Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren NEDA (New İnternationalist Left) Başkanı Athina Kariati, Kuzey Kıbrıs’ta lefke bölgesinde yaşanan CMC maden felaketinin benzerlerinin güneyde de olduğuna dikkat çekti. Kariati,Fugasa ve Matiada bölgelerinde de madenlerden kaynaklı çevre sorunları olduğuna değindi.

Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği öncülüğünde, Lefke bölgesindeki sivil toplum örgütlerinin, “5 Haziran Dünya Çevre Günü” dolayısıyla, Gemikonağı’ndaki maden atıklarının bulunduğu CMC alanı önünde yaptığı eyleme Rum tarafındaki sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de destek verdi.

Eyleme destek vermek amacıyla Güney Kıbrıs’tan gelen temsilciler adına KIBRIS Ekonomi’ye açıklama yapan NEDA (New İnternationalist Left) Başkanı Athina Kariati, uzun zamandan beridir Lefke bölgesinde büyük bir çevre felaketine neden olan CMC madeni sorunun bitirilmesi için güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, burada var olan sorunun benzerinin Güney Kıbrıs’ta da yaşandığına dikkat çekti.

Kariati: Geride kirli atık ve zararlı madenler bırakıyorlar

Güney Kıbrıs’ta toplam 10 sivil toplum örgütün bu sorunun ortadan kaldırılması için ortak hareket ettiğini aktaran Kariati, eyleme katılmalarının nedeninin de Lefke’de çıkmaza giren CMC sorununa destek vermek ve burada yaşananları yakından gözlemlemek olduğunu söyledi.

CMC sorunun benzerine şu an Fugasa ve Matiada’da karşı karşıya kaldıklarını belirten Kariati, adada yatırım yapan şirketlerin büyük miktarda kazanç hedeflerken, geride yığınla kirli atık ve zararlı madenler bıraktığını vurguladı.

“Dünyanın birçok yerinde farklı isimlerle faaliyet yürütüyorlar”

Bazı şirketlerin ekolojik çevreyi koruduklarını söylediğini, ancak bunları yapacaklarına inanmadıklarını söyleyen Kariati, çünkü şirketlerin kurulma amaçlarının yüksek miktarda kazanç elde etmek olduğunu hatırlattı.

Güney Kıbrıs’ta altın ve bakır madenin çıkarılması için, “Hellenic Copper Mines Ltd. Cyprus” isimli şirketin faaliyet yürüttüğünü, bu şirketin Kuzey Kıbrıs’ta da CMC adı altında faaliyet yürüttüğünü belirten Kariati, aslında bunların dünyanın birçok yerinde farklı isimlerle faaliyetlerini yürüttüğünü savundu.

Kariati, Güney Kıbrıs’ta işlenen maden atıklarının bir kısmı Gargot Deresi’ne akıtılırken, diğer bir kısmının Güzelyurt Deresi’ne akıtıldığını belirterek, bu kirliliğin gerek ekolojik yaşam gerekse insan sağlığı açısından önemli derecede zarar verici olduğunu anlattı.

Athina Kariati son olarak, Güney Kıbrıs’taki hükümetin bu sorunla ilgili pek bir çabası olmadığına da işaret ederek, parlamentonun bu konuda bir çalışmasının bulunduğunu ancak, henüz ortaya bir sonuç çıkmadığını  söyledi.

Kaynak: Kıbrıs

Güncelleme Tarihi: 12 Haziran 2017, 05:43