banner2
banner34

Buna bile siyaset karıştı

Son günlerde Tarım Dairesi’nin gerçekleştirdiği yerli ve ithal tarım ürünlerine ilişkin analizlerin güvenilirliği iyice tartışılır oldu. Analiz sonuçlarının bilme göre değil siyasete göre işlem gördüğü öne sürülürken bir üretici de bunun kanıtını kamuoyuyla paylaştı

Buna bile siyaset karıştı
banner45
banner46

 

TÜRKİYE “TEMİZ” DEDİ: Tarım Dairesi, 26 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Türkmenköy’de Salih Tavukçu’ya ait nektarinlerde limit üstü kalıntıya rastlandığını ve hasadın yasakladığını açıkladı. Üretici, aynı tarihlerde Türkiye de numune gönderdi. Mersin ve İstanbul İl Tarım ve Gıda Laboratuarları yapılan analizde nektarinin “temiz” olduğu tespit edildi

TONLARCA NEKTARİN ÇÖPE GİTTİ: Tarım Dairesi  2 Haziran’da yeniden bir açıklama yaptı, bu kez Tavukcu’ya ait nektarinde yapılan analiz neticesini kalıntının limit altına düştüğü kaydedildi. Geçen süreçte üretici ciddi mağduriyet yaşadı. Bin 500 nektarin ağacından elde edilen ürünün 3 tonu kasalarda, 5 tonu dalında kaldı

 

Tarım Dairesi, 22- 25 Mayıs döneminde yerli ve ithal tarımsal ürünlerde yapılan gıda denetim sonuçlarına ilişkin 26 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Türkmenköy’de Salih Tavukçu’ya ait nektarinde limit üstü kalıntıya rastlandığı belirtirken 2 Haziran’da yeniden bir açıklamada yaparak Tavukcu’ya ait nektarinde yapılan analiz neticesinin limit altına düştüğünü kaydetti.

Geçen süreç içerisinde Tavukçu’ya ait bin 500 nektarin ağacından bu yıl elde edilen ürünün 3 tonu kasalarda, 5 tonu ise dalında kaldı, telef oldu.

Nektarin üreticisi Salih Tavukçu, isminin basında bu şekilde yer almasından dolayı manevi olarak olumsuz etkilenirken, Tarım Dairesi’nin ilk yaptığı açıklama nedeni ile ürününü hasat edemediğinden maddi olarak da büyük zarar gördü.

 

Tavukçu: Mersin ve İstanbul’da yapılan tahlil raporları temiz

Tarım Dairesi tarafından 22 Mayıs 2017 tarihinde nektarin bahçesinden alınan numunelerde limit üstü kalıntı tespit edildiğini gazetelerden öğrenen üretici Salih Tavukçu, “Tarım Dairesi tarafından ruhsat verilen folpet isimli maddeyi numunelerin alınmasından 5 hafta önce kullanmıştım. Dikkatinizi çekmek isterim ki, bu ilaç kullanıldıktan 1 hafta sonra hasat yapılabilir. Yaptığım işin farkındayım, bu yüzden bu açıklamalardan hemen sonra Mersin ve İstanbul İl Tarım Müdürlüklerine bağlı Gıda Kontrol Laboratuarları’nın her ikisine de nektarin numunelerimi gönderdim. Sonuç beklediğim gibi temiz çıktı” diye konuştu.

Konuya olan hassasiyetinden dolayı bu süreçte her türlü bilgiyi araştırdığının altını çizen Salih Tavukçu, TÜRKAK yetkilileri ile de konuyu görüştüğünü bildirerek normal koşullarda bu tür sorunlar karşısında referans laboratuarlarda şahit numunelerin çalışılması gerektiğini, ayrıca yangın gibi nedenlerle gerçekleşen taşınmalar sonrasında akreditasyonun askıya alınması gerektiğini fakat bu konudan Türk Akreditasyon Kurumu yetkililerinin haberdar olmadığı bilgisine ulaştığını kaydetti.

 

“Şahit numunelerim çalışılsın dedim, yanıt alamadım!”

banner37
“Devlet Laboratuarı ve Tarım Dairesi yetkilileri ile defalarca konuşarak elinde raporlar olduğunu, Devlet Laboratuarı’nın verdiği sonuçlarda bir hata olabileceğini söylemeye çalıştım” diyen Salih Tavukçu, alınan numunelerden akreditasyon gereği saklanması gereken şahit numunelerin, Tarım Bakanlığı tarafından belirlenecek herhangi bir akredite laboratuarda masraflarını kendisi karşılayacak şekilde çalışılmasını talep ettiğini ancak bu konuda sonuca ulaşamadığını belirtti.

“Toplam 8 ton ürünüm heba oldu!”

Israrlı taleplerine rağmen ürününden tekrar numune alınmasının geciktirildiğini bildiren Salih Tavukçu, geçen bu süreçte beş ton ürünün dalında, üç ton ürünün de geç hasat dolayısı ile kasalarda telef olduğunu ve toplam 8 ton zararı olduğunu kaydetti.

Bu süreci bilen ve sonuçları gören herkesin bunun bir sabotaj olabileceğini söylemesine rağmen bunun istenmeden yapılan bir hata olduğunu savunduğunu belirten Salih Tavukçu, şunları kaydetti: “Benim ürünümde kalıntı yoktu, bunu hem Devlet Laboratuarı yetkilileri hem de Tarım Dairesi yetkililerinin bildiğine inanıyorum. Ortada bir hata vardı ancak bunun düzeltilmesi için geçen süreçte benim toplam 8 ton ürünüm heba oldu. Ürünüme güvendiğim için ısrarla tekrar numune alınıp çalışılsın dedim, aksi halde hasadın gecikeceğini söyledim. Olumsuz bir sonuçta zaten ürünü imha etmeye hazır olduğumu ilgililere ısrarla söyledim. Israrlarım sonucunda Tarım Dairesi 1 Haziran’da bahçemden yine numune aldırdı, ne yazık ki bu numuneyi bile Devlet Laboratuarı’na 2 Haziranda ulaştırdılar. Ne gariptir ilacı kullandıktan 5 hafta sonra limitlerin çok üzerinde kalıntı olduğu iddia edilen ürünlerim ilk tahlilden yalnızca 1 hafta içerisinde temizlenmiş! Ben bu konuyu ilaç firması yetkilileri ile dahil birçok uzmanla görüştüm. Böyle bir şeyin mümkün olamayacağında hemfikirdiler.”

 

“Laboratuar hatası nedeni ile adımı deşifre ettiler!”

Tavukçu, “Devlet Laboratuarı’nın kirli dediği örneklerin temiz olduğunu hem İstanbul’da hem de teyit ettim. Bu süreçte yasal bir ilacı süresinde kullanmam ve hasat yapmama rağmen basında ismimi deşifre edildi. Kalıntısız ürünümü, kalıntı varmış gibi kamuoyuna duyurdular, hasadımı geciktirdiler ve beni hem maddi hem de manevi zarara uğrattılar” dedi.

Uğradığı zarar karşısında tepkisini açıkça ortaya koyan nektarin üreticisi Salih Tavukçu, “Tüm yapıcı tavrıma rağmen başıma gelene bakın! Benim temiz ürünüme kirli denilirse, merak ediyorum temiz denilen ürünler gerçekten temiz mi?” diye sordu.

Kaynak: Duygu ALAN /havadis

Güncelleme Tarihi: 20 Haziran 2017, 06:17
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1