İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Mağusa- Yeniboğaziçi-İskele İmar Planı ile ilgili çok sayıda yalan ve hükümeti zayıflatmaya yönelik çabalar olduğunu söyledi.

Mecliste, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı'nın suçlamalarına yanıt veren Baybars, bakanlık olarak hükümet programında kendilerine verilen bir görevin de bu imar planı olduğunu söyledi. Beyarmudu İmar Planı, Lefke İmar Planı, Dikmen İmar Planı gibi planlarında çalışıldığını söyleyen Baybars, "Hem yasadan, hem de hükümet protokolünden güç alıyoruz" dedi.

UBP ile zaman zaman ters düşülen konular olsa da, hükümet içerisinde emirnamenin devam etmemesi konusunda uzlaşı olduğunu, İmar Planı'nın da bu çerçevede ortaya çıktığını söyledi.

“Planlama siyaset işi değil uzman işidir"

İki ay öncesinden imar planının bir noktaya gelindiğini belirten Baybars, bu süreçlerde teknik bilgi, bilim, ilim ışığında hazırlandığını belirterek, "Planlama ekibi uzmanlardan oluşur, planlama siyaset işi değil uzman işidir" dedi. İlk Birleşik Kurul'da, değişim için fırsat yaratıldığını, Başbakan Ersin Tatar ve belediye başkanları ile ciddi bir çalışma yapıldığını söyleyen Baybars şöyle devam etti: "Sayın Başbakan Ersin Tatar'ın da talebi ile Kıbrıs Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği de olaya dahil oldu.

Birleşik Kurulu da bu çerçevede şekillendi. Belediye Başkanları Birleşik Kurul öncesi Bakanlar Kurulu'nda dinlendi. Siyasi olarak da uzmanlarla uzlaşı böyle sağlandı. Benim, apar topar birilerini toplamam söz konusu değil. Tüzük var, yasa var. Sürecin nasıl işleyeceği bellidir.”

“Hukuken, Birleşik Kurula talep yapılması, baskı yapılması mümkün değil”

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, hukuken, Birleşik Kurula talep yapılması veya baskı yapılmasının mümkün olmadığını ifade ederek “İçişleri Bakanlığı, Başbakan'a baskı yapar gibi bir yaklaşım, en başta sayın Başbakan'a saygısızlıktır. Benim asla böyle bir niyetim olamaz” dedi. Baybars, “Ben İçişleri bakanı olarak, yetkim bellidir.

Birleşik Kurul'dan geçen imar planları sonuçlanmış olur. Sonrasında şurayı değiş, burayı değiş olmaz. KTMMOB ve belediye başkanlarının ortak bir noktada buluşmasını sağlamalarının ardından plan son halini aldı. Ben bu planı bekletemem, başbakan yeniden birleşik kurulu yeniden toplayın diyemez. Biz sorumluluğumuzu biliyoruz. Burada bir kriz yaratmak doğru değildir. Yasalar bize görev ve sorumluluk yüklüyor.”