“Zeytin ağaçlarının arasında büyüyen bir ailenin torunları olarak, bize emanet edileni sizlerle paylaşıyoruz. En önemlisi üreterek ülkemize sahip çıktığımızı düşünüyoruz.” 

Genç bir çift. İkisi de gazeteci. Gazeteciliğin alaylılarından. İkisi de kendi alanlarında çok da başarılı. Aslında her ikisi de öğretmen. Kıbrıs’ta birçok iyi yetişmiş insan gibi kendi mesleklerinde iş bulamamış. 5 yaşındaki ikiz çocuklarıyla hayat mücadelesinde pes etmemişler. Kendi topraklarında daha da kök salmak için ele vermiş bir çift. Dedesinden kalan zeytin ağaçlarıyla üretip, paylaşarak hayat yolunda yürüyor.Kıbrıs Net Haber olarak İlke ve Gizem Davulcuçiftiyle sizler için “Davulcu OliveOil”i konuştuk.

Zeytin üretim serüveniniz nasıl başladı?

İlke Davulcu:Zeytincilik ailemizin geçmişinden gelen bir miras. 70 yıla yakın bir süreci geride bıraktık. Ailemizin her bireyi zeytin ağaçlarının arasında büyüdü. Bizlerin üretim yapıp pazara sürmemizin en temel noktası aslında kültürümüze ve halk sağlını önemsememizdir. Halkımız sağlığıiçin bilinçli tüketime önem vermeli. “Üretimimizi steril ve bilimsel yöntemler eşliğinde yapıyoruz. Büyük üreticilerin kapitalist düzene yenildiği bu düzende sağlık daima son sıraya itiliyor. Bu sebeple ithal ve ucuz zeytin ürünlerini halkımız tercih ederken dikkatli olmalı. Toplum olarak en yüksek kanser ortalamasına sahip olmamızın altında yatan ana sebep budur. Bakınız GDO’su oynanmış tüm ürünler İsrail çıkışlı. Ancak kanserin dünya ortalamasında en düşük olduğu yer İsrail. Çünkü GDO’su oynanmış ürünleri tüketmiyorlar. Bizim gibi toplumlara ihraç ediyorlar. İnsanımız artık yemek masasına koyduğu yiyeceği iyi seçmeli”.

Davulcu OliveOilnasıl sipariş alıyor?

Gizem Davulcu: Bizler çok kazanma içgüdüsünden arınıp müşterilerimize kaliteli ürünler sunuyoruz. Bu hedefi gerçekleştirebilmek için özellikler marketlere girmeden satışlarımızı sadece online veya telefon iyen kabul ediyoruz. Aldığımız siparişe göre üretim yapıyoruz. Ve toptan satışı reddeden bir yapıdayız. Çünkü herkesin bu mucizevi yağı sofrasına koymasını ve tüketmesini istiyoruz.

İlke Davulcu

Üretim koşullarınız ve yöntemleriniz nedir?

İlke Davulcu: Bilimsel yöntemleri tercih ediyoruz. Hasat döneminde ülke genelinde şuan moda olan zeytin toplama makineleri aslında zeytin ağacına ve meyvesine zarar veriyor. Meyveye vurarak düşürmek zeytinin hemen asit üretmesini sağlıyor. Bu da üretim kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Bu konuda birçok makale yayınlanmıştır. En sağlıklı hasat yöntemi el ile ve sallama yöntemiyle yapılanındır. Ancak günümüz dünyasında çok kazanma, kar oranın artırma gibi sebeplerden ötürü bu yöntemler tercih edilmiyor. Biz meyvelerimizi el ile tek tek toplayarak üretim yapmayı tercih ettik. Elbette piyasadaki ürünler ile karşılaştırıldığı zaman kaliteliyiz. Ülkemizde kaliteli zeytin ürünlerimiz var. Ben tüm halkımızınyerli ve gerçekten kaliteli ürünleritercih etmelerini tavsiye ediyorum.

Yağınızı nasıl elde ediyorsunuz?

İlke Davulcu: Sıkım süreci en önemli süreçtir. Hasat miktarına bakmadan biz her gün günlük olarak üretim yapıyoruz. Örneğin 3 kişi el ile günde en fazla 100 kilo civarında zeytin hasat edebiliyor. Hasat süresini bilimsel yöntemler nedeniyle 3 saat civarında tutuyoruz. Bunun sebebi zeytinin 4 saat sonra asit üretmeye başlamasıdır. Dolayısıyla biz 4 saat olmadan toplanan hasatı soğuk sıkım tekniğiyle yağımızı elde ediyoruz. Yağımızın asit oranı 0,8’in altında tutmaya çalışıyoruz.

Gizem Davulcu: Üretim standartlarımızdaki katılığımız nedeniyle insanımız bize güveniyor.Bize benzer Avrupa’da üretim yapan butik işletmelerin ürünlerini ancak eczanelerde bulabiliyorsunuz. Şu an erken hasat dönemindeyiz. Ve yağ konusundan gelen talepleri karşılamak için canla başla çalışıyoruz. Bu yüzden bize destek olan herkese teşekkür ederiz. Müşterilerimizi bilinçlendirip, tek tek uyarıyoruz. Saklama yöntemleriyle ilgili doğru bilgi veriyoruz. Zeytin yağı, cam veya çelik haznelerde saklanmalıdır. Kesinlikle zeytin yağınızı uzun süre plastik kapta veya plastik şişede bırakmayınız. En önemlisi yağın minerallerini koruması için karanlık ortamda saklayınız.

“Zeytin mucizevi bir ağaç”

Sonsuzluk Ağacı ve Ağaçların Efendisi olarak da anılan zeytin ağacı tarihi bir ağaçtır. İnsanlık tarihinde en çok üzerine efsane yaratılmış ağaç olması bile dünyada zeytin ağacına verilen değeri göstermektedir. Gerçek zeytin yağının yüzlerce faydası olduğu kanıtlanmıştır. Bizim ülkemizde çokça görülen şeker, tansiyon ve kansere karşı birçok ülkede doğal ilaç olarak kullanılmaktadır. 400’e yakın yerli zeytin ağacımızla “sıfır ilaç, sıfır kimyasal” argümanıyla üretim yapıyoruz.

“Zeytin ırkımız erozyona uğratılıyor”

İlke Davulcu: Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde zeytin ırkımız zarar görmüştür. İnsanımız zeytin fidanı dikerken ne ektiğini bilmiyor. Piyasa da İspanyol, İtalyan ve Türkiye kökenli zeytin fidanları satılmaktadır. Şunu söylemekte yarar görüyorum. Bizim zeytin ırkımız bu coğrafyaya binlerce yıl içerisinde uyum sağlamış bir ırktır. Diğer zeytin türlerinikesinlikle kötülemiyorum. Ancak en iyi üretim yapabileceğimiz ağaç zaten doğada da yetişen yabani zeytinlerimizdir. Son dönemde yine çok kazanç elde etmek adına doğada yetişen yabani zeytinlerimiz sökülerek üzerine ne aşısı olduğu belli olmayan aşılarla satılıyor. Bu derhal yasaklanmalı ve kontrol altına alınmalıdır. Çünkü üzülerek Kıbrıs zeytin ırkında bozulmalar yaşandığını gözlemliyoruz. Bizim üretim yaptığımız ağaçlarımızın tümü Kıbrıs Yerli zeytinidir.

Ülke olarak üretime odaklanmalıyız

Adamız da yetişen dünyanın en iyi türlerinden biri olan doğal zeytin ağaçlarına sahibiz. Bu sebeple markalaşma ve pazarda yer edinme gibi sorunları çözümüne odaklanmalıyız. Zeytincilikte kooperatifleşme ve dünya standartlarına uyarak üretime geçmemiz gerekir. Bunun bazı örnekleri ve denemelerini oldu. Ancak üretim kooperatifi kurup zeytin ithal eden kooperatiflerimiz var. Afrin’denithal zeytin yağı getirilerek Kıbrıs Zeytin yağı diye satılması akıl alır gibi değildir. Bu yüzden marketlerde Kıbrıs zeytin yağı etiketiyle olan ürünlerin bile artık ithal olduğunu görüp üzülüyoruz.

“Markalaşma yolunda büyük bir adım attık”

Davulcu OliveOil markası doğaya ve yaşama verdiğimiz değerin bir ifadesi olarak doğmuştur. Bizler, doğadan soframıza gelen bu değerli hediyenin mekanları, insanları ve farklı kültürleri birleştirici gücüne inanıyoruz. Bu gücün hayatımıza kattığı keyfi ve sağlıklı yaşamın güzelliğini sizlerle de paylaşmayı istiyoruz.

Bir zeytin ağacının büyümesi, bakımı ve hasat edilmesi büyük emek isteyen, zahmetli olmasının yanında bir o kadar da bu bakımı yapan kişinin doğaya olan saygısını artıran bir deneyimdir. Dedelerimizin sevgi ve bağlılıkla yaptığı zeytin ağacı yetiştirme ve meyvesinden yağ elde etme sanatını aynı doğallıkta ve kalitede sizlere aktarmaya çalışıyoruz. Amacımız; geçmişimizden gelen deneyimleri güncel bilgilerimizle harmanlayarak en iyiye şekilde üretmek.

Davulcu OliveOilsizlere Beşparmak dağının eteğinde bulunan ve buram buram Kıbrıs kokan sadece Kalavaç köyünde bulunan asırlık ağaçların meyvesinden ürünler sunmaktadır.

Natürel sızma zeytin yağlarımız hasat olgunluğuna erişmiş zeytinlerin zedelenmeden, sadece elle toplanarak sıkılmasıyla hazırlanır. Böylece Kıbrıs’a has zeytinin aromasını, kokusunu ve değerli vitaminlerini koruyarak üretim yapıyoruz.

Ailemizin geçmişinde kutsal emek sarf edilerek bizlere emanet ettiği ve sonsuzluk ağacı olarak anılan zeytin ağacının tutkusu aslında atalarımıza duyduğumuz saygı, sevgi ve özlem de saklı.

Zeytin ağaçlarının arasında büyüyen bir ailenin torunları olarak, bize emanet edileni sizlerle paylaşıyoruz. En önemlisi üreterek ülkemize sahip çıktığımızı düşünüyoruz.Kıbrıs Net Haber ailesine bize gösterdiği ilgi için teşekkür ederiz.