1 Mayıs gecesi rahatsızlık yarattığı için göz altına alınan Murat Mutlu Özyurt isimli Üniversite öğrencisine karakolda dayak atıldığı iddia edildi.
Murat Mutlu Özyurt isimli Üniversite öğrencisinin Zihin Engelliler Õğretmenliği okuduğu ve 3. sınıf öğrencisi olduğu öğrenildi.
KKTC'de Üniversite 3. sınıf öğrencisi, 1 Mayıs'ı 2 Mayıs'a bağlayan gece alkollü halde gürültü yaptığı nedeni ile şikayet edilen öğrenci polis tarafından zor kullanılarak karakola götürüldü.
Karakolda 20 saat kalan öğrenci, karakoldan çıktıktan sonra hastaneye koştu.
Üniversite öğrencisinin kulak zarının hasar gördüğü ve gözünde de görme kaybı olduğu iddia edildi.
Polis Basın Subaylığı'nın olayla ilgili açıklama yapması bekleniyor.
Resimlerdeki müvekkilim, Murat Mutlu Özyurt. UKÜ zihinsel engelliler öğretmenliği 3. Sınıf öğrencisi. 2 mayıs sabah saat 3.30 sularında sarhoşluk ve rahatsızlık suçlaması ile Lefkoşa adli şube polisleri tarafından evinde tutuklandı. Tutuklandığında sarhoş olmasının dışında bedensel bir hasarı yoktu. Polisler zorlanmış tutuklarken, 4 kişi zor zapt etmişler. Bahane değil ama alkolün etkisi ile direnebildiği kadar direnmiş polise tutuklanmamak için. Zorlamış polisleri.
Ben sabah 9 civarı Lefkoşa polis müdürlüğü hücrelerinde ziyaretine gittim. Halini görünce "ne oldu?" Diye sordum. Abi beni çok dövdüler dedi. Gözünden hala kan akıyordu. Boğazımı sıktılar dedi. Vurdular dedi. O andan itibaren ne suç islediğinden çok polis gözetimindeyken neler yaşandığıydı ilgilendiğim konu. Anlat dedim, arkadaşlarını aradım anlatın dedim. Tek tek parçalar birleşti. 40 dakika direnmiş polise, zorluk çıkarmış. Daha tutuklarken başlamış polis şiddeti. Arkadan kelepçeleyip sürükleyerek indirmişler apartmandan aşağıya, basamakları tek tek. Yaka paça, elden ayaktan, kum torbası gibi sürüklemişler. Sonrada nezarethanede kum torbası gibi dövmüşler. Yani kırmışlar ilk baştaki direncini.
Abi seni aramak istedim dedi, avukatımı aramak istediğimi söyledim demiş polise. Sabah ararsın deyip geçiştirmişler. En temel tutuklu haklarından birini ihlal etmiş polis. Çocuğun halini görünce Hastaneye götürün, hastaneye gitmesi lazım dedim. Götürelim tatbiki deyip götürmediler. Rica ettik, istedik defaten. Adli şubeden, merkez karakoldan istedik. Hastaneye götürmediler. 2 Mayıs akşam 10 gibi serbest bıraktı polis.
Yaklaşık 18 saat tutuklu kaldı. Doğru hastaneye gittik. 3 Mayıs sabah 2 sularında çıktık Nalbantoğlu acil servisinden. Acildeki görevli doktor vücudundaki morlukları, darp izlerini bir bir tespit etti. Göz doktoruna sevk etti. Gözünün hali malum. Bir de kulak burun boğaz doktoru muayene etti Murat’ı. KULAK ZARIN DELINMIS dedi doktor. Hatta daha da ileriye gidip, son 24 saat içinde delinmiş kulağının içinde kan pıhtıları var diye de eklemiş.
Yarın öğlen mutlaka işitme testine gel, duyma kaybın olabilir demiş. Murat’ın bir kulağında %50 işitme kaybı var. Simdi diğer kulağını da kaybetme tehlikesi ile karsı karşıya. Hem de polis şiddeti yüzünden. Hem de tutuklu olduğu bir esnada, canini korumakla görevli polisler tarafından gördüğü şiddet yüzünden. Murat 22 yaşında ve geriye kalan omurunu işitme engelli olarak geçirme tehlikesi ile karşı karşıya, hem de polise direndiği için. Alkollü oluşu bahane değil. Ama aşırı güç kullanımının, polis şiddetinin, işkencenin bahanesi hiç olmaz. Olamaz, olmamalı.
İşitme testini de yaptırıp PGM nezdinde gerekli şikâyetleri yapacağız. Hukukun bize tanıdığı her yoldan polis şiddeti ile mücadele edeceğiz ki başka Muratlar da bu halde çıkmasın sağlam girdikleri karakollardan
Güncelleme Tarihi: 03 Mayıs 2019, 06:24
