Platform, Karpaz Emirnamesi’nin değiştirilmesi girişimlerinin de yanlış ve çözüm üretmekten uzak olduğunu savundu.

Platform adına açıklama yapan Hasan Sarpten, Karpaz’ın Akdeniz’in doğusunun en önemli ve ekolojik açıdan en zengin doğa parçalarından birisi olduğunu belirterek, bu özelliklerinden ötürü de çeşitli kararlarla Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı, Özel Çevre Koruma Bölgesi  ve Milli Park statüsü altında çeşitli koruyucu tedbirler alındığını hatırlattı.

Sarpten,  ülkedeki gelmiş geçmiş siyasi anlayışların her dönemde Karpaz’a ve bölge halkına gereken hassasiyeti göstermediğini, bölgenin doğal yapısının korunmasına yönelik çalışmaların her dönem ekonomik gelişmeyi engelleyici bir unsur olarak algılandığını iddia etti.

Siyasilerin, Karpaz konusunu gündeme taşıyarak, yine bir seçim arifesinde, Karpaz halkının sorunları ile yakından ilgileniyorlarmış izlenimini vermeye çalıştıklarını iddia eden Sarpten,“ilk kez 90’ların sonunda eşeklerin satılmak istenmesiyle başlayan, ardından Karpaz Burnu’na elektrik götürülmesine, uca kadar asfalt yol yapılmasına ve son olarak da Altın Kumsal’daki kaçak yapılaşmalarla sürdürülen gelişigüzel ve kontrolsüz yatırım hamleleri halen Karpaz’ın geleceğini tehdit etmektedir” dedi.

Sarpten, bu çerçevede hükümetin Karpaz Emirnamesi’nin değiştirilmesi ile ilgili girişimlerinin  son derece yanlış, çözüm üretmekten uzak ve Karpaz’ın korunmasına darbe vurma niyetini ortaya koyan uygulamalar olduğunu ileri sürdü.

Sarpten, ne Karpaz’da, ne Girne’de, ne de ülkenin bir başka yerindeki turizm yatırımlarına karşı olduklarını ancak Girne’deki kaçak yapılara göz yumulmasının kabul edilemez olduğu gibi Karpaz’daki kaçak yapılara da göz yumulmasının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Dipkarpaz köyünde halihazırda faaliyetlerini eko-turizm anlayışıyla sürdüren çok sayıda küçük tesis bulunduğunu belirten Sarpten, .Karpaz’ı, doğayı ve ülkesini seven herkesin hiçbir kumsalı  işgal etmeden, yasalara uygun bir şekilde çalıştırılan bu tür tesisleri tercih etmelerini tavsiye etti