Sol Hareket Cenevre’ye yeni bir müzakere sürecinin önünü açmak için değil, tıkamak için gidildiğini, BM Güvenlik Konseyi’nden çözüm parametrelerini değiştirmesini ve KKTC’yi tanımasını talep edecek kadar “dünyadan kopuk bir anlayış” ile karşı karşıya olunduğunu savundu.

Sol Hareket adına yazılı açıklama yapan Besim Baysal  tanınma ve iki ayrı egemen devlet politikası ile Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanamayacağını AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın çok iyi bildiğini, esas niyetin  çözüm sürecini ve olası müzakere sürecini berhava etmek, statükonun devamını sağlamak   olduğunu savundu.

Kıbrıslı Türk toplumunun Kıbrıs müzakere tarihinde ilk kez bu derece devre dışı bırakıldığı iddiasında da bulunan Baysal, BM Genel Sekreteri’nin tanınma ve iki ayrı devlet politikasını konuşmayı bile reddettiğini,  iki ayrı devlet politikasının çıkmaz yol olduğunu iddia etti.

Cenevre zirvesinin sonuçsuz kalmasının nedeninin AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın BM parametrelerini yok sayan ayrılıkçı  politikaları olduğunu ileri süren Baysal, “AKP ve Tatar Kıbrıslı Türk toplumunun iradesini temsil etmemektedirler” dedi.

Baysal, demokrasi, çözüm ve barıştan yana tüm güçleri ve toplumu en geniş demokratik birliği oluşturmaya ve erken federal çözüm için birlikte mücadeleye çağırdı.