Murat Gezici’nin Kıbrıs’ta 5 yıldır yaptığı anketleri yakından inceleyen biri olarak, öncelikle anket sonuçlarından manipülasyon kokusu aldığımı belirtmek isterim.
Zaten kendisinin de “paranız varsa istediğiniz algıyı oluştururum” şeklinde açıklaması da olmuştur.
İnandırıcı bulmadığım ve toplum yönlendirmeye dönük veri sunumu olarak değerlendirdiğim bu anketleri neden yazı konusu yapıyorum diye soruyorsunuzdur?
Bu yazının amacı Gezici’nin yaptığı anket sahibin nelerden ve kimlerden korktuğunu ortaya koyup tartışmaktır.
Öncelikle kullanılan cümleler, verilen tablolara bakıldığında bu anketin sahibinin Ulusal Birlik Partisi, başka bir değişle Ersin Tatar olduğu tespitini yapmak uzmanlık gerektirmez.
Bir anketin ille de sahibinin olması mı gerekir sorusunun yanıtı da kesinlikle “evet”tir. Kimse bizim hatırımız için toplum kanaatinin ne olduğunu ortaya çıkartma amacıyla anket yapmaz. Yaparım derse de beni inandıramaz.
Ben, Murat Gezici’yi suçlamıyorum. O işini yapıyor, parayı ödeyeni mutlu edip, sonradan yeniden para almasının yolunu açacak projeler üretiyor. Anket sahibi de bu sonuçlara inanıp kendini mutlu hissettiği sürece sorun yok.
Son 5 yıl içinde siyasi parti yetkilileri ve adaylardan edindiğimiz bilgilere göre her anket döneminde ciddi maddi pazarlıklar yapılıyor. Gezici, pazarlığa girenlerden edindiğimiz bilgiye göre iki yöntemle para kazanıyor. Birincisi anket sonuçlarını ayrıntılı şeklini satarak, ikincisi de belirlediği miktarları ödeyenlerle ilgili hoş sözler ve iyi rakamlar ortaya koymayı taahhüt ederek. Bu taahhüde rakipleri değersizleştirme de giriyor ki anketler sonrası ifadelerinde bunları görüyoruz.
Sorun, çarpıtılmış bilgilerle toplumun kanaatinin yönlendirilmesi niyetidir. Başarılı olunur mu bilemem, seçim sonuçlar belki de bu sorunun yanıtını verecektir.
Bütünüyle ilgili yapılan değerlendirmenin ardından ayrıntılar incelediğinde Ersin Tatar’ın korkularını net okuyabiliyoruz.
Gezici’nin basın ile paylaştığı verilere bakıldığında Cumhurbaşkanı Akıncı’yı yıpratma ve sonrası gelecek sorularda onun dışında bir tercih yapılmasını yönlendirici sorulara yer vermesi anket sahibinin ana hedefinin Mustafa Akıncı’yı yıpratarak en azından ikinci turda onun önünde olacağı verileri elde etmek olduğu görülüyor.
Kamuoyuna yapılan açıklamada ülke gündemindeki konuların değerlendirildiği bahsedilmesine rağmen ülkenin gerçek gündemi olan pandemi sürecini toplumun nasıl gördüğü, ekonominin durumu hatta cumhurbaşkanlığına aday olan koalisyon ortaklarının toplum nezdindeki durumları sorulmadı. Bu bile tek başına anketle ilgili “objektiflik” savunması yapılamayacağının göstergesidir.
Mustafa Akıncı’nın başarısız olduğu ve tek alternatifinin Ersin Tatar olduğu vurgularıyla diğer adayların hiçbir iddiası olmadığı algısının yaratılmasıyla oyların Tatar’da toplanması hedeflendiği net olarak görülen ankette UBP’den Kudret Özersay’a pey oy gitmeyeceği bilindiğinden dolayı o, diğer sağ adaylardan nispeten yukarıda gösterildi.
Gezici anketinin sahipleri en fazla Tufan Erhürman’dan korkmaktadır. Ankette iddiasız olarak gösterilen Tufan Erhürman’a her partiden oy gittiğini çevremizden görmekteyiz. CTP’den Akıncı’ya oy gittiği gibi, UBP’den Erhürman’a oy gittiği de görünüyor, biliniyor. Hatta sosyal medyada biraz gezindiğimizde CTP’li olmayanların bile Erhürman ile ilgili paylaşımlarda bulunduğunu gördüğümüzde biri bize onun parti oylarının yarısını alacak derse inandırıcı gelmez elbette.
Gezici anketinden sahibi olan Ersin Tatar, UBP’nin oylarının diğer partilere beklenenden fazla kayacağı korkusunu taşıyor ki, şu anki görüntüde en fazla oyun adresi görünen Serdar Denktaş’ı seçimde yok farz ettiler. Serdar Denktaş’ın parti oyundan aşağıya almayacağı da kamuoyundan edindiğimiz bir izlenimdir. Ama ankette onun yerlerde sürünür gösterilmesi de korkunun belirgin bir göstergesidir. Hele de bazı UBP milletvekillerinin kendini gizlemeden Serdar Denktaş için çalıştığını bilmemiz bize ışık gösteriyor.
Özetleyecek olursak, UBP adayı Ersin Tatar’ın ikinci tura çıkabilmesi için partisinden Tufan Erhürman ve Serdar Denktaş’a giden oyları “iddiaları yok” algısı yaratarak minimize etme gayreti var. Bu hedef için kurgulanmış ankette Mustafa Akıncı’yı başarısız ve Türkiye ile ilişkilerinin iyi olmadığını öne çıkartıp ona yönelebilme ihtimali olan sağ oyları kesme gayreti bulunmaktadır.
