banner2
banner34

Papaz Yine ‘Ohi’ Dedi

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Rum tarafındaki yangın söndürme çalışmalarına Türkiye’nin katılmasına kilisenin istemediğini ima etti

Papaz Yine ‘Ohi’ Dedi
banner45
banner46

Türkiye Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Güney Kıbrıs’taki orman yangınına ilişkin, 'Güney Kıbrıs bir tarihte susuz kaldı. 'Su verelim, petrol verelim' dedik. Oradaki papazlar, 'Türk'ün suyunu veya akaryakıtını kullanmak caiz değildir' demiş. Onlar papazlara sormadan, bu işleri yapamıyorlar ama papazlardan izin alırlarsa, gidip, yangını söndüreceğiz veya tamamen yanacak.' dedi. Afyonkarahisar'da gazetecilerin Güney Kıbrıs’taki orman yangınına ilişkin sorusu üzerine konuşan Eroğlu, 'Tüm helikopter, uçak ve arazözlerimiz bu bakımdan mükemmel, hiç bir sıkıntımız yok' diye konuştu. 

Ülke genelinde 680 yangın çıktığını ve bin 88 hektarlık alanın zarar gördüğünü anlatan Bakan Eroğlu, şunları söyledi: 'Bu rakam küçük bir rakam değil. Güney Kıbrıs'ta belki bir günde bu kadar alan yanacak. Biz dedik ki, isterlerse hazır helikopterlerimiz var, uçaklarımız var. Birisi Antalya'da Silifke'de bekliyor. Kıbrıs'a dahi müdahale edecek durumdayız ama Güney Kıbrıs bir tarihte susuz kaldı. 'Su verelim, petrol verelim' dedik. Oradaki papazlar, 'Türk'ün suyunu veya akaryakıtını kullanmak caiz değildir' demiş. Onlar papazlara sormadan bu işleri yapamıyorlar ama papazlardan izin alırlarsa, gidip yangını söndüreceğiz veya tamamen yanacak.' 

3 GÜNLÜK YAS 

Bu arada Rum Bakanlar Kurulu, Troodos dağlarında yangınla mücadele sırasında hayatlarını kaybeden iki itfaiyeci için 3 günlük ulusal yas ilan etme ve devlet binalarındaki bayrakların yarıya indirilmesine karar verdi. Rum Lider Anastasiades başkanlığında yapılan toplantının ardından açıklamada bulunan Hükümet sözcüsü Nikos Hristodulides, Bakanlar Kurulu`nun ayrıca ölenlerin ailelerinin desteklenmesi amacıyla bir dizi önlemler de onayladığını söyledi. Öte yandan yangın sırasında hayatını kaybeden itfaiyeciler, dün toprağa verildi. Cenaze törenine Rum lideri Anastasiadis de katıldı. 

POLİS VE RMMO UÇAKLARI UÇAMADI 

Politis gazetesi, Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) ve polise ait AW-139 tipi 5 adet uçaktan, 3’nün yangın söndürme çalışmaları sırasında uçamadığına dikkati çekti. Yangın söndürme çalışmalarına, polise ait bir adet AW-139 ve bir adet Bell-412 tipi helikopterin katıldığını, polise ait diğer bir adet AW-139 ve bir adet Bell-412 tipi helikopterin ise kullanılamadığını yazdı. Habere göre, RMMO’ya ait iki AW-139 helikopter de İtalya’dan beklenen yedek parça nedeniyle kullanılamadı. 

YANGIN SÖNDÜRME ÇALIŞMALARINDA 12 GÖNÜLLÜ KIBRISLI TÜRK 

Trodos eteklerinde devam eden yangının söndürülmesi çalışmalarına 12 gönüllü Kıbrıslı Türk’ün de katıldığı bildirildi. “Kıbrıs Grubu” üyeleriyle birlikte 12 Kıbrıslı Türk’ün bölgeye gittiği; 3’nün yangın alanındaki söndürme çalışmalarında, 9’nun ise yardım çalışmalarında yer alacağı ifade edildi. 

TRODOS’TAKİ YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI 

Rum Adalet ve Kamu Düzeni Bakanı İonas Nikolau, Solea/Trodos bölgesindeki yangınla ilgili son durumu “tamamen yönetilebilir” olarak nitelendirdi. Saat 19.00 itibarıyla yangın tamamen kontrol altına alınırken, soğutma çalışmaları sürüyor. Rum haber kaynakları, yangın nedeniyle boşaltılan Spilya ve Kurdali sakinlerinin köylerine dönmeye başladığını da bildirdi. 

banner37

CUMHURBAŞKANI AKINCI; “ÇEVRE FELAKETİNİN ÖNLENMESİ ÇABALARINA KATKI AMACI İLE UĞRAŞ VERDİK” 

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Güney Kıbrıs’ta 5 günden beri devam eden yangının söndürülmesi ve can kayıplarına da yol açan bu çevre felaketinin önlenmesi için çaba harcadıklarını belirterek, “Bizlerin bu durumda rehberi siyaset ve diplomasinin yerleşmiş kalıpları olamaz. Rehber ancak akıl ve insanlık değerleri olabilir” ifadelerini kullandı. Akıncı, yangına müdahale için Türkiye’den gelecek uçakların Ercan’a inmesine karşı çıkan Rum Yönetimi’ne Pınarbaşı ve Güzelyurt’u önerdiğini de açıkladı. 

Yazılı açıklama yapan Cumhurbaşkanı Akıncı, süreci özetledi, şunları kaydetti: 

“Yangının kontrol altına alınamadığı bir ortamda Sayın Anastasiadis ile üç kez telefonda görüşerek, yanmakta olan ormanların elbirliğiyle kurtarılması için politik argümanları bir tarafa bırakmamız gerektiğini, bu konuyu insani bir olay olarak görmek ve kalıpları yıkmak gerektiğini ısrarla vurguladım. Bana, gelecek helikopterlerin nereye ineceğini, Ercan’a inilmesini kabul edemeyeceğini söyleyince, Larnaka ısrarının anlamsız olacağını, Ercan’a inmelerinin de şart olmadığını, Pınarbaşı veya Güzelyurt’a inebileceklerini, denizden su alınabilecek en uygun ve yangın alanına yakın yerin Güzelyurt Körfezi olduğunu, esasen Rum tarafında neden oradan su alınmadığının sorgulandığını, istenirse diğer uçakların da oradan yararlanmalarını sağlayabileceğimi belirttim. Sonuçta, bu konunun hassas bir konu olduğunu, bunu değerlendireceklerini, karar verirlerse diğer devletlerden istedikleri çerçevede başvuru yapacaklarını söyleyerek telefonu kapadı. 

Bu son konuşmamızda itfaiye araçlarını yeniden gönderme teklifime, yerden müdahaleye ihtiyaç olmadığını tekrarlayarak ve yeterli araçları olduğunu belirterek teşekkür etti. Bu konuşmadan sonra beni arayan olmadı. Rum Yönetimi’nin kararını basın yoluyla öğrendik. Helikopterlerin nereye ineceklerini, suyu hangi sahilden alacaklarını ve benzeri konuları, tamamen politik çerçevede değerlendirildiğini, olaya coğrafi yakınlık, etkinlik ve sonuç odaklı olarak yaklaşılmadığını üzülerek gözlemledim. 

Gerek birey olarak ben, gerekse Cumhurbaşkanlığı makamı 5 günden beridir her türlü politik değerlendirmenin dışında, tamamen güzel adamızda yaşanmakta olan ve can kayıplarına da yol açan büyük bir çevre felaketinin önlenmesi çabalarına bir nebze katkı amacı ile uğraş verdik. Araçların nereye ineceği, nereden kalkacağı, nasıl koordine edileceği, bunun siyaseten ne anlama gelip gelmediğinin böylesi büyük bir felaket karşısında, benim gözümde hiçbir anlamı yoktur. Bizlerin bu durumda rehberi siyaset ve diplomasinin yerleşmiş kalıpları olamaz. Rehber ancak, akıl ve insanlık değerleri olabilir. 

TÜRKEŞ: ' RUM TARAFI HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ AYMAZLIĞINI ORTAYA KOYMUŞTUR” 

Türkiye Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş de Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’ü kabulünde yaptığı konuşmada Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki orman yangınına ilişkin, 'Rum tarafı her zaman olduğu gibi aymazlığını ortaya koymuştur. Bizden yardım alacaklar ama hala kendi diplomasileri ve kendi karışık siyasetleri açısından, aynı Akdeniz'in suyunu 'kuzeyden mi alsınlar güneyden mi alsınlar' gibi gereksiz tartışmalar yapıyorlar. Umarım bir an önce akılları başlarına gelir de bu işler bir an önce kontrol altına alınır.' dedi. 

ÇAVUŞOĞLU; “RUM TARAFI BÖYLESİNE HASSAS BİR DURUMDA VE BU İNSANİ YAKLAŞIM KARŞISINDA BİLE BUNDAN AVANTAJ ELDE ETMEYE ÇALIŞIYOR” 

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile görüşmesi sırasında yaptığı konuşmada, Rum kesiminde süren yangınlara Türkiye'nin yardım önerisiyle ilgili olarak, Rum tarafının böylesine bir hassas durumda ve bu insani yaklaşım karşısında bile bundan avantaj elde etmeye çalıştığına işaret ederek 'Türk uçaklarını ve helikopterini Rum tarafına indirmeye çalışıyor. Bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil” dedi.

Güncelleme Tarihi: 23 Haziran 2016, 06:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1