banner2

Erhürman'a şans verilmeli

CTP’nin, UBP ile yaşadığı kötü hükümet tecrübesinin ardından beliren çöküntü, Tufan Erhürman’ın tabandan gelen ısrara dayanamayarak parti başkanlığına adaylığını açıklamasıyla duraksamış gibi görünmüştü.

Tecrübelerin ışığında tabanın beklentisine göre de oluşturulan manifestoyla gidilen kurultay sonrası, Tufan Erhürman’ın parti başkanlığına getirilmesi yanında parti meclisi seçimi de değişimin aynası gibi yansıtıldı.

Kurultayın sıcağı sıcağına değerlendirmeleri bu doğrultudayken günler geçtikçe edinilen bilgiler, farklı analizleri de zorunlu hale getirdi.

Aidatını ödeyen üyelerin oy kullandığı ilk kurultaya kadar geçen süreçte, 1900 civarında CTP’li resmi üye olarak görevini yerine getirdi. Bunlardan yarıya yakınının da parti meclisi seçiminde oy kullandığını dikkate alırsak sonuçları daha sağlıklı değerlendirebiliriz.

Parti içindeki kutuplaşmanın bittiğini, birileri daha telaffuz etmez inşallah. Kavganın cephelerinin çoğaldığı bu süreçte, kurultayda iyi hazırlananların (listeler oluşturup kurultaya üye çekme açısından) ağırlığında bir parti meclisi çıktı.

Her cephe listeler oluşturdu, parti meclisine seçilemeyenler de. Ancak bir cephe var ki, diğerlerinden daha fazla üyeyi getirip oy kullandırtınca, elemek istediklerini kolay devre dışı bıraktı.

Listeler savaşının en net görüntüsü ise; cepheler, kadın adayları rakip görmedikleri için her listede kadınların yer almasıyla en fazla oyu kadınlar aldı.

Ki en fazla oy alan ilk 12 kişinin kadın olması da savımı güçlendiren bir ayrıntıdır.

Bu ayrıntıya dikkat çektikten sonra, parti meclisinin seçimine göre bir değerlendirmeye geçebiliriz.

Son başbakan Ömer Kalyoncu’nun parti meclisine girememesi, hükümet dönemdeki ilçe başkanlarının da parti meclisi dışında kalmasıyla hükümet döneminin kötü yönetimini, kurultaya gelen üyeler cezalandırdı şeklinde yorumluyorum.

Bir de bölgelerinde hakim oyu alarak ilçe başkanı olanların, ülke genelindeki üyelerin oy kullandığı bir sistemde destek görmemeleri, yeni seçim sisteminin de ilk yansıması olarak görülebilir. Bölgenize verdiğiniz destek sonucu aldığınız oyla seçilme döneminin geride kaldığı ve tüm bölgelerde bilinir, başarılı görülme gereğinin doğduğu da net olarak ortaya çıktı.

Alınan oylara da bakıldığında, oy kullanan üyelerin, milletvekillerinin performansından pek de memnun olmadığı şeklinde değerlendirmek de yanlış olmaz diye düşünüyorum.

CTP’nin içinde bulunduğu küçülme sürecinden kurtulup, daha iyi noktaya gelmesinin önünde tek umut olarak görülen Tufan Erhürman nasıl başarılı olabilir?

Hırs, kin ve benmerkezcilik anlayışıyla, partide kendi çıkarına göre söz sahibi olmada diretenlerin baskın olacağı bir MYK oluşumu, hem umut edilen yeni CTP, hem de Tufan Erhürman için ciddi tehlikedir.

Kendi çalışma arkadaşlarını oluşturma şansı yakalayabilirse, Tufan Erhürman’ın başarılı olacağına inanıyorum. Ancak onu perde gerisinden yönetme eğiliminde olanlar, bunu hayata geçirmeyi denerlerse, hem CTP küçülmeye mahkûmdur hem de CTP, Tufan Erhürman’ı kaybedecek. 

Yukarıda belirtmeye çalıştıklarım herkes tarafından bilinen ama pek de ses çıkarılmayan konular olduğundan dolayı bunu, tehlike çanlarının sesi olarak algılayabiliriz.

CTP’liler eğer partilerinin daha iyi bir noktaya taşınmasında samimiyseler, Tufan Erhürman’ın önünü açarlar, kapatmaya çalışanların da karşısında dururlar.

YORUM EKLE

banner12

banner1