banner2
banner34

Kazaları Önleme Derneği teknik bilgi sahibi olmadan açıklama yapıyor

Kazaları Önleme Derneği teknik bilgi sahibi olmadan açıklama yapıyor
banner45
banner46

11 Mart 2021 tarihinde Karayolları Dairesi Müdürlüğünce yayınlanan Girne – Lefkoşa yolunun trafiğe açılması ile ilgili Makina Mühendisleri Odası’nın, güvenlik tedbirleri alınmadan yolun açılmaması gerektiği konusundaki uyarıları, Kazaları Önleme Derneği tarafından eleştirilerek yolun açılmasının uygun olacağı konusunda görüş belirtmiştir. Kazaları Önleme Derneği teknik bilgi sahibi olmadan açıklama yapması üstelik bu açıklamayı yapan dernek başkanının da çok uzun süreden beridir Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonunda görev almış olması yollarımızın neden kan gölüne döndüğünün de somut işaretidir. Bu komisyonda görevli olanlardan, Polis Genel Müdürlüğü temsilcileri haricindekilerin, sorumluluklarını ne kadar yerine getirdikleri, ne kadar hizmet verdikleri ülkenin trafik görüntüsü ile aşikârdır. Söz konusu dernek başkanı yaptığı açıklamalarla sebep olduğu yanlış bilgilendirmenin muhtemel sonuçlarının farkında değildir. Lefkoşa – Girne yolu 1989 yılında kapasitesinin üzerinde yük taşıyan bir kamyonun (Karayolları Dairesine aitti) frenlerinin devre dışı kalarak Girne’nin içerisinde markete girmesi nedeniyle kapatılmıştı. Hâlbuki söz konusu dernek başkanı kazanın; aracın hızını kontrol edemediği için meydana geldiğini belirtmektedir. Aracın hızı gaz pedalından frenlemesi de fren pedalından kontrol edilir, bu kaza frenleme yeteneğinin kaybolması ile ilgilidir. Şu anda açtığınız Girne – Lefkoşa - Girne yolunu kullanmasına müsaade ettiğiniz araçlar ayni zafiyetlere sahip araçlardır.

KTMMOB Makina Mühendisleri Odasının kendi mesleki alanında yaptığı bilgilendirme ve uyarının dikkate alınması söz konusu bakanlığın sorumluluğundadır bu konuda Kazaları Önleme Derneği Başkanının bilgisi olmayan konuda doğru olmayan açıklama yapması, Bakanlığın uyarılarımıza tepkisiz kalması için geçerli değildir. Ortaya çıkacak olan çarpışmalardan da sorumlu olacaklardır.

Söz konusu dernek başkanı ağır vasıtanın ne olduğunu ve ağır vasıtaların trafik güvenliği ile ilgili standartlarını bilse bu açıklamayı yapmazdı. Bu ifadesi ile trafik güvenliğine hizmet etmek yerine zarar vermektedir. En üzücü yanı ise konu ile ilgili sayın bakanın Makina Mühendisleri Odası tarafından bilgilendirildikten sonra yeniden yanıltılmasıdır. Söz konusu dernek başkanı yıllardan beridir kendi bilgisizliği ile trafik güvensizliği şartlarının oluşmasına katkı koymuştur, artık bilgi ve mesleki gelişiminin yetersiz olduğu alanlarda açıklama yapmaması ülkemizin yararınadır.

Karayolları Dairesi’ne Fasıl (83) 4’ncü maddesi ile tanınan yetkiler manipüle edilerek bir kısım insanlara imtiyaz olarak tabiri caizse kıyak olarak avantaj sağlayacak şekilde kullanılmıştır. Bu yasal mevzuat daha önce güvenlik zaafiyeti nedeniyle kapatılan bir yolun, açılması konusunda Karayolları Müdürlüğüne yetki vermemektedir. Yasal ve teknik yönden mesnetsiz olan söz konusu kararın sadece Karayolları dairesinin insiyatifi ile alındığına inanmak saflıktır Bu kararın gerekli güvenlik tedbirleri alınmadan uygulanması can güvenliği mal güvenliği açısından da kamuyu tehdit etmektedir. Söz konusu yolun açılmasında Karayolları Dairesi Müdürlüğünün sıralı amirlerinin de onayı olduğu aşikârdır ve tümü de trafiğin güvensizliğine sebep olan bu karara iştirak etmişlerdir ve muhtemel ölümlü trafik çarpışmalarında sorumlulukları olacaktır. Makina Mühendisleri Odası olarak bu uyarımız konusunda da mahkemelerde şahadet vereceğiz. Hatalı kararınız vahim bir olaya sebep olmadan bu karardan dönmeniz hem ülkenin hem de sizin hayrınızadır.

Halihazırda Girne – Lefkoşa istikametinde seyahat eden her türlü aracın olması gereken hız sınırı bilinseydi bu yolun açılmasının yük araçları için hangi riskleri taşıdığı Kazaları Önleme Derneği tarafından bilinseydi bu yolun açılmasının “yetki dahilinde yapılmış normal bir faaliyet olarak görülmezdi” ve Makina Mühendisleri Odası’nın uyarısına dikkate alınması için açıklama yapardı. Yaptığı açıklama trafik konusundaki cehaletin ve sorumsuzluğun somut göstergesidir. Araç güvenliği ile ilgili standartların acilen yasallaşması gerekir. Araçların tasarımlarını (periyodik güvenlik denetimleri, yol denetimleri, tehlikeli madde taşıma standartları, araç kategorileri, boyut, hız limitleri yük taşıma kabiliyetleri, yol güvenliği ve frenleme standartları, üstyapı tasarım tüzüğü gibi) makina mühendisleri yapmaktadır. Makina Mühendislerinden istifade edilmeden hiçbir şekilde trafikde araç güvenliği sağlanamaz. Yolun 2 gidiş 2 geliş olması trafikde araç güvenliği için yeterli olduğu konusunda söz konusu dernek başkanının yaptığı açıklama da uygun değildir.

KTMMOB Makina Mühendisleri Odasınca her türlü yolda araç güvenliğinin sağlanması hususundaki gerekli asgari güvenlik tedbirleri Sayın Bakana yazılı olarak sunulmuştur.

banner37
Bütün yollarımız güvensizdir, ancak son alınan karar ile güvensiz yollara Girne – Lefkoşa istikameti de dahil edilmiştir. Lefkoşa – Girne – Lefkoşa yolu dahil tüm yollarımızda araçların trafikte güvenli kullanımı için önerilen tedbirler hem Türkiye’nin hem de AB’nin halihazırda uyguladığı tedbirlerdir. Buna rağmen uygulamaya geçilmemesinin geçerli nedeni yoktur sadece sorumsuzluk ve komisyonlarda görev alan, Polis Genel Müdürlüğü haricindeki kişilerin yetersizliğidir. (Polis Genel Müdürlüğü’nün Trafikten sorumlu üst düzey subayı Sn. Hüseyin Çete, 2018-2020 yılları arasında yaptığımız toplantıda Teknik Konularda Makina Mühendisleri Odası’nın uyarılarını dikkate alınması gerektiğini ve Odamızın mesleki görüşünü önemsediğini belirtmişti)

Trafik Güvenliği ile ilgili Odamızın çalışmaları 2018 yılından beridir devam etmektedir. Yapılan taslak tüzükler Bakanlığa verilmiştir. Kazaları Önleme Derneği Başkanı bir önceki açıklamasında da Bakanlığın Araç Muayene İstasyonlarını özele devredeceği ile ilgili AB’yi bilgilendirdiğini iddia etmiştir. Böyle bir taahhüt bizim bilgimizde yoktur.

4’lü Koalisyon Dönemindeki Sayın Tolga Atakan, yapılan çalışmalarda araç muayene istasyonlarının çağdaş regülasyonlarda kurularak akreditasyonu da sağlanabilmesi için “yap işlet devret “ şeklinde yapılması için şartnameler hazırlanmıştır. Yap işlet devret şeklinde yapılacak olan muayene istasyonlarının sahip olacağı teknik standartlar da bu şartnamede belirlenmiştir. Araç Muayene İstasyonları devri KKTC devletine ödenecek (taban fiyat 40 milyon TL idi ve bu bedelin üzerinde en fazla ödeyen ve en fazla kar payı veren; araç muayene istasyonları önceden kurup çalıştırmış, çalıştırdığı ülkeden de referans mektubu getirecek olan) ücret ile belirlenmiş süre içerisinde araç muayenelerini KKTC Ulaştırma Bakanlığı’na karşı sorumlu olarak yapacaktı. Araç muayene istasyonları yine Ulaştırma Bakanlığı’nın etkin denetiminde hizmet verecekti. Muayene istasyonları yap işlet devret şeklinde görev yaparken İşletmeci çağdaş yeniliklere istinaden ihtiyaç duyulacak test aletlerini sağlamaktan da sorumlu olacaktı. Ayni zamanda muayene istasyonlarındaki teknik techizatın her an hizmete elverişli halde ve belirlenen usullerde bakım onarımlarının yaptırılması maksadıyla da ilgili yükleniciden teminat mektubu alınacaktı. Muayene istasyonları devir süresinin bitiminde tam ve noksansız, tüm araçlara uygun teçhizata sahip, hizmete elverişli halde KKTC’ye devredilecekti. Muayene istasyonlarını kim çalıştırırsa çalıştırsın, belirlenen personel kadrosu KKTC vatandaşlarınca doldurulacaktı. KKTC vatandaşının olmadığı branşlarda ise azami bir yıl içerisinde KKTC vatandaşını yetiştirip istihdam etmek ilgili şirketin sorumluluğunda idi.

Söz konusu araç muayene istasyonlarının KKTC araç miktarına uygun kapasitede olacak şekilde tasarlanması, teçhizat cins ve miktarı ile maliyet tespiti yapılması Sn. Tolga Atakan’ın direktifi ile Sayın Kemal Bağzıbağlı tarafından Odamızdan talep edilmiştir. Her muayene istasyonunun % 10 yıllık kapasite artırımı da dikkate alınarak ihtiyaç duyulan techizat ve tesis kurulum maliyeti 4 istasyon için 26 milyon Türk Lirası olarak belirlenmiştir. İhaleye de çıkılırken bu maliyetler ve teknik techizat cins ve miktarları, kapasiteleri üzerinden çıkılacaktı. Muayene istasyonlarının arazileri ve kurulumu müteakip komple tesis KKTC devletine ait olacaktı. Araç Muayene istasyonlarının yap işlet devret maksadıyla akreditasyona uygun istekliye devir için ihale asgari keşif bedeli 40 milyon Türk Lirası idi. Yani ihaleye katılanlar bu miktarın üzerinde yarıştırılacaklardı, her araç muayenesi ile ilgili de devlete ödeyecekleri asgari % de (kar payını ) da tekliflerinde belirteceklerdi.

Geçtiğimiz hafta içerisinde ise Araç Muayene İstasyonlarının 60 milyon TL ye Türkiye tarafından yapılacağının protokola yazıldığı bir gazete tarafından bildirilmiştir. Kapasite belirlenmeden, hafif / ağır araç muayene kapasiteleri belirlenmeden ve yukarıda yazılı detaylar olmadan 60 milyon TL bu proje için çok yüksek bir bedeldir. Anadolu halkının parası da KKTC halkının parası da çarçur edilmemelidir. Yapılacak işler açık, denetlenebilir ve ülkemiz yasal mevzuatına, ihtiyacına, uygun olmalıdır.

Sayın Ulaştırma Bakanı araç muayeneleri standartlarını, yol denetim tüzüğünü, üst yapılı araç standartları tüzüğü, araç kategorileri tüzüğünü, araçların sahip olması gereken asgari güvenlik sistemleri, CE belgelendirilme tüzüğü, araç yükleri ve boyutları ile ilgili tüzüğü Üstyapılı araçların periyodik denetimleri ve yol denetimleri tüzükleri yasallaştırmadan yolların güvenli olmayacağını, araç muayene istasyonlarının bu mevzuatlar olmadan da özelleştirilmesinin peşkeş olacağını kendilerine hatırlatmak istiyoruz. Araçların güvensizliğinin en önemli nedeni yetersiz bilgi ve standartların eksikliğidir.

Araç muayene istasyonları şu anda Polis Genel Müdürlüğü bünyesinde imkânlar ölçüsünde yapılmaktadır, çağdaş regülasyonları müteakip ayni teşkilatın bünyesinde hizmet vermesi halinde dünyanın en iyi en etkin muayene istasyonlarına sahip olmuş olacağız.

Ülkemizde trafik güvenliği ile ilgili olarak alınması gereken tedbirler ve hazırlanması gereken mevzuatlar hakkında yeterli bilgi ilgili meslek odalarında vardır. Bu sistemin en zayıf halkası Polis Genel Müdürlüğü haricindeki diğer dernek ve temsilcilerdir, bu nedenle de trafiğimizi güvenli hale getiremiyoruz. Bu konu sadece ilgili bakanlık ile sınırlı kalmamalıdır, bu ülkenin sorunudur ve daha geniş çaplı konu hakkında mesleki sorumluluğu olan odalar ve kurumlar ile birlikte çalışılmalıdır.

Bu konuda İlgili Bakanlık ivedilikle tedbir alabilecek durumdadır. Trafikde güvensizliğin ayni şekilde devam etmesi halinde (umarız bu sürede katliam gibi bir çarpışma yaşamayız) Odamız mağdur olanların yanında gerekli teknik bilgilendirmeleri mahkemeye sunacaktır.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1