Çatalköy Belediye Tiyatro Su Sanat Yönetmeni Derman Atik, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Her yıl inatla ‘perde’ dediğimiz 27 Mart 2020 Dünya Tiyatro Günü’nde ‘perde’ diyemedik ve bu gün 27 Mart 2021 ve biz hala perde diyemiyoruz” diyerek, bunun her tiyatro için “çok zor ve acı bir süreç” olduğunu ifade etti.
Atik, tiyatronun her koşuldan beslenen ve özellikle zor koşullarda daha da güçlenen bir sanat olduğuna işaret ederek, “daha da güçlü bir sesle ‘perde’” diyerek tiyatroseverler ile yeniden buluşacaklarını söyledi.
Derman Atik, mesajında, “Yıllardır olduğu gibi siz ve biz, seyirciler ve oyuncular Kovid-19 pandemisi sonrası yeniden buluşacağımız günlerin özlemi içindeyiz. Yine yeni normalle başlayarak salonlarda, koltuklarımız aralıklı, yan yana oturmasak yüzlerimizde maskeler olsa da, bir araya geleceğiz ve birlikte yaratılan anların en güzel tanıkları olacağız yeniden” şeklinde konuştu.
Atik mesajında şu ifadeleri kullandı:
Tüm dünyada 2020-2021 yılını “en yaşanmaz” geçirenin tiyatrocular olduğunu ifade eden Derman Atik, “Pandeminin yeni başladığı günlerdi 2020 yılının mart ayı. Bundan tam bir yıl önce 27 Mart 2020’de bu sürecin bu günlere kadar taşınacağını hayal bile edemezdik. Ancak bu gün bu bir yıllık süreçte maddi ve manevi anlamda, en çok zarar görenler, tüm dünyadaki tiyatrocular oldu.”
2020-2021 dönemini tiyatro dünyasının sanatsal anlamda “kayıp yılları, kayıp sezonları” olarak nitelendiren Derman Atik, mesajına şöyle devam etti:
“Her yıl inatla ‘perde’ dediğimiz 27 Mart 2020 Dünya Tiyatro Günü’nde ‘perde’ diyemedik ve bu gün 27 Mart ve biz hala perde diyemiyoruz. Bu her tiyatro için çok zor ve çok acı bir süreç. Ancak, tiyatro her koşuldan beslenen ve özellikle zor koşullarda daha da güçlenen bir sanattır. Hiç kuşku yok ki daha da güçlü bir sesle ‘perde’ diyeceğiz.
“Bu zor ve acı süreçleri birlikte atlatarak, farklı oldukları için birbirini yok etmek isteyenlere karşı, benzerliklerimizi ortaya çıkarıp, birbirimizi anlamanın, diyaloğun, birlikte yaşamanın yollarını arayacağız. Sansüre, engellere, yasaklara, yokluklara karşı tiyatronun yeniden ve daha cesaretle var olduğunu göstermek için, kilit altına alınamayan repliklerle, şarkılarla, danslarla, ışıklarla, renklerle, başka başka sahnelerde, sokaklarda, mekanlarda yeniden buluşacağız. Ve yeniden ve yeniden hep birlikte olacağız siz ve biz… Yani tiyatro.”