Mevcut iktidarın halkın iktidarı olmadığını savunan Ant, “Bu iktidar halkın rahatı, refahı ve mutluluğu için çalışan iktidarlar değildir. Bunlar ancak zenginin, vurguncunun, soyguncunun, sermayenin ve ranta dayalı ekonomik çevrelerin iktidarlarıdır” dedi.

Açlık sınırının altındaki bu asgari ücretle halkın geçim durumunun daha da zorlaşacağına dikkat çeken Ant, “Bu bağlamda da kredi talepleri ve borç miktarları daha da artacak, ödenemeyen yani tahsili gecikmiş alacaklar artacak, borç alacak verecek davaları çoğalacaktır. Kısacası bu durumda icralar ve mazbataların çoğalması kaçınılmaz olacak” diye konuştu.

Asgari ücretin açlık sınırının altında olması insanların borçlarını ödeyemeyecek duruma getirilmesi, çok kötü bir tablo olup, ahlak zafiyetini de beraberinde getireceğini söyleyen Ant, “Etik ve ahlaki değerlerde büyük erozyonlar yaşanacak ülke büyük sosyal patlamaya doğru gidecektir. Günün sonunda da adi suçlar, dolandırıcılıklar, hırsızlıklar, kavgalar, dövüşler ve boşanmalar da artacak” dedi.

Faiz ve Mazbata Mağdurları Komitesi Genel Koordinatörü ve Sözcüsü Kazım Ant, Yeni Bakış’a konuşarak asgari, ücretteki 104 TL’lik artışı ve bu artışın faiz ve mazbata mağdurlarına ne şekilde yansıyacağını değerlendirdi. Asgari ücrete yapılan artışın komik ve rezil olduğuna değinen Ant,  İngiltere’nin AB’den ayrılma kararının ardından özellikle ülkemizde yıllardır ağırlıklı olarak kullanılan İngiliz sterlininin bir anda düşüşe geçmesini yorumlayarak, bunun faiz ve mazbata mağdurlarına yansımasını değerlendirdi.

“Komik bir artış”

104 TL’lik asgari ücret artışını komik bir artış olarak değerlendiren Ant, “104 TL’lik artış yapan gerek şimdiki gerek önceki iktidar halkın iktidarları değillerdir. Bunlar, halkın rahatı, refahı ve mutluluğu için çalışan iktidarlar değildir. Bunlar ancak zenginin, vurguncunun, soyguncunun, sermayenin ve ranta dayalı ekonomik çevrelerin iktidarlarıdır” şeklinde konuştu.

“Açlık sınırının bile altında”

Asgari ücrete bakıldığında açlık sınırının da altında olduğuna dikkat çeken Ant, “Bu asgari ücretle halkın geçim durumu daha da zorlaşacak ve dolayısıyla kredi talepleri borç miktarları daha da artacak, ödenemeyen yani tahsili gecikmiş alacaklar artacak, borç alacak verecek davaları artacak ve bu günün sonunda taşınır veya taşınmazların icrasının ve mazbataların çoğalmasını getirecek. Kısacası bu durumda icralar ve mazbataların çoğalması kaçınılmaz olacak” ifadelerini kullandı.

“Gecen sefer yapılan artış da rezil bir artıştı”

Asgari ücretin açlık sınırının altında olması insanların borçlarını ödeyemeyecek duruma getirilmesi, çok kötü bir tablo olup ahlak zafiyetini de beraberinde getireceğini söyleyen Ant, “Etik ve ahlaki değerlerde büyük erozyonlar yaşanacak ve muhtemelen ülke büyük sosyal patlamaya doğru gidecektir. Günün sonunda da adi suçlar, dolandırıcılıklar, hırsızlıklar, kavgalar, dövüşler ve boşanmalar da artacak. Bunun yanında bu durum aile içi şiddeti ve geçimsizlikleri beraberinde getirecek. Bütün bunları sosyal ülkedeki sosyal dengeleri korumadan ve utanmadan 104 TL’lik artış yapabiliyorlar. Geçen sefer yapılan asgari ücret artışı da rezil bir artıştı” şeklinde konuştu.

“Sterlinin düşmesi geniş bir kesimi ilgilendirmiyor”

İngiltere’nin AB’den ayrılma kararının ardından özellikle ülkemizde yıllardır ağırlıklı olarak kullanılan İngiliz sterlininin bir anda düşüşe geçmesini yorumlayarak, bunun faiz ve mazbata mağdurlarına yansımasını değerlendiren Ant, “Ödeme gücünü halen ve kısmen muhafaza etmekte olan az bir kesime olumlu etki sağlayacaktır. Örneğin; öğrenci harçları, kira ödeyenler, sterlin borcu olanlara belli bir süre için belli bir rahatlama getirecektir. Ancak genel anlamda insanalar artık ödeme güçlerini kaybettiler. Dolayısıyla çok geniş kesimlere çok önemli avantajlar getireceğine inanmıyorum. Neticede İngiltere Avrupa birliği ile olan ilişkilerinde bir şekilde bir denge oluşturacak ve Sterlin geçici bir dönemin sonunda yeniden değer kazanmaya başlayacaktır. Ama bu geçici bir süre ödeme gücünü zaten kaybetmiş olan geniş bir kesimi zaten ilgilendirmemektedir”

Kaynak: Yeni Bakış