Nazım Çavuşoğlu’nun “kitapları değerlendireceğiz, değiştirilmesi gereken bir şey varsa değiştireceğiz” dediğini anımsatan Özuslu, ortaokul ve lise kitaplarıyla ilgili örnekler verdi.

Kitapların yazarlarına danışılmadan düzeltmeler yapılmasını eleştiren Özuslu, yapan ekibin isimleri de yazılmadan kitapların yayınlandığını söyledi. Söz konusu durumun verilen emeğe saygısızlık olduğuna dikkat çeken Özuslu, işin hukuki boyutuna mahkemenin karar vereceğini belirtti. Özuslu, “Ancak belli ki eğitim bakanlığı diyalog yoluyla bu süreci yönetmek yerine, Ankara’ya gönderdiği ekiplerle orada yapılan değişiklikleri kabullendi gibi duruyor” dedi.

Kitaplarda çocuk istismarının da olduğuna dikkat çeken Özuslu, laikliğe aykırı unsurların bol miktarda kitaplarda olduğunu belirtti.

“Cinsiyet ayrımı ile ilgili kitaplarda neden güncellemeler yapıldığı da bir tür toplum mühendisliği çalışmasıdır” diyen Özuslu, kitap baskılarının neden ülkemizde yapılmadığını sordu.

Ülkede matbaacılık sektörünün olduğunu hatırlatan Özuslu, devletin açacağı ihalelerin Türk Lirası cinsinden olmasını da eleştirdi.

“İhaleleri döviz cinsinden aşamazsanız, yerli işletmelerin devlet ihalelerinden uzak kalacağı örnekleri açık ve nettir” diyen Özuslu, istikrarlı muhasebe birimine geçişin şart olduğunu vurguladı.

İnce dokunuşlarla bazı ders kitaplarından evrim teorisinin gündemden çıkarıldığını vurgulayan Özuslu, bunun da bilim dışı sonuç verdiğini kaydetti. Özuslu, “Atatürkçü çizgide bir eğitim verdiğimizi iddia ediyorsak bunların ders kitaplarındaki yeri nedir?” diye sordu. Karmi’de 4-6 yaş arası çocukların gittiği bir okulda ilahilerin okutulduğu iddialarına dikkat çeken Özuslu, “Ders kitaplarına öyle metinler var ki deprem kaderdir sonucu çıkaracak çocuklar. Bilim ve aklın yolu yerine ruhban takımının söyledikleri geçerli olacak…” diye ekledi.