banner2
banner34

“Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisinde şans kaçırıldı

“Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisinde şans kaçırıldı
banner45

Gazeteci yazar Ahmet Tolgay dün gece üçüncü bölümü yayınlanan Bir Zamanlar Kıbrıs dizisini değerlendirken, ciddi bir bütçe kullanılan dizinin tarihi gerçekleri anlatma şansını yakalayamadığı ve birçok tarihi gerçeğin yanlış yansıtıldığını örnekleyerek dikkat çekti.

Ahmet Tolgay’ın değerlendirmesi şöyle: KAÇIRILAN ŞANS: Üçüncü bölümü de izledikten sonra Kıbrıs gerçeklerimiz konusunda bir televizyon klasiğine sahip olma şansımızı iyiden iyiye yitirdiğimizi üzülerek gözlemledim... "Bir Zamanlar Kıbrıs" bir tarih belgeseli değildir, ama tarihi ve tarihi karakterleri yanlış yansıtma yetkisine de sahip değildir... Dizinin senaristleri irdeledikleri dönemi ve dönemin baş karakterlerini iyi incelemiş ve araştırmış olsalardı, dizinin yapımcısı ve yönetmeni de danışmanlık kurumuna gereken duyarlılığı gösterselerdi, bizlere bu şok düzeyindeki düş kırıklıklarını yaşatmayacaklardı...

banner37
Aşağılık terörist Samson'a Ledkoşa sokaklarında Denktaş'ı kovalatmayacaklardı... Kanlı Noel'de yıkılan Cumhuriyetin devlet hastanesinde tutsak edilen kamu görevlisi doktor ve hemşirelerimizin keplerinde "Kızılay" simgesi olmadığını bilmiş olacaklardı...

Ankara ile temasta gösterilen kadın doktora "Mesude" adını değil, "Ayten Berkalp" adını uygun göreceklerdi... Kumsal katliamı dramının önemli figürü Tabip Binbaşı Nihat İlhan'ın Adiloğlu kliniğinde çalıştığı gibi bir sonuca varmayacaklardı... İngiliz Yüksek Komiserliği'nin askeri bir karargâh değil, diplomatik bir kurum olduğunu, yüksek komiserin de yüksek rütbeli subay değil, bir diplomat olduğunu bilmiş olacaklardı... O dönem Atina'da olan Grivas'ı yerel olayların tam göbeğinde AKRİTAS'ın uygulayıcısı olarak sunmayacaklardı...

Onun "general" değil "albay" rütbesi taşıdığının bilincinde olacaklardı... Daha ne bileyim yaralılarımızı Ankara'ya götürmek üzere Lefkoşa Uluslararası Havaalanından kalkan uçağı, Denktaş ile Dr. Küçük'ün oraya kadar gidip uğurladığı asparagasını görsel konu yapmayacaklardı...

Katliam fotoğraflarını sargı bezleri arasında Ankara'ya taşıyan tanınmış TMT'ci, malul gazi Vural Türkmen'in sarışın bir adam olduğunu, onun serüvenini dinlediklerinden öğrenebilirlerdi.. Ne olurdu o kadar maddi ve manevi külfete yazık edilmeseydi...

YORUM EKLE
YORUMLAR
haydar demir
haydar demir - 3 yıl Önce

TÜRK bayrağının yere atılması sahnesi ya kısa tutulmalı yada olmamalı idi.bence

Rengin Goksu
Rengin Goksu - 3 yıl Önce

Aynen katılıyorum

Hasan. Nurioğlu
Hasan. Nurioğlu - 3 yıl Önce

1963. İnsan. Hakları. Neredeydi. TMT. EOKA. 1974. BARIŞ. YAPILDI. Luzinyan. Venedik. Osmenlı. İnğiltere. 1960. Orta. CUMHURİYET. Kuruldu

Tunay kahraman
Tunay kahraman - 3 yıl Önce

1958 tarininden baslasalardi daha guzul olurdu

SIRADAKİ HABER

banner12

banner1