banner2
banner34

Meclis'te “Bulaşıcı Hastalıklar Yasa Önerisi” görüşülüyor

Meclis'te “Bulaşıcı Hastalıklar Yasa Önerisi” görüşülüyor
banner45
banner46

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, pandeminin kontrolü amacıyla tedbir alma ve tüzük yapma yetkisiyle kurallara uymayanlara uygulanacak yaptırımları düzenleyen “Bulaşıcı Hastalıklar Yasa Önerisi” gündemiyle olağanüstü toplandı.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay başkanlığında toplanan genel kurul çalışmalarına, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komite Başkanı Jale Refik Rogers’un yasa önerisine ilişkin raporu okumasıyla başladı.

ATAOĞLU

Yasa önerisine ilişkin ilk sözü alan DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, görüşülen yasanın önemli bir yasa olduğunu belirterek, “İlk günden gündeme gelmiş olması gerekiyordu.. Önceden uygulanmaya alınsaydı, daha iyi olurdu” dedi. Yasa üzerinde çalışan herkese teşekkür eden Ataoğlu, Pandemi Hastanesi’nin ne zaman tamamlanacağının bilinmediğine işaret etti. Ataoğlu, vaka artışları da dikkate alınınca, nüfusa göre yüksek bir oran olduğunu kaydetti.

Fikri Ataoğlu, vaka artışları karşısında hiçbir tedbir alınmayıp, planlama olmadığından “korkunç bir tablo”yla karşılaşıldığını savunarak, hükümetin kapanma veya başka ne gibi önlemler düşündüğünü sordu.

Salgından ötürü turizmin büyük zarar gördüğünden bu sektöre yönelik ne gibi önlemler alındığını merak ettiğini söyleyen Ataoğlu, Pandemi Hastanesi’nin bitiş tarihi ve personel durumunun da şimdiden belirlenmesi gerektiğini söyledi.

Devlete “sağlıkçı” diye istihdam edilenlerin gerçekten sağlık alanında çalışıp çalışmadığını soran Ataoğlu, “gönüllü sağlıkçı” çağrısının da devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını kaydetti. Ataoğlu, bu konuda devlete güvenin kaybedilmemesi için önceden planlama yapılması gerektiğini dile getirdi.

Hükümetin aldığı kararları sürekli değiştirmesinin “zaafiyet ve iş bilmezlik” olduğunu ifade eden Ataoğlu, ekonomide ise “üç maymunun oynandığını” ve iflasların görmezden gelindiğini belirterek, ekonomide gelinen son durumun hükümetin boynunda olduğunu kaydetti.

Eğitimde de fiyasko yaşandığı eleştirisinde bulunan Ataoğlu, özellikle yüksek eğitimde sıkıntılar yaşandığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin 1 yıl ertelenmesi önerilerini hatırlatan Ataoğlu, 11 Ekim’de yapılacak seçime katılımın ne olabileceğinin araştırılıp, araştırılmadığını sordu. Ataoğlu, herkesin tek düşündüğünün sağlık olduğunu kaydetti.

Seçimle birlikte referandum olacağını ancak yaptıkları tespitlerde halkın bundan tam olarak haberi ve bilgisi olmadığını tespit ettiklerini ifade eden Ataoğlu, bu konuda gerekli adımların atılması gerektiğini söyledi.

ÖZYİĞİT

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, görüşmek amacıyla olağanüstü toplandıkları Bulaşıcı Hastalıklar Yasa Önerisi hazırlanırken belediyelerin dışlandığına işaret ederek, yasanın etkili ve yetkili olmayacağını söyledi.  

Özyiğit, yasaya onay vereceklerini ancak bazı maddelerde düzenlemeler yapılıp, belediyelerin de haklarının korunması gerektiğini ifade etti.

Cemal Özyiğit, hükümetin kararları geç aldığını, uyarıları dikkate almadığını, buna rağmen halkın uygulamalara uyduğunu ve vakaların bir dönem sıfır kaldığını ancak açılım sonrası vakaların artış gösterdiğini kaydetti.

Hükümeti, tepki üzerine aldığı kararları sürekli değiştirdiğini savunan Özyiğit, “özel jet kriziyle” ilgili son durumun ve araştırmaların akıbetini sordu.

Özyiğit, uçak seferleriyle ilgili yanlışlar yapıldığını, bu yüzden “ipin ucunun kaçtığını” ifade ederek, hastalığa yakalananlara geçmiş olsun dileğinde bulundu ve endişeli olduğunu söyledi.

Pandemi Hastanesi’nin bir türlü hayata geçirilemediğini, bu konunun bile başında bir sürü sorun olan Türkiye’ye havale edildiğine işaret eden Özyiğit, hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında aldığı kararlar ve uygulamalarını eleştirerek, “iş bilmezlikle” suçladı. Özyiğit, Türkiye’ye gönderilen hastaların neye göre gönderildiğinin de açıklanmasını istedi.   

Özyiğit, eğitimde de gerekli önlemlerin alınmadığını, 6 ay boyunca sadece iyi senaryoya göre plan yapıldığını ifade etti. Üniversitelere kaç öğrencinin kayıt yapıp, gelebileceğinin bilinmesi gerektiğini belirterek, bunun ekonomi için önemli olduğunu ifade eden Özyiğit, üniversitelerle bir an önce işbirliği içinde çalışılması ve öğrencilerin ülkeye getirilmesini istedi.

banner37
Sağlıkta “kaçırılan ipin ucunun yeniden tutulması” gerektiğini kaydeden Özyiğit, halka ve ülkeye gelecek öğrencilere güven verilmesinin önemine işaret etti. Özyiğit, özel sektörde yaşanan sıkıntılara da değinerek, işsizliğin arttığına vurgu yaptı.  

Özyiğit, Doğu Akdeniz’de ortak akılla gerginliğin geride bırakılmasını temenni ederek, kaynayan denizlerin diyalog yoluyla soğutulması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması gerektiğini belirterek, ABD ve Fransa’nın tutumunun da kabul edilebilir olmadığını ifade eden Özyiğit, ABD Dışişleri Bakanının Kıbrıs ziyaretinin ABD’deki seçimlere yönelik olduğunu belirtti.

Özyiğit, 11 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinerek, “seçim yeniden ertelensin mi” sorularına karşılık “hayır” dedi. Özyiğit, sağlık konusunda bir sıkıntı olursa ertelenebileceğini, ancak öyle bir problem yaşanacağına olasılık vermediğini, o yüzden bir an önce seçimlerin yapılıp, aradan çıkarılması gerektiğini kaydetti.  

Hükümetin kendi isteğiyle iktidardan tatlılıkla çekilmesi gerektiğini savunan Özyiğit, halkın beklentisinin yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.

ERHÜRMAN

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, pandemi dolayısıyla konulan yasaklara uymayan kişilere uygulanacak yaptırımları da içeren yasa konusunda çok zaman kaybedildiğini kaydetti.

Açılım öncesi alınması gereken önlemlerin hep arkadan geldiğini, olaylar bire bir yaşandıktan sonra karar alınmaya çalışıldığını ve bunların da geç kalınmış kararlar olduğunu ifade eden Erhürman, pandeminin bitmesinin uzun bir süre alacağını, o yüzden önlemlerin zamanında alınmasının halk sağlığı açısından önemli olduğunu söyledi.

Sadece iyi senaryoya göre önlem alınmasının yeterli olmadığını, kötü senaryolara göre de önlemlerin alınmasının gerekliliğini muhalefet olarak sürekli söylediklerini ifade eden Erhürman, sağlıkta da yeterli önlemlerin alınmadığını, burada yorgunluklar yaşandığını, bunların yaşanmaması için birçok öneride bulunduklarını ancak dikkate alınmadığını ve sağlıkta yaşanan sıkıntıların ortada olduğunu kaydetti.

Erhürman, eğitimde de aynı sorunlar ve aynı rahatlıktan dolayı sıkıntılar yaşandığını, çocukların eğitim durumunun nasıl eşitleneceğinin belli olmadığını işaret ederek, eleştirilerde bulundu.

İşsizliğin arttığını, ekonominin kötüye gittiğini kaydeden Erhürman, açılamayan ve çalışamayan sektörler bilinmesine rağmen toplumun düz duvara doğru sürüldüğünü savundu. Erhürman, bugüne kadar Pandemi Hastanesi’nin yapılmamasını da eleştirdi.

“Bu süreç en kötü nasıl yönetilirdi diye sorsalar ancak böyle olurdu” diyen Erhürman, sonucun yerel bulaşı getirdiğini, milletvekilleri, sağlıkçılar ve insanların hastalığa yakalandığını ifade ederek, bu yaşananların üzücü olduğunu söyledi.

Hükümeti “istifaya” çağırmadıklarını, destek verdiklerini, önerilerde bulunduklarını ancak hükümetin hiç bir konuda organizasyon veya projesi olmadığını ifade eden Erhürman, bunların hiçbirinin kabul edilebilir olmadığını kaydetti.

Erhürman, ülkede “kapatmaya” gerek kalmadığını çünkü zaten işletmelerin ve insanların kendilerini eve kapattığını ifade ederek, hükümetin hem sağlığa, hem ekonomiye, hem eğitime zarar verdiğini belirtti.

Hükümetin karar alamaz durumda olduğunu, paniğe kapıldığını, zamanında kararlar üretemediğini, halkın da yönetime güvenini kaybettiğini ifade eden Erhürman, meseleye uzun süre rakam üzerinden bakıldığını ancak bunun ne kadar yanlış olduğunun şimdi görülebileceğine işaret etti.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasının da düşünülmesi gerektiğini ifade eden Erhürman, seçim bitince sorunların ortadan kalkmayacağını, aksine büyüyeceğini belirterek, seçimler düşünülmeden bir mutabakat hükümeti kurulmasının daha doğru olacağını çünkü memleketin şu anda yönetime ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Erhürman, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere de işaret ederek, Kıbrıs Türk halkının her alanda haklarını koruyup geliştirmesi için hem içte, hem dışta çalışmanın şart olduğunu kaydetti. Erhürman, hükümetin halkı bugün bu noktaya getirdiğini ve halkın bu noktadan kurtulması için hükümetin gitmesi gerektiğini söyledi.

BEROVA

UBP Girne Milletvekili Özdemir Berova da, pandeminin küresel bir sorun olduğunu ifade ederek, hükümetin bu süreçte halkın iş, aş ve sağlığını korumak için elinden gelen gayreti gösterdiğini kaydetti.

Berova, halkın kalabalık ortamlara girmemesi ve kendisini koruması gerektiğini ifade ederek, UBP olarak bu krizin küresel kriz olduğu bilinciyle bazı kararları hızlı alıp, daha sonra değiştirilmesinin normal olduğunu belirtti. Berova, bu yasanın da caydırıcılık getireceğine inanç belirtti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1