İki gün sürecek çalıştayın açılış konuşmalarını sırasıyla, Tarım Dairesi Müdürü Mehmet Akif Ünsal, Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi Müşaviri Nebi Çelik, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Başkanı Cemal Özyiğit, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yaptı.
Konuşmaların ardından “Ülkemizde Birincil Ürünlerde Gıda Güvenliği”, “Tarımsal Uygulamalar ile Pestisitler ve Gıda Güvenliği Arasındaki Etkileşimler” ve “Bitki Arthropod-Mikroorganizma İnteraksiyonları ve Zararlı Yönetimi” konulu sunumlar yapıldı.
Sunumların tamamlanmasıyla çalıştay düzeni alınarak, sorunların belirlenmesine geçildi.
Çalıştray yarın da çözüm önerileri, değerlendirme, sonuç bildirgesinin hazırlanıp okunması, plaket ve sertifikaların verilmesiyle tamamlanacak.
ÜNSAL: “DENETİMLER YAPILIYOR, SONUÇLAR AÇIKLANIYOR”
Tarım Dairesi Müdürü Mehmet Akif Ünsal, tarımsal ilaçların ve kimyasalların insan sağlığını olumsuz etkilediğinin farkına varılmasıyla, bunun önüne geçilmesi adına çalışmalar yapılmaya başlandığını kaydetti.
Ünsal, Tarım Dairesi ile Tarımsal İlaçlar Değerlendirme Kurulu’nun çalışmalarına ilişkin bilgi vererek, her hafta Cuma günü yapılan tahliller sonucunda limit üstü bulunan ürünlerin ve üreticilerin açıklandığını söyledi.
Denetimler ve tahlillerin yapılmadığına yönelik eleştirilerin üzücü olduğuna değinen Ünsal, yapıcı eleştirilerin önemli olduğunu, doğru ve güzel yapılan işlerin takdir edilmesi gerektiğini belirtti.
Ünsal, yaptıkları işin topyekun inkar edilmesinin “kabul edilemez” olduğunu dile getirdi.
Çalıştaydan beklentilerinin yüksek olduğunu vurgulayan Ünsal, “Sonuçlar bize yeni bir ışık olacak”dedi.
KELLE: “GIDA OTORİTELERİ TEK ÇATI ALTINDA TOPLANMALI”
Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, beslenme ve gıda güvenliğinin önemine vurgu yaparak, gıda zinciri boyunca etkin kontrol yapılması gerektiğini kaydetti.
Gıda zincirinde yer alan her kurum ve kişinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini dile getiren Kelle, zinciri doğru yönetmenin, bilimsel çalışmaları artırmanın, belirsizlikleri minimize edebileceğini kaydetti.
Ülkedeki en büyük sıkıntılardan birinin denetimdeki eksiklikler olduğunu söyleyen Kelle, tam teşekkülle bir laboratuvara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Gıda otoritelerini bir çatı altında toplayacak bir Gıda Dairesi veya Tarım Dairesi altında gıda birimi kurulması gerektiğini söyleyen Kelle, kaliteli ve güvenli gıda için bunun gerekli olduğunu vurguladı.
ÇELİK: “HER 9 KİŞİDEN BİRİ AÇLIKLA MÜCADELE EDİYOR”
TC Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi Müşaviri Nebi Çelik, gıda güvenliği kavramının 100-150 yıl önce bilinmediğini ve önemsenmediğini ancak sağlık ve tıp alanındaki ilerlemelere paralel olarak bazı hastalıkların gıdalardan kaynaklandığının görülmesi üzerine gıda güvenliğinin literatürde yer almaya başladığını kaydetti.
Çeşitli böceklerin ve hastalıkların bitkileri tehdit ettiğini, hasatta kayıplar yarattığını söyleyen Çelik, gıda güvenliği ile zirai ilaç kullanımı arasındaki ince çizgiyi korumanın önemine işaret etti.
Çelik, dünyada her 9 insandan birinin sağlıklı yaşamak için ihyiyaç duyduğu gıdaya sahip olmadığını yani açlıkla mücadele ettiğini söyleyerek, ülkelerin sürdürülebilir tarım uygulamları ve gıda güvenliğini sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.
ÖZYİĞİT: “ÜRÜNLER SERTİFİKALI OLMALI”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, gıda güvenliğini sağlamanın önemine değindiği konuşmasında, ülkede kullanılan kimyasalların ve ürünlerin tarlada ve bahçede denetiminin önemli olduğunu söyledi.
Denetimsizlik ve kar amaçlı kullanımın önüne geçilmesi gerektiğini dile getiren Özyiğit, biliçlendirme ve bilgilendirmenin gerekli olduğunu belirtti.
Ürünlerin hangi aşamadan geçtiğinin, kimin tarafından, nerede üretildiğinin ve içeriğinin bilinmesi gerektiğine işaret eden Özyiğit, bunun da sertifikalı ürünlerle sağlanabileceğini, parti olarak bunu savunduklarını kaydetti.
BEROVA: “GIDA GÜVELİĞİ KONUSUNDA BİLİNÇ VAR”
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, dünyanın en önemli sorunlarından birinin, gıda güvenliği olduğunu söyledi.
Tarladan markete yapılan uygulamaların insan sağlığına etkisinin önemli bir unsur olduğunu dile getiren Berova, ülkede bu konuda toplumsal hassasiyetin en üst seviyede olduğunu, gıda güvenliği konusunun didik didik edildiğini belirtti.
Çalıştay sonuçlarının önemli olacağını söyleyen Berova, sonuçların temel eğitim müfredatında da yer alabileceğini kaydetti.
Üniversitelerin araştırma ve geliştirme anlamında önmeli olduğunu, bu çalışmaları yapabilmeleri için mali kaynak gerektiğini belirten Berova, TÜBİTAK Fonları’nın üniversiteler tarafından kullanılabilmesi için ciddi çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
ÇAVUŞOĞLU: “TARİHTE İLK KEZ TAHLİL SONUÇLARI İSİM VERİLEREK AÇIKLANIYOR”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, gıda güvenliğinin topraktan masaya kadar olan süreci kapsadığını belirtti.
Her yönüyle bu sürecin sağlıklı olması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, buna suyun da toprağın da dahil olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu , göreve geldikleri günden itibaren 40 yılın en fazla gece ve gündüz eğitimini veridiklerini, kendi dönemlerinin en fazla numune alınan ve iç üretimde en az kalıntıya rastlanan dönem olduğunu söyledi.
“Kendimizi çok başarılı buluyoruz” diyen Çavuşoğlu, Devlet Laboratuvarı’nda çıkan yangının ardından gıda güvenliğinin sağlanması adına ithal ürünlerin akredite belgesi olmasına özen gösterdiklerini, eğitim çalışmalarını artırdıklarını belirtti.
Çavuşoğlu, tarihte ilk defa üretici ve firma adı vererek kalıntı taşıyan ürünlerin kamuoyuna duyurulduğunu ifade etti.
Ülkede azot tahlillerinin yapılabildiğini, tek eksikliğin GDO’lu ürünlerle ilgili olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, AB desteğiyle yapılacak bitkisel laboratuar tamamlandığı zaman bu eksikliğin de giderileceğini kaydetti.
Geçitköy Tünel İhalesi, Güzelyurt ve Mesarya Sulama Suyu İhalesi konusunda bilgi veren Çavuşoğlu, Tarım Master Planı’nı Nisan ayı içinde tamamlamayı hedeflediklerini belirtti.
Bazı kesimlerin kendilerini eleştirdiğini söyleyen Çavuşoğlu, ekip olarak ortak akıl, AB standartları peşinde olduklarını, toplumsal çıkar için çalıştıklarını vurguladı.
AKINCI: “UYGULAMA EYLEM PLANI VE TAKVİM İÇERMELİ”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çalıştayda çözüm önerileri kabul edildiği zaman, uygulamanın eylem planı ve takvim içermesi ve uygulamanın denetlenmesi gerektiğini, ancak bu şekilde sonuçların hayata geçirilebileceğini belirtti.
Akıncı, çalıştayın konusunun çok önemli olduğuna vurgu yaparak, kişilerin sofradaki gıdaya kuşkuyla bakmasının çok kötü olduğunu söyledi.
Devlet laboratuvarının yanması üzerine denetimlerin yapılamamasının kafalarda soru işareti yarattığını söyleyen Akıncı, bu durumun alternatif bir laboratuvarın önemini ortaya koyduğunu dile getirdi.
Bazı hastalıkların, örneğin kanserin tüketilen gıdalar ve solunan havayla ilişkili olduğunu belirten Akıncı, bu noktada gıda güvenliğini sağlamanın öneminin ortaya çıktığını kaydetti.
Akıncı, Kıbrıs sorununda bir çözüme ulaşılsa da ulaşılamasa da AB standartlarına ulaşılması gerektiğini belirtti.
Akıncı iki yıla yakın bir süredir çözüm için uğraştıklarını, Rum Meclisi’nin enosis plebisitinin okullarda kutlanmasına yönelik kararı üzerine görüşmelerin kesintiye uğradığını, ancak yeni yasa önerisinin Rum Meclisi Eğitim Komitesi’nden geçmesi üzerine 2 Nisan’da Rum Lider Anastasiadis ile sosyal bir buluşma gerçekleştireceklerini söyledi.
Akıncı, Nisan ve Mayıs aylarının belirleyici olacağını söyleyerek, Rumların yönetimi, eşit iki kurucu devlet arasında paylaşmaya razı olup olmadığının görüleceğini kaydetti.
Dünyada kaynakların adil bir şekilde paylaşılmadığını, açlık ve sefalet yaşandığını belirten Akıncı, Afrika’da açlık sorununun çözümlenemediğini, daha adil ve dengeli bir dünya özlemi içinde olduklarını ifade etti.
Konuşmaların ardından Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya plaket sundu.
Güncelleme Tarihi: 28 Mart 2017, 13:18
