banner2
banner34

Kürşat: Ekonomi ve sağlık alanlarındaki sorunları çözmeyi hedeflemekteyiz

Kürşat: Ekonomi ve sağlık alanlarındaki sorunları çözmeyi hedeflemekteyiz
banner45

Bize kendinizden biraz bahseder misiniz? Neden aday oldunuz? Ne yapmayı planlıyorsunuz?

1981 yılında Gazi Mağusa’da dünyaya geldim. İlköğretimimi Gazi Mağusa’da Alasya İlkokulu’nda, ortaokul ve lise öğrenimimi Gazi Mağusa Türk Maarif Koleji’nde tamamladım. 2002 yılında DAÜ İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. Yüksek Lisansımı 2005 yılında yine DAÜ İletişim Fakültesi’nde “İnternet ve Kamusal Alan” üzerine yazdığım tezimle tamamladım. 2017 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Tarım ön lisans ve 2021 yılında Adalet ön lisans programlarından mezun oldum.

2002-2004 yılları arasında DAÜ’de Araştırma Görevlisi olarak görev yaptım. 2006 yılında Tarım Bakanlığı Basın Danışmanlığı görevinde bulundum. 2007 yılından bu yana Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu’nda Pazarlama Bölüm Sorumluluğu, Mali ve İdari Şube Amirliği ve Genel Müdürlük görevlerini yürüttüm.

Yaklaşık 22 yıldır Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin birçok kadrosunda aktif olarak görev aldım. 5 dönem CTP İskele Gençlik Örgütü Başkanlığı görevini yürüttüm. Bunun yanında 2006 yılından itibaren Parti Meclisi üyesiyim. Gençlik Örgütü Merkez Yönetim Kurulu üyeliği ve Kadın örgütü MYK üyeliği (halen) görevlerinde bulundum.

Aslında CTP’nde yıllarca mücadele veren bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim ve haliyle yıllardır aktif olarak toplumsal mücadelenin ve siyasetin içindeyim. Çocukluğumdan beri hak mücadelesi içinde büyüdüm. Gençlik yıllarımda özellikle 2003-2004 yıllarında Referandum sürecinde gençlik örgütlenmeleri içinde yer aldım. Üniversite yıllarında Temsilciler Kurulu’nda bulundum. Kıbrıs’ta Federasyon temelinde iki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı kalıcı çözüm için her zaman mücadele verdim. Yine yıllarca Kıbrıs Türk toplumunun hak ettiği dünyayla barışık, adil, demokratik, insan hak ve özgürlüklerini temelinde, insan onuruna yakışır şekilde, kendi ayakları üzerinde duran, haysiyetli bir yaşam sürmesi için toplumsal anlamda mücadeleler verdim.

Siyaset toplumun demokratik anlamda dönüştürülebilmesinin en önemli araçlarından ve mücadele alanlarındandır.

Gelinen noktada ülkenin içinde bulunduğu bu zor dönemde kendi adıma ve toplum adına daha çok sorumluluk almaya karar verdim ve 23 Ocak 2022 Erken Genel Seçimleri’nde Cumhuriyetçi Türk Partisinden İskele Bölgesi Milletvekili adayı oldum.  Çocuklarımızın ve gençlerimizin bu adadan göç etmemeleri, geleceğini bu adada görmeleri ve doğup büyüdükleri topraklara köklenmeleri için yıllardır verdiğim mücadeleyi bir üst boyuta taşımak amacıyla aday oldum. Aynı zamanda toplumun her anlamda içinde bulunduğu bu kaos ortamında toplumsal anlamda daha çok sorumluluk alma halkla birlikte halk adına çalışmak için taşın altına elimi koymak için aday oldum.

Yıllardır içinde bulunduğum hatta içine doğduğum üretim sektörünün tarım ve hayvancılık alanındaki bilgi birikim ve deneyimlerimi meclise taşımak, tarım ve hayvancılık alanında gece gündüz alın teriyle ekmek parasını kazanmaya çalışan emekçilerimizin de sözü olmak adına yola çıktım. Meclis toplumun iradesini yansıtır ve toplumun temsil edildiği yerdir. Bu noktada her kesimin temsiliyetine ihtiyaç vardır. Tüm alanlarda olduğu gibi tarım alanında da yapısal dönüşüme ve yasa çalışmalarının yapılmasına ihtiyaç vardır. Günümüz koşullarına uygun, sürdürülebilir bir Tarım Kalkınma Planının kapsamlı olarak hazırlanıp Meclis’se sunulması ve bunun kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerle bir devlet politikası haline gelmesi gerekmektedir.

Seçilirseniz ülke ve aday olduğunuz bölge için yapmayı planladıklarınız nelerdir?

Seçilirsem ülke tarım ve hayvancılık sektörü için yapılması gereken yapısal dönüşümleri gerçekleştirmek için çalışacağım. Aday olduğum bölge olan İskele İlçesi de yoğun tarımsal üretim yapılan bir bölgedir. Maalesef yıllardır uygulanan yanlış ya da yetersiz politikalarla bölge halkı üretimden kopma noktasına gelmiştir. Bölgede genç ve kadın işsizlik oranı can yakıcıdır. Bölgenin kalkınması yönünde gerekli adımların atılması için mecliste aktif olarak çalışacağım.

Tarım ve hayvancılık sektörü Pandemi’den, kuraklıktan ve ithal hammadde fiyatlarından en fazla etkilenen sektörlerdendir ve destek verilmesi gerekmektedir. Alt yapı eksikliklerinin giderilmesi, üretim maliyetlerinin azaltılması ve teknolojik gelişimlerin sektöre katılması ile üreticilerin gelirlerinin yükseltilmesi gerekmektedir. Bu yönde yapılması gerek çalışmalar ve verilmesi gereken mali destekler vardır. Sektörde üretim hedefleri belirlenmeli, planlanarak kontrol edilmeli ve izlenmelidir. Sektöre Katma değeri yüksek, yerel tarımsal ürünlerin uluslararası standartlarda üretilmesi, yeni istihdam olanaklarının yaratılması ve kırsal kalkınmanın sağlanması için teknik ve finansal destekler verilmesi gerekir. Yürürlükteki teşvik programı yeniden gözden geçirilerek hedefler doğrultusunda güncellenmesi gerekmektedir. İyi tarım uygulamaları ve Gıda Güvenliğinin sağlanması için gerekli alt yapı eksikliklerini ve planlamaları yapmak ve devlet tarafından teşviklendirilmelidir. AB’nde coğrafi tescili kabul edilen hellimin Yeşil Hat Tüzüğü kapsamına alınması ekonomik getirisi yüksek pazarlara erişimi söz konusudur. Dolaysıyla Hellim Tescili ile birlikte ülkede üretilen küçükbaş süt miktarının artırılması ve AB standartlarına uygun üretim yapılması önem kazanmıştır. Gerekli çalışmaların ivedilikle yapılması gerekmektedir. Tarımsal alanda diğer bir önemli konu ise üreticilerin kümelenmeleri ve kooperatifleşmesi, uluslararası kalite standartlarında üretim yapmaları ve kurumsallaşmaları için teknik ve mali olarak desteklenmeleridir. Pandemi ile birlikte kooperatifleşme dünyada toplumsal dayanışmanın ve üretimin önemli kurumu haline gelmiştir. Özellikle üretim, paketleme, depolama, dağıtım, pazarlama ve satış ağı sağlayan tarım kümelenmeleri ve kooperatifleri kurulması ve koordine edilmesi için mali ve teknik destek sağlanmalıdır.   Seçilmem durumunda yukarda belirtilen alanlarda gerekli çalışmalara katkı koymak, çiftçinin, tarımcının, hayvancının kısacası tüm tarımsal üretim alanları ve kırsal kalkınma programları kapsamında sürdürülebilir bir yapıda, sektörün yeniden yapılandırılması çalışmalarında aktif görev üstlenmek için göreve hazırım.

İskele Karpaz Bölgesi’nde yatırımlar kısıtlı olduğundan, İmar Planı sorunu çözülemediğinden, istihdam olanakları kısıtlı ve genç yatırımcıların önü açılmadığından, yıllardır ilçe olmasına rağmen maalesef gerçek anlamda ilçe olamamıştır. Bölge gençleri gelecek kaygısı ile bölgeden göç etmektedir.

Bölge doğa, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile Eko Turizm için uygun bir çekim merkezidir. Bölgede eko turizm faaliyetleri gelişirken gerekli planlamalar yapılmamıştır.

İskele nüfusun yoğun olmadığı bir ilçe olduğundan dolayı esnafın da ciddi sorunları vardır. Bölge Esnafının sorunlarını Esnaf Zanaatkarlar Odası ile birlikte değerlendirip gerekli adımların atılmasına öncülük edeceğim.

Üniversitesi olmayan tek ilçedir. Yıllardır bölgeye bir üniversite açılması gündem olmuşken maalesef sonuçlandırılamamıştır. Bu yönde girişimler yapılmalıdır.

İskele Karpaz Bölgesi’ne yönelik öncelikli bir Kalkınma Planı hazırlanması ve bunun da bir devlet politikası haline getirilmesi gerekmektedir. Seçilmem durumunda bölge için kapsamlı bir Kalkınma Planı hazırlanmasında öncülük edeceğim.

Ekonomi, sosyal, kültürel ve çevresel yaşam ile ilgili öngörüleriniz nelerdir?

banner37
Aslında çok güzel bir adada yaşıyoruz ama halkta özellikle de genç nesilde bu ülkeye dair umut kalmamıştır.

Siyasilere ve siyaset kurumuna güven kalmamıştır. Yeniden umut olmak ve siyaseti olması gereken etkin ve saygın pozisyona taşımak için CTP kadrolarıyla yola çıktık. Bir aday olarak elbet bu ülke için birçok hedeflerim vardır. Ama siyaset aynı zamanda bir kadro meselesidir. Siyasi partilerin hedefi iktidara gelmek ve programlarını gerçekleştirmektir.

KKTC’nin en önemli sorunu ekonomidir. Ekonominin dinamiğini belirleyen de istikrardır. Siyasi istikrarsızlık ekonomideki istikrarsızlığı da tetiklemektedir. İlk etapta halkın en önemli ve hayati sorunları olan ekonomi ve sağlık alanlarındaki sorunları çözmeyi hedeflemekteyiz.

Türk Lirasının döviz karşısında değer kaybetmesi ile halkın alım gücü sürekli düşmekte ve fakirleşmektedir. Ülkede halkın alım gücünü korumak, ekonomik çarkların dönmesini sağlamak, işletmelerin sürdürülebilirliğini korumak ve öngörülebilirliği sağlamak için planlı ve kademeli olarak stabil para biriminin muhasebe birimi olarak kullanılmasına başlanmalıdır.

Öncelikle dar gelirli insanlarımızın açlık sınırının altındaki ücretleriyle ezilmesinin önüne geçeceğiz. Asgari ücreti vergilerden arındıracağız. Halkın alım gücünü artıracak adımlar atacağız. Temel tüketim maddelerinde KDV’yi indireceğiz. Vergi reformu kapsamında kayıt dışılığın önüne geçip kayıt altına alacağız, resen vergiyi kaldırıp, vergi oranlarını düşürüp tabana yayacağız ve cezaları artıracağız.

Kırsal kesimde katma değeri yüksek istihdam olanağı sağlayacak yönde üretimi planlayıp teşviklendireceğiz. AB standartlarında güçlü bir ekonomik yapı için ihracatın artırılmasını hedeflemekteyiz. Bu noktada ürünlerimizin uluslararası piyasada rekabet edebilecek kalite ve standartlarda olması için gerekli teknik ve mali destek sağlanacaktır.  Özel sektörde yatırımları teşvik edilmelidir. AB nezdinde coğrafi  bir ürün olarak korunan hellim üretimi için ülkedeki küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi teşviklendirilecek, hellimin AB standartlarında üretimi ve ihracatı artırılacaktır. Bu yönde atılması gereken tüm diplomatik adımlar atılacaktır.

Ülkemizde üretilmesi teknik ve mali açıdan uygun olan ithal ürünler yerelde üretilebilmesi için her türlü mali destek sağlanacaktır. Ancak üreten toplumlar ayakta kalabilir. Teşvik sistemi yeniden yapılandırılıp uzun vadeli kalkınma eylem planı ile sektörel kalkınma önceliklerine uygun, hedef bazlı, katma değeri yüksek ve istihdamı artıracak alanlara yönlendirilecektir. Düşük faizli ve uzun vadeli finansman olanakları sağlanarak genç girişimciler desteklenecektir.

Tarihi, kültürel değerlerin restorasyonu ve korunması için mali kaynak ayırılacaktır. Kıbrıs’ın zengin doğası, kültürel mirası ve lezzetleri etkin bir şekilde ön plana çıkartılarak dünyaya tanıtılması gerekir. Sürdürülebilir ve rekabet edebilir turizm sektörü için Kuzey Kıbrıs’ın kendine has özellikleri üzerine bir turizm politikası oluşturulacaktır. Kitle turizmine ek olarak eko, agro, spor, yaşlı ve sağlık gibi özel ilgi turizm girişimleri desteklenerek yıl boyu turistleri adaya çekmeyi sağlayacak girişimler desteklenecektir.

Çevre kirliliğine ve tahribatına karşı etkin mücadele verilmesi ve denetimlerin artırılması gerekmektedir. Adamızda doğa ile uyumlu ve sürdürülebilir bir yaşamı destekleyen çevre politikaları oluşturulmalıdır. Küresel ısınma ve iklim değişikliği konusu ile ilgili devlet politikası oluşturulması şarttır.

Sosyal ve kültürel anlamda birçok eksikliğimiz bulunmaktadır. Yerel yönetimlerle işbirliği içerisinde gençlik merkezleri kurulmalıdır. Her ilçenin ihtiyaçları doğrultusunda sosyal tesisler ve aktivite merkezleri kurulmalıdır. Özellikle İskele Karpaz Bölgesi’nde bu ihtiyaçlar daha da ön plana çıkmaktadır. Gençlerin bölgede en önemli ihtiyaçlarından biri de sosyal kültürel anlamda vakit geçirecekleri tesislerin olmamasıdır.

Fide Kürşat CTP İskele 1. Sıra Milletvekili adayı 

Kıbrıs Sorununun nasıl Çözülebileceğini düşünüyorsunuz? Sizce neler yapılmalıdır?

Kıbrıs Türk Halkı yıllardır çözümsüzlük, belirsizlik durumunda ve dünyadan izole bir şekilde, ambargolar altında Kıbrıs’ın Kuzeyi’ne hapsolmuş şekilde yaşam sürmektedir. Kıbrıs Türk halkının yeniden dünyayla bağlanması ve hak ettiği gibi onurlu bir yaşam sürmesi gerekmektedir. 

Yıllardır mücadelesini verdiğimiz Federasyon temelinde iki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı kalıcı barışın tesis edilmesi ile çözülebilir. CTP olarak Federasyon çatısı altında çözüm irademizi net olarak yıllardır ortaya koyduk ve bu adaya kalıcı barış gelene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kıbrıs Türk halkını yeniden dünyayla bütünleştirme yönünde her türlü girişimi artıracağız. Dünyaya ne zaman yüzümüzü çevirsek halk olarak daha da ezildik.  CTP uluslararası hukuk yolundan ve kalıcı barış mücadelesinden asla vazgeçmemiştir ve vazgeçmeyecektir.

CTP din dil ırk cinsiyet köken gibi her türlü ayrımcılığa karşı çıkmaya devam edecek haktan eşitlikten özgürlükten adaletten demokrasiden yana mücadelesini sürdürecektir.

Türkiye ile ilişkilerde nasıl bir yöntem izlenmeli?

TC-KKTC ilişkileri sağlıklı bir zeminde karşılıklı saygıya dayalı olmalıdır. Kıbrıs Türk halkının iradesine saygı gösterilmelidir.  Devletler arası bir ilişki olmalıdır. Şu anki ilişkiler özellikle KKTC adına bağımlılığa dayanmaktadır. Maalesef bir ast üst ilişkisi şeklinde ve mevcut hükümet edenlerin talimat alır pozisyonda olduğu bir tarzdadır. Daha haysiyetli ve karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı Kıbrıs Türk halkının onuruna yakışır şekilde olmalıdır.

Kaynak: Detay

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1