banner2
banner34

“Kıbrıs Türkü bölgesel bir aktör”

Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi

“Kıbrıs Türkü bölgesel bir aktör”
banner45
banner46

Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs Rum tarafının müzakere sürecini devam ettirme üzerine bir strateji yürüttüğünü, çünkü müzakereler devam ettiği sürece, sonuç alıcı bir araç olarak değil, statükoyu sürdürecek bir bahane olarak kullandıklarını söyledi.

Özersay,  Kıbrıslı Türklerin geleceğini sadece Kıbrıs sorunu çözmek için müzakere süreçleri üzerinden okumaktan vazgeçilmesi gerektiğine işaret ederek, Kıbrıslı Türklerin geleceğine yönelik daha sağlıklı analizler yapmak için, Kıbrıslı Türklerin bugününe ve geleceğine yönelik daha sağlıklı tespitler için, Kıbrıs sorununu yok sayarak değil, ama sadece onu merkeze koyarak analiz yapmaktan vazgeçmek, başka bir perspektiften bakmak gerektiğini vurguladı.

Özersay, “Doğu Akdeniz Enerji Politikaları ve Kıbrıs Sorununa Yansımaları” başlıklı seminerde “Doğu Akdeniz Enerji Politikaları ve Kıbrıs sorununa Yansımaları” konusunda yaptığı sunumda, Doğu Akdeniz’deki mücadelenin bir kaynak paylaşım kavgası olmadığını, kaynak paylaşım kavgasının daha ötesinde, bu bölgede özünde jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik bir mücadele olduğunu kaydetti.

Denizcilik Merkez (Güdenmer) Semineri dün Girne Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

“MESELE DOĞAL GAZIN PAYLAŞIMI DEĞİL”

banner37
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, “Doğu Akdeniz Enerji Politikaları ve Kıbrıs sorununa Yansımaları” konusunda yaptığı sunumda, Kıbrıslı Türklerin geleceğini sadece Kıbrıs sorunu çözmek için müzakere süreçleri üzerinden okumaktan vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti.

Özersay, bunun üzerinden yapılacak tespitlerin, eksik ve yanıltıcı olacağını, Kıbrıslı Türklerin geleceğine yönelik daha sağlıklı analizler yapmak için, Kıbrıslı Türklerin bugününe ve geleceğine yönelik daha sağlıklı tespitler için, Kıbrıs sorununu yok sayarak değil ama sadece onu merkeze koyarak analiz yapmaktan vazgeçmek, başka bir perspektiften bakmak gerektiğini söyledi.

Doğu Akdeniz’deki mücadelenin bir kaynak paylaşım kavgası olmadığına işaret eden Bakan Özersay, kaynak paylaşım kavgasının daha ötesinde, bu bölgede özünde jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik bir mücadele olduğunu kaydetti. Konunun bir kaynağın paylaşılmasına indirgenmemesi gerektiğini söyleyen Bakan Özersay, konun hem Kıbrıslı Türkler, hem de TC açısından ele alınması gerektiğini belirtti.

Özersay, konuyu TC açısından ele aldığımızda, Türkiye’nin Kuzeyinde bir kapalı deniz özelliği gösteren Karadeniz olduğunu, oradaki deniz trafiği nedeniyle Türkiye’nin oradan dünyaya ve açık denizlere açılmasının mümkün olmadığını, batıya Ege’ye bakıldığında ise özellikle çok sayıda adanın Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan’a kalması nedeniyle dezavantajı bir durumda olduğunu anlattı.

Türkiye’nin kendisini, Batıdan kıskaca alınmış, nefes alamaz durumda bulduğunu söyleyen Özersay, deniz yetki sorunu nedeniyle, Doğu Akdeniz’in Türkiye için öneminin çok büyük olduğunu, açık denizlere açılabileceği, nefes alabileceği alan olduğunu vurguladı. Bu anlamda KKTC’nin varlığının Türkiye için bizim düşündüğümüzden çok daha fazla bir önem arz ettiğine işaret eden Özersay, bu bölgede gerek TC’nin, gerekse KKTC’nin birlikte yapmaya çalıştığı şeyin doğru okunabilmesi için öneminin doğru kavranması gerektiğini vurguladı.

“HİDROKARBON KONUSUYLA KIBRIS TÜRKÜ BÖLGESEL BİR AKTÖR OLMUŞTUR”

Bakan Kudret Özersay, Kıbrıslı Türkler açısından ise, Doğu Akdeniz’in çözümden önce bölgesel bir aktör olma olanağı sağlaması açısından önemli olduğunu anlatarak, “Doğu Akdeniz bölgesinin Kıbrıs sorunun da dışında, deniz yetki alanı, kaynaklar, jeostratejik önemi aslında Kıbrıs Türkü’ne Kıbrıs sorunu çözülmeden de bu bölgede nispi olarak daha kısıtlı ama bölgesel aktör olma imkanı sağlaması açısından önemlidir” dedi

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1