Depremin yol açtığı acılar dinmez ama öfkenin azalması için hesap sormayla ilgili beklenti devam ederken ülkemizdeki binaların ve inşaat izin süreçlerinin tartışmaya açılması dikkate değer bir süreçtir.
Adıyaman’daki İsias Otel ile ilgili iddiaların tartışılması ülkemizdeki birçok inşaatın da uygunsuzluğunu gözler önüne seriyor.
Sosyal medyada sorunlu görülen binaların fotoğrafları ve o binaların yaşanmışlıklarını gördükçe ülkemizde de denetimin yeterli boyutta yapılmadığı şüphesi eminim herkeste oluşmuştur.
İnşaat izinlerinin en iyi takip edildiği kurumun Lefkoşa Belediyesi olduğunu birçok uzmanın değerlendirmesinden takip ettim.
Benim yaşadığım bir süreçten edindiğim deneyim “en iyisi Lefkoşa Belediyesi ise diğerlerinin düşünemem” dedirttiriyor.
Lefkoşa Hamitköy’de oturduğumuz evinde içinde bulunduğu inşaatların projeye uygun yapılmadığı gibi araziye de dengeli yerleştirilmediğinden dolayı evimizin önünden geçen yolun kamu yolu olacak genişlikte olmadığı ve özel yol olarak kayıtlara geçirildiğini 10 yıl sonra öğrenmiştik.
“Özel” kaydedilen yol karşı arazi saybinin kaldırım ve yol yapma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Bizim yolun bitimine apartman dikilmesi gündeme geldiğinde öğrendiğimiz bu yeni gerçekle birlikte çözüm için Lefkoşa Belediyesi’ne başvurmuştuk.
İlgili yasalarda kamusal çıkar için belediyenin düzenleme yapabileceğini bilmemize rağmen, belediye yetkililerinde bu yönde inisiyatif üstlenecek bir sorumluluğu görmemiştik. Hatta yolu yokuşa sürükleyen sürekli rencide edici ifadeler kullanan yetkililerle çözüm üretme gayretimizi devam ettirmiştik.
Karşı tarafa binaların yapılmasıyla birlikte sokağa, bırakın çöp arabasını ambulans ya da itfaye aracının bile girip hareket edemeyeceğini anlatmaya çalıştığımızda ilgili müdür önümüze planları açmıştı.
Bizim evlerin sırasının sonunda dönüş yapılabilecek bir yol olduğunu söyleyerek bu yönde bir düzenleme yapılabileceğini belirterek sorunu çözdüğü havasına girmişti.
Masaya serilen ve üzerinde “çözüm üretilen” plana biz de baktığımızda o planla bizim oturduğumuz evlerin yerleşiminin aynı olmadığını gördük.
Aynı olduğu iddiaları da devam edince “gidip arazide görün” demek zorunda kalmıştık. Burada deneyimledik ki, en iyisi olduğu söylenen Lefkoşa Belediyesi’nin elindeki plana göre mi inşaat yapıldığını denetlemeden onay veriliyor.
Zahmet edip biten inşaata gidip kontrol edilmeden inşaatın tamam olduğuna dair onay verilen bir sistemde, inşaat devam ederken kolonlara olması gereken kalınlıkta mı demir konulduğunu ya da kolonları dökerken içine sünger ya da tuğla mı atıldığını denetlenmediğini bilmemiz gerek.
“Bundan sonra denetimler yapılacak”, ya da “tüm binalar mercek altındadır” şeklindeki popülizm kokan açlıklamalara karnımız tok. Siyasetçiler hele de bölye dönemde bu yalan kokan açıklamalardan kaçınsınlar.
Herşeyin, inşaatı yapanların inisiafına kaldığı bir sistemde yaşadığımız gerçeğinden yola çıkarak mevcut yasaların uygulanmasında ısrar etmediğimiz sürece can güvenliğimiz Allah’a emanet yaşamaya devam edeceğiz.
