banner2
banner34

Meclis Genel Kurulu devam ediyor

Meclis Genel Kurulu devam ediyor
banner45

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda söz alan DP Milletvekili Serdar Denktaş, başbakan ve yardımcısına “içerde oturup dinlermiş gibi yapmadıkları” için teşekkür etti.
Bulaşıcı Hastalıklar Yasasının Bakanlar Kurulu onayına sunulmasını doğru bulmadığını, çünkü bunun bilimsel kararları siyasileştireceğini dile getiren Denktaş, sağlık üst kurulların kurulmasının ardından alt kurullarla ilgili tüzük geçirilmemesi halinde çalışmaların anlamı olmayacağını kaydetti.
Sağlık Bakanlığı’nın sadece kamu doktorlarından değil tümünden sorumlu olduğunun söylendiğini dile getiren Denktaş, sıfır vaka olayının devam etmesinin yönetilmesi gerekirken yönetimsizliğin getirdiği durumdan endişe edildiğini belirtti.
İnsanların coronavirüs bulaşması halinde, “beceriksiz bir yönetimden dolayı” başlarına ne geleceğinden korktuğunu; son işe alınan 500  kişinin en azından kontrol mekanizmasında kullanılabileceğini söyleyen Denktaş, “ülkede eğitim ve sağlığın durduğunu, üniversitelerin öğrenci getirememeyle karşı karşıya olduğunu ve duvara toslama noktasına doğru gidildiğini” kaydetti.
Mevcut doktorların yeterince organize edilmediğini ve sürekli karar değiştirilerek güven ortamının bertaraf edildiğini söyleyen Denktaş, ülkenin tüm tıbbi imkanlarının tek elden organize edilerek halka güven verilmesi gerektiğini belirtti.
Yasadaki mevcut değişiklikle kendilerinin oyunun ret olacağını söyleyen Denktaş, “yasalara halk uyuyor, aslında yasalara hükümet  uymuyor” dedi.
İNCİRLİ
CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, çok üzgün olduğunu ve ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı da kederli olduğunu belirtti.
Sağlık krizinin her geçen gün devam ettiğini dile getiren İncirli, “hükümetin yapması gerekeni  bugüne kadar yapmamakla halka karşı da suç işlediğini ve hükümetin artık hem öngörüsüz hem de içgörüsüz olduğunu”söyledi.
Hükümetin riskleri değerlendirmediğini ve tanımlayamadığını dile getiren İncirli, hükümetin sığınmasının artık safsata olduğunu savundu.
“Sayısını bilmediğimiz kadar yerel bulaş vardır ve bu insan sağlığı için büyük risktir. Pandemi hastanesi yoktur. Bunları söyleyince öfkelendiniz” ifadelerini kullanan İncirli, şu anda hastanede Covid-19 hastalarını yatıracak yer kalmadığını söyledi ve tüm bu eksiklerden dolayı halka karşı suç işlendiğini söyledi.
“Hükümetin kimseyi dinlemediğini, sadece kendi bildiklerini yapan bir hükümet olduklarını” dile getiren İncirli, “sizin bu yaptığınız siyaset değildir. Siz bu ülkenin insanlarını siyasetten soğuttunuz. En üzücü olan şey de tüm bu yaptıklarınızı değerlendiremiyor olmanızdır. İçgüdünüzün olmamasıdır. İçgörüden de yoksunsunuz.”şeklinde konuştu.
1 Nisan 2020 tarihinde kendisinin Sağlık Bakanlığına, pandemi sırasında çalışmak için dilekçe yaptığını dile getiren İncirli, Sağlık Bakanının şimdi de gönüllü sağlık çalışanı aradığını söyledi.
İncirli, sağlıkta çalışan insanlara destek olunması gerektiğini, onların onurlarıyla oynayarak bu savaşın kazanılmayacağını dile getirdi.
Bulaşıcı hastalıklar yasasını yaptıklarını ve bugün de değişimi için görüşme yaptıklarını çünkü bu yasada değişiklik yapılması gerektiğini fakat son toplantıda 11 Ağustos’ta Sağlık Bakanı’nın mevsimlik işçi adı altında istihdam yapmakta olduğunu dile getiren İncirli, mevsimlik işçi adı altında hemşire alınamayacağını defalarca söylediklerini ve insanların eğitimden geçmesi gerektiği halde önlemlerin alınmadığını ve bu kişilerin hastalandığını söyledi.
Bu sorumluluktan kaçamayacaklarını ve muhalefet, bilim ve sivil toplum olarak herşeyi söylediklerini fakat Sağlık Bakanın hiç dinlemediğini dile getiren İncirli, Bakanlar Kurulu’nun Covid’i bildirimi zorunlu hastalıklar listesine  alıp almadığını sordu?
“Hasta olan sağlık çalışanlarının günahlarını nasıl ödeyeceklerini” soran İncirli, Covid’in hafife alınmayacağını defalarca söylediklerini ve tüm iyi niyetlerle uyarılarda bulunduklarını fakat hükümetin neye güvendiğini bilmediklerini kaydetti.
Herşeyi herkesin bilemeyeceğini fakat okuyup bilenlere sormak gerektiğini dile getiren İncirli, Sağlık Bakanının süreci yönetemediğini söyledi.
Özel eğitime giden çocukların maske takamadığını ve mesafeyi koruyamadığını dile getiren İncirli, özel eğitimli çocukların ailelerine özel izinle işe gitmeme izni verilmesi veya evde bakılmalarıyla ilgili çalışmaların yapılması gerektiğini kaydetti.  
ROGERS
HP Milletvekili Jale Refik Rogers, 2018 yılında bulaşıcı hastalıklar yasasını geçirdiklerini fakat yasanın içeriğinin, çok daha küçük salgınları yönetebileceğinden dolayı tekrardan elden geçmesinin gerekli olduğunu belirtti.
Yasada çok detaylı çalışma yaptıklarını dile getiren Rogers, yasa çalışmasında katkı koyan herkese teşekkür etti.
Yasadaki maddeler hakkında bilgi veren Rogers, yasanın ivedilikle yürürlüğe girmesi gerektiğini kaydetti.

banner37
Sağlık çalışanlarının koordineli çalışmasının önemine dikkat çeken Rogers, Sağlık Bakanı’nın gönüllü çalışmaya yaptığı çağrıya karşın, sağlık bakanlığı müşavirlerinin de göreve çağrılmasının da önemli olduğunu  vurguladı.
ÖZDENEFE
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de konuşmasında, yasa çalışmaları hakkında bilgi vererek, katkı koyan herkese teşekkür etti. 
Yönetilemeyen bir süreçte yasalara ne kadar değişiklik yapılırsa yapılsın başarılı olunamayacağını dile getiren Özdenefe, “siz görevinizi yerine getiremeyeceksiniz…siz eksikliklerinizi gidereceksiniz…siz doktor ve hemşirelerle konuşup eksiklikleri tamamlayacaksınız ve siz herkese eşit davranacaksınız ki halk da kurallara uyacak.” ifadelerini kullandı.
“Bulaşıcı hastalıkların bildirimi yapılmadıysa Sağlık Bakanı’nın kürsüye çıkıp konuşmamasını” isteyen Özdenefe, birçok sağlık merkezinde yapılan testlerin sonuçlarının bildirilmesi gerektiğini ve bunların takip edilmesinin de hayati önem taşıdığını kaydetti.
Bilinmeyenlerin çok fazla olmaya başladığını ve bunun da endişe verici olduğunu söyleyen Özdenefe, yetki kimdeyse sorumluluğun da onda olduğunu belirtti.
Yasa değişikliğinde çok geç kalındığını dile getiren Özdenefe, bugünden sonraki sürecin şimdiden planlanması gerektiğini kaydetti.
Bu gidişle ve “bu kafayla” okulların da açılamayacağını dile getiren Özdenefe, “halkın hükümete güvenmediğini ve eğitimde bir neslin kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalındığını” belirtti.
Eğitimde de kriz masasına ihtiyaç olduğunu ve bu alınan kararların pedagojik açıdan değerlendirilip değerlendirilmediğini soran Özdenefe, eğitim bakanına “siz Kıbrıslı Türklerin nesillerine en büyük tehditsiniz…umutsuzluğunuza yazıklar olsun” ifadelerini kullandı. 
Eğitimle ilgili derhal bir kriz masası kurulması gerektiğini dile getiren Özdenefe, eğitim alamayan bu çocukların bu bedeli ödeyeceğini kaydetti.
ÇAVUŞOĞLU
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yapılan konuşmalara cevap vermek istediğini dile getirerek, eğitim gailesiyle çalışmaya devam ettiklerini söyledi. 
Bakanlığın 6 aydan beridir topluma ışık tuttuğunu, yaz tatilinde tatil yapılırken bakanlığın çok büyük çaba sarf edildiğini dile getiren Çavuşoğlu, Haziran ayından beri eğitim kayıplarını mümkün olduğu kadar minimize etmeye çalıştıklarını kaydetti. 
1 Eylül’den itibaren eğitime başlama arzusuyla on-line eğitimi açtıklarını dile getiren Çavuşoğlu, eğitim kayıplarının olmaması için de 7 Eylül’de ilkokulların açıldığını fakat buna karşın da birçok sorunlarla karşılaştıklarını belirtti.
Daha önce ülkede online kurs yapılmadığını ve kendilerinin son hafta yaptıkları hizmetiçi kursun yanında öğretmenleri eğittiklerini ve 105 Bin saatlik hizmet içi kurs yaptıklarını dile getiren Çavuşoğlu, online dersler doğrultusunda yapılan hazırlıkların, bu ülkenin şartları bakımından “olağanüstü”  olduğunu söyledi. 
Okul müdürleri ve bakanlıkların düzenlediği kurslarla eğimden geçmeyen öğretmenin kalmadığını dile getiren Çavuşoğlu, yönetim anlayışı noktasında devletin imkan ve kabiliyetlerini öğrencinin lehine en iyi şekilde kullanabilmek adına en iyi performansı yaptıklarını kaydetti.
İmkan ve kabiliyeti uygun olan okullarda verilen online dersin diğer ülkelerden farklı olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, bakanlığın internetin güçlendirilmesi için de sürekli girişimler yaptıklarını ve şu anda internet altyapısı olan yerlerde çok başarılı eğitimler yapıldığını kaydetti.
Bazı öğrencilerin tabletinin olmamasının kendisine de çok büyük sıkıntı verdiğini fakat bireysel olarak kendisinin elinden geleni yaptığını söyleyen Çavuşoğlu, hükümetin bilgisayar alımı için okullara gerekli talimatların verildiğini belirtti.
Ülkede herkesten dijital erişime katkı yapmasını talep ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, onbeş bin tablet projesi yaptıklarını ve birçok projede önemli rol oynadıklarını kaydetti.
Gelir eşitsizliğinin yarattığı sonucun giderilmesi için büyük çaba sarf ettiklerini faka bunun bir bakanın yürüteceği iş olmadığını ve herkesin seferber olması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, okulların yararlanması için de BRT’den fırsat eşitsizliğini azaltacak bir yayın sürecine girdiklerini söyledi.
Müfredatların online eğitimle programlandığını ve meslektaşlarının çırpınarak hizmet vermeye çalıştığını dile getiren Çavuşoğlu, bakanlığa haksızlığın yapılabileceğini fakat hizmet vermek için çabalayan öğretmenlere yapılmaması gerektiğini vurguladı.
Bulaşıcı hastalıklar üst kurulunun görüşleri doğrultusunda okulların açılıp kapandığını kaydeden Çavuşoğlu, kurulun “özel eğitim okullarının kapatılması gerekir” demediği sürece kapatılmayacağını kaydetti.
Çavuşoğlu, eğitim kayıplarının giderilmesinde, telafilerinde ve öğretmenler yasasının tadilatlarında da birlikte olunması gerektiğini belirtti.
Yüksek öğrenimde yeni kayıtlarda verilecek destekleri anlatan Çavuşoğlu, üniversitelerin mağduriyet yaşamaması için gerekli tedbirlerin alındığı ve kayıt sürelerinin de uzatıldığını kaydetti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1