banner2
banner34

Eski başhekimlerden önemli tavsiye

Maskesiz sokağa çıkmayın

Eski başhekimlerden önemli tavsiye
banner45

Burhan Nalbantoğlu Devlet hastanesi eski başhekimlerinden Dr. Ersan Beksel ve Dr. Bülent Dizdarlı, korona virüsüyle ilgili mücadelede sokağa çıkarken maske takmanın önemine vurgu yaptılar.

Artık maskeli yaşama alışmamız gerektiğine dikkat çeken Berksel ve Dizdarlı, maskenin eldivene göre virüs bulaşılmasında daha etkili olduğuna vurgu yaptılar.

Ersan Berksel’in sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirme şöyle:

banner37
“Bugün yazıma canlarını riske ederek başta ön cephede mücadele veren meslektaşlarım, hemşire kardeşlerim ve diğer tüm sağlık çalışanlarını alkışlayarak ve minnetlerimi sunarak başlamak istiyorum.
Çok sorulan eldiven giyilmeli mi? sorusuna gelince; kanımca, maske takmakla çevremizdekileri, çevremizdekilerin maske takmaları da bizleri korurken sanılanın aksine eldiven giymekle ne kendimizi ne de çevremizdekileri daha fazla koruyabiliriz.
Eldiven konusundaki en iyi çözüm ellerimiz kömürle kirlenmişcesine hiç bir yere (göz, ağız, burun, saç, giysisi) dokunmadan market alışverişi yapmak sonrasında en az 20 saniye ellerimizi sabunla yıkamaktır.
Ellerimizi evimiz dışındaki temaslardan sonra mutlaka yıkayalım” Maskeli yaşama geçerken…

Bülent Dizdarlı’nın yaptığı açıklama şöyle:

“Hekim olarak çok güvendiğim, meslektaşım Dr. Ersan Berksel, dün “maske takmanın önemini belirten bir ileti yayımlamıştı. Her cümlesine katılırım. İleti gerçekten önemli ve etkileyiciydi. Eldiven takmanın anlamsız hatta riskli olduğunu belirtirken, maskesiz sokağa çıkılmamasını gerekçeleri ile ortaya koyuyordu. (Yazıyı uzun uzun buraya koymuyorum. İsteyen Ersan Bey’ın sayfasından okuya bilir.)
Dedim ya! Söz konusu ileti bana çok inandırıcı geldi. Ne var ki bizim evde maske yoktu. Çıktım açık birkaç eczane gezdim. Güya bu ülkenin kalbur üstü hekimlerindenim. Ne yazık ki “Maske” bana da yoktu. Hani diyorlar ya “bu virüs sınıf farkı gözetmeksizin herkesi eşit kılar”. Bir emsalini yaşıyordum. Satın alınacak maske bana da yoktu herhangi birine de.
Eve geldim düşünmeye başladım. Üç vakte kadar ( Allah rahmet eylesin annem zaman belirtmekte zorlandığında söze öyle başlardı) normalleşeceğiz. Normalleşeceğiz normalleşmesine ama sanırım “maskeli yaşam” hayatımızda uzun bir süre yer tutacak. Bir müddet sokağa çıktığımızda maske takmak zorunluluğumuz olacak. E buna ne o cerrahi tül maskeler dayanır ne de para. Yarattığı çevre kirliliği de cabası.
Ben diyorum ki hanımlar çıkarın şu yıllar evvel kaldırdığınız dikiş makinalarını. Bez mutlaka vardır evde. İki kat yapın ve kendi aile bireylerinize maskelerini üretin. Her gün çamaşır makinasında yıkayın kurutun sonra yeniden kullanın. Bu maskeler mutlaka fabrika maskeleri gibi değildir. Ama hiç olmamasından da iyidir. Bunun bir başka iyi tarafı da çevre kirliğinin önüne geçilmesi olacaktır
Gelecekte, belki de ihtiyaçtan tekstil fabrikaları elbiselere uygun renk renk maske üretimine girecektir. Maskeler bir gözlük, çanta veya şapka gibi giyim aksesuarı olacaktır. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin acil maske temini için bu yönde bir çalışma içinde olduğunu biliyorum. Tüm bunlar gerçekleşene kadar, hadi hanımlar dikiş makinelerinin başına…”

venüsbet

Güncelleme Tarihi: 05 Nisan 2020, 17:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1