banner2
banner34

O gün ben de Türkiye'ye hesap soracağım

Özgür: Maaş bağışıyla 250 milyon bütçe açığı kapanır mı?

O gün ben de Türkiye'ye hesap soracağım
banner45

banner37
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Raporlama Uzmanı Levent Hızal, sosyal medya üzerinden Maliye eski bakanı Birikim Özgür’ün “Niye kendi kendimizi yönetemiyoruz?” başlık yazısını yorumladı. Hızal enflasyon artışının TL’nin değer kaybından ötürü olduğunu kaydederek bu konuyu Türkiye’deki partnerlerine söylemeleri gerektiğini belirtti. Hızal “Yani KKTC dışında gerçekleşen bir durum hem kamu maliyesini hem de ekonomimiz derinden etkiliyor. Bunu anlatmalı ve daha fazla destek istemeliyiz” dedi.

Maliye eski bakanı Birikim Özgür Levent Hızal’ın yorumuna cevap verdi. Özgür’ün paylaşımı şöyle: TL'nin değer kaybettiği bir gerçek. 250 milyon bütçe açığı öngörülen bir ortamda bununla ilgili ne yapıldığı ya da yapılmadığı da bir gerçektir. Son 3 yılın 2 yılında UBP-DP hükümetinin tek bir reform yapmamış olması ve son 5 aylık sürede reformlara ilişkin ciddi bir sürece girildiğine dair herhangi bir işaret verilmemiş olması maalesef "düzeldi, düzeliyor" dediğimiz bütçe dengesini yine zora soktu. 960 milyon TL'lik kaynak orada duruyor. Sayın Erdoğan'ın ağzından çıkacak tek kelime ile bu kaynağın tamamı veya bir kısmı KKTC hazinesine girebilir. Ancak o gün ben de Türkiye'ye hesap soracağım niye benim görev yaptığım hükümete de bu destek sağlanmadı diye. Biz reform destek ödeneğinden kaynak temini için su konusunu çözmeye odaklanmıştık. Elimizi taşın altına koyduk, bedelini de ödedik. Zerre kadar da pişmanlık duymuyoruz. Şimdi herhangi bir reform alanına ilişkin herhangi birilerinin elini taşın altına koyduğunu gözlemliyor musunuz? Türkiye'nin bu koşullarda bize ilave kaynak tahsis etmesi Kıbrıs Türk siyasetini en az 10 yıl geriye götürür. Ferdi beyin suçu neydi 2009'da? Ona da bu ilave destek sunulsaydı da seçime gitmek zorunda kalmasaydı. Ersin beyin suçu neydi de 47/2010'u çıkarmak zorunda kaldı, emeklilerin maaşına göz dikti? İlave destek istemenin sonu yoktur. Enflasyon dönemsel bir krizdir ancak Kıbrıs Türk siyasetinin her dara girildiğinde Ankara'nın yolunu tutup ilave destek talep etmesi kangrenleşmiş en temel krizimiz olarak görülmektedir. Milletvekillerimiz maaşlarını devlete bağışlasa 250 milyon bütçe açığı kapanır mı? Kapanmaz. O halde hükümet eğer hükümetse popülizm yapmadan, kendi içinde popülizme popülizmle yanıt verip üstüne tuz biber de ekmeden, biraz daha yaratıcı olmak adına çaba sergilemek mecburiyetindedir. Mutlaka 250 milyon bütçe açığının nasıl kapatılabileceği konusunda gerçekçi bir yola girilebilir - ama maskaralıkların mükafatlandırılmayacağı koşullarda! Eğer bugün Kıbrıs Türk siyaseti sorunlara çözüm üretme kabiliyetinden yoksunsa, bunun sorumlusu geçmişte bilinçsizce ve safça Kıbrıslı Türklere sürekli ilave kaynak temin eden Türkiye hükümetleridir. Umarım yeni Türkiye böyle bir hataya düşmez ve kendi yağıyla kendi ciğerini kavurabilen bir halka dönüşmemize gereken katkıyı sağlar.

Güncelleme Tarihi: 30 Temmuz 2018, 10:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1