Hasipoğlu mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Bugün İnsan haklarının en ağır biçimde ihlal edildiği coğrafyaların başında ülkemiz ve Filistin yer almaktadır. 1974 öncesinde uğradığımız mezalimlik ve insan hakkı ihlallerine ek olarak, 1979 Doruk Anlaşması'ndan itibaren geçirdiğimiz müzakere süreçlerinde de haksızlığa uğrayan Kıbrıs Türk halkı olmuştur. Masada samimi olan yerine masayı devirenlerin ödüllendirildiği, güç dengelerinin hukuku gölgelediği bu ortamda adaletin ve uzlaşının yerini çatışmalar ve hukuksuzluk almaktadır.

İtfaiye ekipleri su baskınlarına 20 personel ve 7 araçla müdahale etti
İtfaiye ekipleri su baskınlarına 20 personel ve 7 araçla müdahale etti
İçeriği Görüntüle

KKTC olarak; bir yandan egemenliğimizden ödün vermezken, diğer yandan da görüşme masasında iki devletin işbirliği vizyonumuzu korumaktayız.

Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın dört BM genel kurulunda vurguladığı üzere “Daha adil bir dünya mümkündür!” yaklaşımı, krizlerin ortaya çıkardığı ağır tabloya verilen güçlü bir yanıt niteliği taşımaktadır. Sayın Erdoğan devamla BM’nin tüm çözüm planlarına olumlu yaklaşan Kıbrıs Türk tarafının cezalandırılan değil , ödüllendirilen taraf olması gerektiği vurgusu, tam da insan hakkı ihlalini ifade eden net bir tanımlamadır . Bu yüzden de tüm BM ülkelerini bizlerle hukuki, siyasi ve kültürel ilişki kurmaya davet etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti ile Başbakan Sayın Ünal Üstel’in daha da pekiştirmiş olduğu yaşamsal ilişkiler doğrultusunda , Türkiye Cumhuriyeti ile istişare içerisinde hem devletimizi uluslararası alanda daha görünür kılmak için mücadelemize devam edeceğiz , hem de barışı, istikrarı ve insan onurunu savunan bir vizyonu kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz."

Muhabir: Ö. K.