banner2
banner34

Prof. Dr. Şükrü Tüzmen Covıd-19 Testlerini Anlattı

Prof. Dr. Şükrü Tüzmen Covıd-19 Testlerini Anlattı
banner45

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ)Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı, Moleküler Biyoloji ve Genetik Profesörü Prof. Dr. Şükrü Tüzmen, Covid-19 testleriyle ilgili bir yazı yayımladı. Geniş kitlelere önce hızlı test ile tarama, gerekli görüldüğü durumlarda ise RT-PCR testi yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tüzmen, “Artış şimdi yoksa da, ilerleyen zamanda olabilir. Bizim yapmamız gereken, özellikle tüm büyük ilçelerimizde (Lefkoşa, Gazimağusa, Girne, İskele, Güzelyurt ve Lefke) geniş kitleye hızlı test yapmak, bu sonuçları tarayarak, bilim ışığında, RT-PCR testlerini kontrollü olarak uygulamak. Daha sonra ise, pozitif vakaların temaslılarını araştırmak, yani epidemiyolojik “Filyasyon çalışması” diğer bir değişle saha incelemesi yapılması lazım. Eğer bu şekilde devam edebilirsek, dışarıya çıkmamız kolaylaşır” diye konuştu.

Hızlı test olarak antikor testlerinin mevcut olduğunu belirten Prof. Dr. Tüzmen, “Gerekli görülmesi durumunda takibinde PCR testi yapılmaktadır. Örnek toplama safhası çok kritik ve önem arzeden bir adımdır. Boğaz ve burundan alınan örneklemde virüs olmaması durumunda doğal olarak testimiz de gerek hızlı gerekse PCR testlerinin negatif çıkma olasılığı çok yüksektir. Bu netice örnek alınan kişinin asemptomatik hasta olmadığı veya hastalığın pencere aralığında bulunmadığı anlamına gelmez. Yani virüs taşıyan hastaya yanlış teşhis yapılabilir. Hızlı testler, düzgün örnek alımı doğru bir zamanlamada yapılırsa, PCR kadar güvenilir bir sonuç verebilir. Aslında yapılan açıklamalarda, zaman zaman sonuçların farklılığı bu nedenden dolayı olabilir” dedi

Gazimağusa Devlet Hastanesi-DAÜ-Moleküler Genetik Araştırma Laboratuvarı’nın (MDH-DAÜ-MGAL) İTAAmirlerinden ve Koordinatörlerinden Prof. Dr. Şükrü Tüzmen, geniş kitlelere önce hızlı test ile tarama, sonrasında ise PCR testi yapılması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Tüzmen, bazı kişilerin virüs taşıdığı veya hasta olduğu halde, Covid-19 semptomlarını göstermeyebileceğini (asemptomatik hasta) belirterek, ‘gerçek vaka sayısının’ çok daha farklı olabileceğine işaret etti. DAÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü Tüzmen, ülkedeki tüm Covid-19 taraması yapan laboratuvarların, Gazimağusa’daki MDH-DAÜ-MGAL gibi Dünya Sağlık Örgütü ‘DSÖ’ (WHO) ve CDC kriterlerine uygun olması gerektiğini vurguladı.Prof. Dr. Tüzmen, Sağlık Bakanlığı ile sürekli olarak iletişim halinde olduklarını, vaka ile ilgili bilgilerinin MDH Başhekimi Op. Dr. Mustafa Kalfaoğlu aracılığı ile iletildiğini kaydetti.MDH-DAÜ-MGAL’de, Hastane Başhekimi Op. Dr. Mustafa Kalfaoğlu ve Prof. Dr. Şükrü Tüzmen’in yanı sıra, DAÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mümtaz Güran ve Kayıp Şahıslar Laboratuvarı Direktörü Dr. Cemal Gürkan da Koordinatörlük ve İTAAmirliği sorumluluğunu üstleniyor. Laboratuvar takım çalışanları arasında Laboratuvar Sorumlusu Dr. Özge Eker ve genetik uzmanları Meral Kızılkanat ve Laçin Tavukçu da Covid-19 çalışmalarına tam kapasite destek veriyor.

“Dışarıya Temas Yok”

Prof. Dr. Tüzmen, salgın sürecine destek olmak için Sağlık Bakanlığı’na şahsen talepte bulunduğunu ve kabul edilmesiyle, meslektaşı Dr. Cemal Gürkan’la iletişime geçip çalışmaya başladığını anlattı.Laboratuvar için görüşmeler yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Tüzmen, laboratuvarın Sağlık Bakanlığı ve DAÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Hasan Demirel ve DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk’in önerisiyle Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde yapılmasına karar verildiğini ifade etti. Prof. Dr. Tüzmen, bir hafta gibi kısa bir sürede, MDH Başhekimi Operatör Dr. Mustafa Kalfaoğlu’nun da özverisiyle laboratuvarın oluşturulduğunu, Tarım Bakanlığı bünyesindeki Güzelyurt Biyoteknoloji Laboratuvarı’nın da ihtiyaçlar konusunda tam destek olduğunu dile getirdi.

Laboratuvarda, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kurallara harfiyen uyulduğunu kaydeden Prof. Dr. Tüzmen, Girne Amerikan Üniversitesi’nden de yardım alınarak ‘Class II A Biyogüvenlik Kabini’ tedarik edildiğini belirtti.Prof. Dr. Tüzmen, MDH-DAÜ-MGAL Covid-19 Laboratuvar çalışma akışının, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kurallara harfiyen uygun olarak İzolasyon Odası, PCR Odası ve PCR Analiz Odası’nın tamamen ayrı üç oda şeklinde, ancak içeriden birbirlerine bağlantılı olarak konuşlandığını belirtmiştir. Prof. Dr. Tüzmen, “Yani burada görev alan arkadaşlarımız, dışarıya çıkmıyor, dışarıdaki kişilere tehlike arz etmiyor. Giyinme odamız ise ayrı, aynı televizyonlarda gördüğümüz gibi, beyaz tulumlar giyiliyor, maske ve çift eldivenle çalışılıyor, hiçbir yere temas edilmiyor. Dışarıdan bir zilimiz var, bir örnek geldiğini buradan anlıyoruz. Oluşturduğumuz bu düzenek, ülkemizin her yerinde MDH-DAÜ-MGAL Covid-19 Laboratuvarı’nda uygulanan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kurallar dahilinde olmalıdır” şeklinde konuştu.

“Asemptomatik HastalarNegatif Sonuç Verebilirler”

Laboratuvarda Kore kiti kullandıklarını ifade eden Prof. Dr. Tüzmen, her PCR testinin tanesinin 19 Dolar civarı olduğunu, ancak diğer laboratuvarda kullanılan PCR kitinin daha pahalı olduğuna dair duyum aldıklarını kaydetti. Prof. Dr. Tüzmen, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada 100’e yakın farklı RT-PCR kit çeşidi var, taradığı gen sayısına ve kit içeriğine göre fiyatlar değişebiliyor. Ancak, neticelere aynı pencereden bakıp sonuç verebilmek için ülkemizde Covid-19 tarama testi yapan tüm laboratuvarlarda kullanılan kitlerin aynı olmasında fayda var diye düşünüyorum. ABD’de 17 sene, çok büyük bütçeli projelerde yer aldım. 35 senede Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında tecrübeler edindim. Hızlı test, doğru pencere aralığında yapılırsa, PCR kadar güvenilir ön bir sonuç verebilir. Ancak hızlı test, kişi virüsü ciğerine geçirmişse, hasta olmasına rağmen örnek alınan ağız ve burun bölgelerinde negatif sonuç verebilir. Dolayısıyla, sonuçlar klinik bulgular eşliğinde de neticelendirilmelidir. Aslında yapılan açıklamalarda, sonucun ‘değişmesi’ bu nedenlerdendir” dedi.

“Amacımız Hatayı Bulup Düzeltmek Olmalıdır”

Prof. Dr. Tüzmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Negatif bir COVID-19 test sonucu, örnek alınan hastada enfeksiyonun mutlak bir şekilde bulunmadığı anlamına gelmez. Elde edilen her sonuç, yalnızca analiz edilen örnek için geçerli olup her zaman kullanılan protokolün teknik sınırlamalarına tabidir. Her RT-PCR tetkikinde sadece pozitif ve negatif kontrollerin mükemmel çalıştığı tahliller rapor edilir. Bu sonuçlar klinik bulgular eşliğinde neticelendirilmelidir.Aslında bu süreçte, karşılaştığımız en büyük tehlike semptomları göstermeyen vakalardır. Çünkü bu kişiler, hasta olsa da, virüsü taşısa da Covid-19’un belirtilerini göstermediği için günlük yaşamına devam ediyor ve diğer insanlarla temas ediyor. Bu gibi vakaları, test yapmadan tespit etmemiz mümkün değil. Tam da bu nedenle, vaka sayısı bildiğimizden çok daha fazla olabilir. Artış şimdi yoksa da, ilerleyen zamanda olabilir. Bizim yapmamız gereken, özellikle tüm büyük ilçelerimizde geniş kitleye hızlı test yapmak, bu sonuçları tarayarak, bilim ışığında, PCR testlerini kontrollü olarak uygulamak. Daha sonra ise, pozitif vakaların temaslılarını araştırmak. Eğer bu şekilde devam edebilirsek, dışarıya çıkmamız kolaylaşır. Çok merkezli olmanın avantajı da budur. Hızlı hareket etmek… Bunun yanı sıra, bilimde yanlışlıklar da olabilir, hatalar olur, bunu halka anlatmak zordur ama bilim insanları bu ihtimalleri bilir. Bizim amacımız, hatayı bulup düzeltmek olmalıdır. İşinin ehli kişilerden oluşan laboratuvarların artması, direkt olarak ülkeye hizmet eder çünkü günün sonunda kazanacak olan yine bizleriz.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1