KIBRIS

Fransız yargısı kararını verdi, KKTC vatandaşı iş insanı ülkeye döndü

Güney Kıbrıs’ın talebi üzerine Fransa’da hakkında işlem başlatılan İran asıllı KKTC vatandaşı iş insanı Behdad Jafari hakkında yürütülen süreç sona erdi. Jafari, Aix-en-Provence Temyiz Mahkemesi’nin Chambre de l’instruction dairesinin, Kıbrıs Rum Kesimi tarafından şahsı hakkında çıkarılan Avrupa Tutuklama Emri’nin (EAW) uygulanmasını reddettiğini ve bu kararla birlikte Güney Kıbrıs’ın iade talebinin kabul edilmediğini belirtti. Güney Kıbrıs tarafından yapılan “mülkiyet ihlali” şikâyeti kapsamında sorguya alınan Jafari hakkında herhangi bir tutuklama kararı uygulanmadığı öğrenildi.

Behdad Jafari, konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geldiğini belirterek destek veren herkese teşekkür etti.

Basın açıklamasının tamamı şu şekilde;

"Hayatta öyle anlar vardır ki, sessizlik artık bir seçenek değildir.

Fransa’da haftalar süren belirsizlik ve baskının ardından, bugün artık açıklık ve iç huzuruyla konuşabiliyorum: Bu dönem sona ermiştir ve ben sağ salim ve güvenli bir şekilde geri dönmüş bulunuyorum.

10 Aralık 2025 tarihinde Aix-en-Provence Temyiz Mahkemesi’nin Chambre de l’instruction dairesi tarafından verilen karar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) faaliyet gösteren bir iş insanı olarak şahsım hakkında Kıbrıs Rum Kesimi tarafından çıkarılan Avrupa Tutuklama Emri’nin (EAW) uygulanmasını reddetmiştir.

Hakkımda çıkarılan Avrupa Tutuklama Emri (EAW), Kuzey Kıbrıs’ta yürütülen inşaat faaliyetlerime ilişkin iddialara, özellikle bazı projelerin Rum bireylere ait taşınmazlar üzerinde hukuka aykırı şekilde gerçekleştirildiği yönündeki suçlamalara dayanmaktaydı.

Öncelikle, dosyamı titizlikle, bağımsızlıkla ve tam bir tarafsızlıkla inceleyen Fransa yargı makamlarına en derin saygı ve içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Bu karar, Fransa’da hukukun üstünlüğünün gücünü açıkça ortaya koymaktadır; zira yargı kararları siyasi saiklerle değil, hukuki ilkeler ve deliller temelinde alınmaktadır. Ayrıca, bu süreç boyunca hukuki haklarımı büyük bir profesyonellik ve sorumlulukla savunan Fransa’daki avukatlarım Maître Philippe Ohayon ve Maître Mostafa Marashi’ye içtenlikle teşekkür ederim.

Bu süreç boyunca bana siyasi ve diplomatik anlamda her türlü desteği veren danışmanıma ve hukuki haklarımı büyük bir özveri ve çaba ile savunan KKTC’deki avukatlarıma içtenlikle teşekkür ederim. Bu zorlu süreçte sundukları rehberlik ve destek benim için son derece değerli ve etkili olmuştur.

Aynı şekilde, sevgi dolu mesajları, insani destekleri ve dualarıyla yanımda olan Kıbrıs Türk halkına da en derin ve kalpten teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte gösterdikleri dayanışma ve moral desteği benim için büyük bir güç ve huzur kaynağı olmuştur.

Ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na, Dışişleri Bakanlığı’na ve Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği’ne bu süreç boyunca gösterdikleri ilgi, destek ve hassasiyet için en içten teşekkürlerimi sunarım.

Mahkeme süreci boyunca yalnızca bireysel olarak kendimi savunmadım; aynı zamanda yıllardır hakları, hukuki gerçeklikleri ve yaşam tecrübeleri çoğu zaman görmezden gelinen Kıbrıs Türk halkının sesi olma sorumluluğunu da derinden hissettim. Dosyam, uzun yıllardır çözülemeyen koşullar altında yaşayan, çalışan ve üreten birçok insanı ilgilendiren daha geniş insani ve hukuki meseleleri yansıtmaktaydı.

Bu çerçevede, yargı süreci içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olarak milliyetimi sunma ve kayda geçirme imkânı buldum. Bu durum, kimliğimi ve hukuki gerçekliğimi yansıtan; insan onuru, şeffaflık ve hukukun üstünlüğü temelinde şekillenen şahsi açıdan son derece anlamlı bir andı.

Bu bağımsız yargı kararının ardından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) tamamen yasal bir şekilde geri dönmüş bulunuyorum. Bu dönüş, tüm hukuki usul ve yükümlülüklere tam uyum içinde gerçekleştirilmiştir.

Tüm bu süreç boyunca yargı makamlarının yetkisine her zaman saygı gösterdim ve ilgili hukuki çerçevelerle tam iş birliği içinde hareket ettim. Kamuoyunun ilgisini çeken hususlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde şeffaflık ve iyi niyet çerçevesinde yürütülen; yetkili yerel makamlar tarafından verilen resmî izinler, kayıtlar ve onaylara dayanan ticari ve gayrimenkul faaliyetlerime ilişkindir.

Şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki evime ve mesleki faaliyetlerime geri dönmüş bulunuyorum ve çalışmalarımı yasal, şeffaf ve sorumlu bir şekilde; daha fazla güç ve enerjiyle sürdürmeye devam edeceğim.

Son olarak, bu zor dönemde gösterdikleri sabır, güç ve koşulsuz destek için aileme en derin şükranlarımı sunarım. Aynı şekilde, güvenleri, dayanışmaları ve profesyonellikleri kelimelerle ifade edilemeyecek kadar değerli olan Isatis Construction ailesine de gönülden teşekkür ederim."