banner2
banner34

KOOPBANK’a ihale ve usulsüzlükleri aydınlatılması için son şans

KOOPBANK’a ihale ve usulsüzlükleri aydınlatılması için son şans
banner45
banner46

Grev kararı aldığımız geçen Cuma gününden bugüne ve özellikle dün %99 katılımla gerçekleştirdiğimiz bir günlük uyarı grevi sonrası özelde Kıbrıs Türk çiftçi ve hayvancısının genelde ise tüm halkımızın öz varlığı olan kooperatiflerimizin merkez bankası olan Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. ile sendikamız arasında gerçekleştirilen Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri konusunda banka Genel Müdürü’nün hükümet edenler tarafından atanmış Yönetim Kurulu’nun arkasına saklanarak dün yapmış olduğu manipülatif açıklamaları üzülerek hayretler içerisinde ama tebessümle izlemekteyiz.

1984 yılından bu yana Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.’in yönetimini devlet eli ile işgal edenler, önce bankanın gerçek sahipleri olan kooperatifleri kendisinden uzaklaştırmış, gerçek mal sahipleri olan köylümüze, çiftçimize, hayvancımıza ve emekçimize sırtını dönmüş, şimdi de sıra çalışanlarına gelmiştir.

Ekim 2020’de yazılı olarak vermiş olduğumuz, üyelerimizin hak ve menfaatlerinin biraz daha iyiye gitmesini içeren tekliflerimizle ilgili olarak Aralık 2020’de Yönetim Kurulu ile bir ön görüşme yapılmış, sonrasında Haziran 2021’e kadar bizimle görüşülmemiş; görüşme taleplerimiz ise dalga geçilircesine bir bahane ile sürekli ertelenmiştir.

Bilinmesini isteriz ki 2020’nin Ekim ayından bu yana çeşitli bahanelerle görüşme masasına oturmaktan kaçınan, sendikamızı yok sayıp itibarsızlaştırmaya çalışan Yönetim Kurulu’nun yoğun ısrar ve taleplerimiz üzerine “göstermelik” olarak bu ay içerisinde bizimle yapmış olduğu toplantılarda; iddia ettiği gibi anlaşılamayan konu sadece mali konular değildir. Maddi manevi hiçbir konuda Yönetim Kurulu ile herhangi bir uzlaşı maalesef sağlanamamıştır. Ancak Yönetim Kurulu konuyu ısrarla bu noktada tutmaya çalışmaktadır.

Sendikamızın 2021 – 2022 yılları arasında Toplu İş Sözleşmesi’nde yer almasını talep ettiği ve hiçbir maddi yükümlülük getirmeyen konular dahi görüşmelere katılan Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Müdür tarafından kabul edilmemiştir.

Bu önerilerden bazıları şunlardır;

- Mesai saatlerinin düzenlenmesi.

- Genel Müdürlük binasında bulunan kameralarla ilgili düzenlemeler.

- Yeni Nakil Tüzüğü’nün Toplu İş Sözleşmesi’ne dahil edilmesi.

- Disiplin Tüzüğü’nün güncellenmesi.

- Kurumsallık açısından kıyafet düzenlemesi.

- Sınav izinleri ile ilgili düzenlemeler.

- İştiraklerle ilgili düzenlemeler.

- Özür ve hastalık izinlerindeki toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun olmayan maddelerin günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi.

Yukarıda saydığımız gibi birçok talep ve önerilerimizi tartışmaya bile değer görmeyen Yönetim Kurulu’nun işe yeni alınacak personellerle ilgili fırsat eşitliği çerçevesinde önerdiğimiz “şeffaf münhal ve sınav” şartına dahi şiddetle karşı çıkmasının sebebinin ne olduğunu gerçekten çok merak ediyor ve takdiri siz değerli kamuoyuna bırakıyoruz…

Maddi konularda ise bilinmesini isteriz ki Sendikamız yeni bir maaş artışı değil, son 10 yıl içerisinde oluşan kayıpların bir nebze olsun giderilmesi dışında herhangi bir talepte bulunmamıştır. Şöyle ki; 2011 – 2020 yılları arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinde, o dönemlerde bankamızın ve KOOP iştiraklerimizin kötü günlerden geçtiğini ve personelin elini taşın altına koyması gerektiğine inanan sendikamız, bu doğrultuda hareket ederek daha sonra kayıpları telafi etmek kaydıyla gerekeni yapmıştır.

İlgili dönemlerde elini taşın altına koyan Sendikamız ve üyelerimiz aşağıdaki hak ve menfaatlerinden feragat etmiştir.

2012 yılında

- Tüm personel maaşlarından %15 kesinti yapılmıştır.

- 14. Maaş uygulaması kaldırılmıştır.

- Evlilik yardımı kaldırılmıştır.

- Yemek yardımı kaldırılmıştır.

- İhtiyat Sandığı yatırımlarında işveren katkı payı oranı %4 oranında düşürülmüştür.

banner37
Üyelerimizden yapılan bu kesintilerle oluşturulacak olan bütçe, zor günlerden geçen iştiraklerimize katkı yapılacağı sözü ile o dönem yukarıda saydığımız hak ve menfaatlerimizden feragat etmiştik.

Peki ilgili dönemin Yönetim Kurulu ne yapmıştı? Toplu İş Sözleşmesi’ni imzaladığımız akşamın sabahında kendisine yakın gördüğü tam 22 kişiye terfi vermişti. Üstelik bu terfi alan 22 kişilik listenin başında, bugün kendi personelinin aldığı maaşları çok gören ve kamuoyuna şirin görünmek için sağa sola “Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. çalışanları çok yüksek maaş alıyorlar” diye ispiyonlayan şimdiki Genel Müdür Kemal Ataman olduğunu vurgulamak isteriz.

Elini taşın altına koymaktan hiçbir dönem geri durmayan Sendikamız ve üyelerimiz 2015 yılında bu sefer de;

- Maaş baremlerinin 6 basamak aşağıya çekilmesini ve

- Kıdem Tazminatı uygulaması tamamen kaldırılmasını onaylamıştır.

Pandemi koşullarını bahane ederek personele haklarını vermemek için kırk takla atanlar, “Kamu vicdanını yaraladığımızı” iddia edenler;

- Sadece haftada bir gün Genel Müdürlük binasında toplantı yapan Yönetim Kurulu Başkanı’na 3 asgari ücret, yani bugünkü değeri ile 13200TL;

- Yönetim Kurulu Üyeleri’ne 2 asgari ücret, yani bugünkü değeri ile 8800TL maaş bağlamışlardır.

- Genel Müdür maaşına gelince… Onu biz söylemeyelim, “kamu vicdanını rahatlatmak adına” siz araştırın…

Kendilerine bir kez de buradan sormak isteriz, kamu vicdanı Yönetim Kurulu’nun çalışmadan almış oldukları bu maaşlarla yaralanmıyor mu?

Yine bu dönemde kendilerini bu görevlere atayan hükümet edenlerle yapmış oldukları protokolle, devletin bankaya olan borçlarından oluşan faizlerden 20 Milyon TL’yi bir anda bağışlayabilmişlerdir. Ancak sıra bankamızın gerçek sahipleri olan köylüye, çiftçiye, hayvancıya, esnafa gelince tek bir kuruş dahi katkı yapmamış; var olan borçları üzerinden ertelenen taksitleri de faizlendirerek karlarına kar katmışlar ve bu insanlarımızı küstürerek diğer ticari bankaların insafına terk etmişlerdir. Peki, kamu vicdanı bu durumda yaralanmamış mıydı?

Gelelim kendilerine göre “kamu vicdanını yaralamayan” 60. Yıl etkinliklerine harcadıkları paralara…

Halkımızın parası ile o dönem şaşkınlıkla ve hayretle tüm kamuoyunun izlediği rezaletleri hatırlayalım…

Yerli sanatçılarımız dururken yurtdışından getirdikleri kişilere ikiyüzellibin TL ödemişlerdi. Üstelik bu ücrete uçak biletleri, otel, sahne, ses sistemi vs. dahil değil!

Bunun yanında personel maaşlarını dillerinden düşürmeyen bu çok şeffaf Yönetim Kurulu üyelerinin ve Genel Müdür’ün, eğitim kisvesi altında internet ve sosyal medya fenomenlerine o dönem ödedikleri rakamları da açık yüreklilikle yüzleri kızarmadan kamuoyuyla paylaşmalarını ümit ediyoruz…

Koopspor olarak ülke gençliğimize destek olmak yerine Amerika’dan onbinlerce dolar karşılığında transfer edilen sporcuları da unutmamak gerekiyor.

Peki tüm bu gereksiz ve abartılı harcamalara onay verenlerle, Sendikamızın üyeleri adına talep ettiği artışa “Kamu vicdanını yaralar” diyenlerin aynı kişiler olmasına ne demeli?

Ayrıca, KKTC Merkez Bankası’nın resmi sitesindeki bilanço verilerine göre 2020 yılında 10 Milyar TL’ye yaklaşan bilançosu ile bankacılık sektörünün bir numarası olan Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd., KKTC’nin en yoğun, en fazla şubeye ve dolayısıyla da personele sahip bankası konumundadır. Buna rağmen personel maliyeti bilançosunun % 0,77’sine denk gelirken diğer ticari bankalarda bu oran ortalama %1,29’dur. Yapılan iş yoğunluğu, aktif bilanço büyüklüğü, şube ve personel sayısı gibi etmenler göz önünde bulundurulduğu zaman Yönetim Kurulu’nun açıklamasında iddia ettiği “maaşlar çok yüksektir” tezi çürümektedir.

Yaptıkları açıklama ile sendikamıza kamuoyunda “paragöz” yaftası yapıştırmak isteyen ve kooperatifçiliği bilmeyen ve sevmeyen yöneticiler bilecekler ki KOOP SEN üye ve yöneticileri gerektiği her yerde ve zamanda elini taşın altına koymuştur, koymaya da devam edecektir. Sendika ve üyelerimizin hem daha önce bankamızda hem de yanlış yönetimler dolayısıyla batma noktasına gelen kooperatif işletmelerinde yaptıkları ortadadır.

Bilinmesini isteriz ki bu hak mücadelesi sadece maddi bir mücadele değildir! Bugüne kadar örgütlü olduğumuz hiçbir işletmede olmadığı gibi bankamızda da maddi manevi zor durumda bırakacak hiçbir talebimiz olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Biz sadece hakkımız olanı talep ediyoruz, fazlasını değil…

Uyarı grevimizin üzerinden neredeyse bir tam gün geçmesine rağmen hala Yönetim Kurulu tarafından Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine devam etmek için herhangi bir çağrı almadığımızı da belirtmek isteriz.

Son olarak, örtbas etmeye çalıştıkları ihale yolsuzlukları dosyalarının, birçok etik değere aykırılıklar içeren disiplin soruşturması dosyalarının ve usulsüz raporlama dosyalarının bir an önce sonuçlandırılması ile ilgili olarak buradan ilk ve son kez Yönetim Kurulu’na çağrı yapıyoruz.

Kamu vicdanı esas o zaman rahatlayacaktır.

Bu vesile ile çarşamba günü Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.’in tüm şubelerinde 08:00 – 14:30 saatlerinde bir kez daha uyarı grevi yapacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1