banner2
banner34

TCMB 2020 enflasyon tahminini %8,9'dan %12,1'e çekti

TCMB 2020 enflasyon tahminini %8,9'dan %12,1'e çekti
banner45

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2020 yılına ilişkin enflasyon beklentisini yükseltti.

Yılın son enflasyon raporu sunumunda TCMB Başkanı Uysal daha önce yüzde 8,9 olarak açıklanan 2020 yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 12,1'e çektiklerini belirtti. 2021 yılı enflasyon beklentisi ise yüzde 6,2'den yüzde 9,4'e çıkarıldı.

Uysal rapor sunumunda şu ifadeleri kullandı:

Nisan ayında dip seviyesini gören küresel iktisadi faaliyet kısmi toparlanma gösteriyor. Ancak küresel faaliyet salgın öncesi dönemin altında seyrediyor. Ekonomiye yönelik belirsizlik devam ediyor.

Emtia fiyatları salgın öncesi seviyeleri aştı. Genişleyici mali ve parasal duruş gelişmiş ve gelişen ülkelerde devam etti.Yüksek belirsizlik gelişmekte olan ülkelere fon akımını engelliyor.

Türkiye'nin risk primi dalgalı ve yüksek seyrediyor. Türkiye'de portföy çıkışları 3. çeyrekte arttı, döviz kurunda da oynaklık yükseldi. 3. çeyrekte iktisadi faaliyet 'V' tipi belirgin bir toparlama kaydetti. Toparlanma Eylül ve Ekim ayında sürüyor. 2020'de muhtemelen pozitif büyüme göreceğiz.

Altın ithalatı dolarizasyon etkisiyle tarihi yüksek seviyelere ulaştı. Kredi politikalarının normalleşmesiyle ithalat azalacak. Yılın ikinci yarısındaki istihdam kaybının yarısı telafi edildi. Öncü göstergeler istihdam koşullarının iyileştiğini gösteriyor. Güçlü kredi ivmesi ve TL'deki değer kaybı ile Enflasyon öngörülenden yüksek seyir izledi. Normalleşme adımlarıyla arz yönlü baskılar bir miktar azaldı. Gıda fiyatlarında yüksek seyir devam ediyor.

Enflasyon beklentilerinde yükseliş yılın 3. çeyreğinde devam etti. Ağustos ayında likidite adımları kapsamında sıkılaştırıcı adımlar atmaya başladık. Hedefli likidite imkanlarını da kademeli olarak azaltarak değişikliğe gittik. Eylül ayında enflasyonu kontrol altına almak için sıkılaştırma adımlarına gerek olduğunu düşündük. Bu kapsamda politika faizini 200 baz puan artırdık.

Ağırlıklı fonlama maliyetinde kademeli bir yükseliş sağladık. Haftalık ve 3 aylık repo ihalelerinin payını azalttık.

Enflasyon beklentileri yukarı yönlü revize edildi

2020 petrol tahmini 41,6 oldu. 2020 yılı sonu gıda enflasyonu tahminini yüzde 13,5'e çektik. TÜFE beklentisini de yüzde 12,1'e çektik. 2021 TÜFE tahmini yüzde 9,4 oldu.

Tahminler salgında ikinci dalga olmayacağı beklentisiyle yapıldı.

Son dönemde atılan politika adımlarıyla birlikte ticari ve bireysel kredilerdeki normalleşme eğilimi belirginleşmiştir. 2021 ilk çeyreğini takiben enflasyon yavaşlayacak.

Dezenflasyon sürecinin yeniden tesis edilmesi, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıyor. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para ve likidite politikalarında sıkı duruş sürdürülecektir.

"Kurda nominal ya da reel kur seviyesi hedeflemiyoruz"

banner37
Para politikasının çerçevesinde esneklik sağladık. Geç likidite penceresinde atılan adım sadeleşmeden kalıcı uzaklaşma anlamına gelmiyor. Ağırlıklı ortalama fonlama seviyesi TCMB'nin sıkılığını gösteren önemli bir gösterge. Bu dönemde odaklanması gereken ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ve gecelik faizler.

Döviz kurundaki hareket birçok etkenden etkileniyor. TCMB olarak nominal ya da reel herhangi bir kur seviyesi hedeflemiyoruz. Orta vadede makro gerçeklerle uyumlu bir noktaya gelecektir. Reel açıdan TL aşırı değersiz. Değersiz TL fiyat istikrarına ilişkin riskler oluşturuyor.

Enflasyon görünümü için elimizdeki tüm araçları kullanma imkanına sahibiz. Politika faizi dahil gerekli adımları atabiliriz, kendimizi sınırlamıyoruz.

Döviz kuru geçişkenliği ortalamada yüzde 20'ler civarında.

Son dönemde bankacılık sektörüne likiditede kolaylık için farklı imkanlar sunuyoruz. Swapların kullanımı rezervlerde değişim yaratabiliyor. Sistemin fonlama ihtiyacının yaklaşık yüzde 60'ı swaplarla sağlanıyor. Burada oluşan faizin para politikasıyla uyumlu olmasına özen gösteriliyor. Swap faizlerinde gerektiğinde değişiklik yapma imkanımız var. Gerektiğinde bir sıkılaşma aracı olarak bunları kullanabiliriz.

Rezervler üzerinde bu dönemde bir baskı oluştu. Kredi kanalından gelen baskının azalmasını bekliyoruz. Cari dengede ve rezervlerde baskının azalması öngörülüyor. portföy çıkışında terse dönüş söz konusu olabilir.

Geçmişte olduğu kadar olmasa da kamu bankaları piyasada aktif olarak yer alabiliyor.

Bazı swap görüşmelerinde somut ilerleme kaydettik, sona yaklaştık. Bunlar neticelendiği zaman açıklamayı uygun görüyoruz. Japonya Merkez Bankası ile herhangi bir swap görüşmemiz yok, ama Asya tarafıyla var. Çin ile olan anlaşmayı daha fazla artırma gayreti sürüyor.

Önceki rapor döneminden bu yana kur arttı, enflasyon yatay seyretti

TCMB'nin Temmuz ayında açıkladığı bir önceki enflasyon raporunda 2020 yılına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 8,9'a çıkarılmıştı. Raporda aynı dönem için gıda enflasyonu tahmini yüzde 10,5 olarak belirlenmiş, petrol fiyatlarında beklenti ise 41,6 dolar olarak açıklanmıştı.

Temmuz ayında açıklanan son rapordan bu yana Dolar/TL kurunda hızlı bir yükseliş oldu. Önceki raporun açıklandığı 29 Temmuz tarihinde yaklaşık 7 seviyesinde olan dolar kuru yüzde 17'lik artışla 8,23 seviyesinin üzerine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Temmuz ayında açıklanan rapordan bu yana petrol fiyatlarında hafif aşağı yönlü bir ivme izlendi.

Temmuz'dan bu yana açıklanan manşet enflasyon verilerinin ise yatay bir seyir kaydettiği görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Temmuz ayında yıllık enflasyon yüzde 11,76 olurken, Ağustos ve Eylül aylarında sırasıyla yüzde 11,77 ve yüzde 11,75 olarak gerçekleşti.

Buna karşın enflasyon beklentileri ise bozulma gösterdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın düzenlendiği ve piyasa beklentilerini yansıtan beklenti anketinde Temmuz'da yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 10,22 olurken, Ekim ayındaki ankette bu beklenti yüzde 11,76'ya çıktı.

Önceki rapor dönemine göre para politikasında farklı çerçeve

Temmuz ayında yayınlanan enflasyon raporu öncesinde para politikasında faiz indirimleri patikası izlenirken, bu dönemden sonra para politikasında farklı yönde kararlar alındı. Eylül ayında Merkez Bankası politika faizini 2 yılın ardından artırdı. Banka politika faizini 200 baz puan artışla yüzde 10,25'e çekti.

Ekim ayında ise banka politika faizini sabit tutarken, likidite sıkılaştırma adımlarının üst sınırını belirleyen geç likidite penceresini 150 baz puan artışla yüzde 14,75'e çıkardı. Bu hamlelerin etkisiyle ağırlıklı fonlama maliyeti yüzde 13 sınırına dayandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1