Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, Haberci gazetesi köşe yazarı Erçin Şahmaran’ın gündeme dair sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, yaşanan son olaylardan sonra seçime yönelik ilk turu garantilediğini söyleyen Arıklı, açıklamalarına şöyle devam etti;

“Akıncı toplum mühendisliği yaptı”

“Sayın Cumhurbaşkanı, “Barış Pınarı Harekatı’na” ilk başlarda sessiz kaldı. Daha sonra bir bildiri yayınladı. Arkasından orantısız tepkiler gelmeye başladı. Bana göre bu bir toplum mühendisliği. Bilinçli yapılan bir hareket. Sayın cumhurbaşkanı tecrübeli bir siyasetçi. Bu işin bu noktalara geleceğini biliyordu. Tabi tepkiler de gecikmedi. Hakaretler, istenmeyen, hoş olmayan noktalara gelindi. Türkiye medyasından bir spor yazarı, ortaya çıktı ve olay bir anda yön değiştirdi. Burada iki amaç vardı ve başarılı oldu. Tebrik etmek lazım.

Sayın Cumhurbaşkanının tavrı bu değil. Afrin harekatına bu şekil bir tepki vermemişti. Barış Pınarı Harekatı’na, kendine göre bir açıklama yaptı. Bir tepki olacağını biliyordu. Bu konu hassas. Biz de Türkiye’den gelen reaksiyona, hemen tepki veriliyor.

“Seçimde birinci turu garantiledi”

Birinci olay, marjinal sol gurupları yanına aldı. İkincisi, CTP’nin içini oydu. Olası adaylıkta, Tufan Erhürman’ı zayıflattı. Sayın Cumhurbaşkanı bu olaylarla, seçimde birinci turu garantiledi. Bu spor yazarının söylemlerini kabul etmek elbette mümkün değil. Ama şuan Sayın Cumhurbaşkanının Barış Pınarı harekatı ile yaptığı açıklamaları kimse konuşmuyor. Herkes spor yazarının terbiyesizce yaptığı eleştirileri konuşuyor. Sayın Akıncı, sağdan, sola benimde için de olduğum, herkesi etrafında topladı. Ne olduğunu biliyoruz, ama bilerek Sayın Cumhurbaşkanının yanında durduk. Çünkü olay farklı yerlere gitti. Bu böyle kalmaz, Sayın Cumhurbaşkanı ortamı yumuşatacaktır.

Deklarasyon krizi

Meclis’te talihsiz bir olay yaşandı. Ortak destek bildirisi tartışma yarattı. Bu olay, Türkiye medyasında öyle bir yayınlanır ki, hiç onarılmayacak yaralar açar. Bunun olmasını kimse istemez. Ben bunu engellemek için arkadaşları uyardım. Zaten metin üzerinde birkaç değişiklik dışında bir sıkıntı yoktu. UBP’nin yaptığı toplantı olayı değiştirdi. Çünkü bir bildiri yayınlandı. Sayın Akıncı’nın görüşmelerden çekilmesinin önerildiği bir bildiri. Bu tabi ki özellikle TDP’de tepki yarattı. Haklı olarak imza atmadılar. Ayrı bir bildiri ile destek verdiler. CTP de aynı şekilde destek anlamında ayrı bir bildiri yayınladı. Sonuçta, Meclis’ten aynı görüş, farklı şekillerde seslendirilmiş oldu.

Ülkede sorunlar artıyor. Günlük yaşamda değişen bir şey var mı? Niye olmuyor? Yollar bitirilmiyor. İstimlak Yasası çıkarılmıyor. Yatırımcılar iflasta, yatırımcı gelmiyor. Hal Yasası yıllardır çıkarılmıyor. Nereden başlayacağımızı şaşırdık. Hüseyin Özgürgün devleti zarara uğratmamış. Ama bir şovla adamın üzerine gidildi. Sayıştay raporlarıyla sabitlenen yolsuzluk dosyaları var. İhaleler şeffaf değil, soygun var. Üzerine gidelim, Sayıştay’ı, başsavcılığı uyandıralım. Soygunu görüyorsun, anlatıyorsun, halkta biliyor. Ama yine aynı insanları seçiyor. Esas sorun bu.”