okuyan çocukların empati becerisi, sözel ve mantıksal zekasının geliştiği sonucuna ulaşıldığını belirterek, ayrıca birçok araştırma sonucuna göre kitap okumanın demans gibi hastalıkları önlediği, daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sağladığı sonucuna ulaşıldığını da dile getirdi.
Okumaya çocuğun sevdiği karakterlerin bol bol yer aldığı kitaplarla başlanabilir
Yrd. Doç. Dr. Özdemir, çocuğa okunacak olan içeriğin ebeveynler tarafından öncesinde kontrol edilmesinin önemli olduğunu da hatırlatarak, “Eğer çocuğun sevdiği bir karakter varsa o görsellerin bol olduğu kitaplarla başlanabilir” ifadesini kullandı.
Şartların uygun olması durumunda çocukla kütüphane gezilerinin de düzenlenebileceğini söyleyen Özdemir, “Çocukla birlikte kitap okunurken ebeveyn okuduklarını dramatize edebilir. Örneğin rüzgârlı bir günden bahseden cümlede çocukla rüzgâr sesi çıkarıp rüzgârda yürürmüş gibi sallanabilir” dedi.
Sarem Özdemir, okuma konusunda çocuğa zorlayıcı şekilde davranmanın yanlış olduğunu aktararak, “Bu yaklaşım yerine çocuğun kendisinin kitap okumayı istemesi sağlanmalıdır. Eğer günlük veya haftalık ritüeller olarak kitap okuma günü ya da saati yaratılırsa çocuk kitap okumayı bir alışkanlık haline getirebilir” şeklinde konuştu.
