Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde son 10 yılda 17 kadın cinayeti işlendi. Bu 17 cinayetin 5'i ise içerisinde bulunduğumuz 2017 yılında gerçekleşti.
Buna rağmen devlet yetkilileri ülkede kadına yönelik şiddeti önlemek için hiç bir somut adım atmadı. Kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için atılacağı söylenen adımlar ise hep lafta kaldı.
Devlete ait bir kadın sığınma evi yapılması bir kenara, Aile Yasası'nın öngördüğü şiddet gören kadınlara asgari ücretin bir buçuk katına kadar adli yardım yapılması yetkisi bile henüz kurulmamış bir daireye verildi.
Bu nedenle de yasanın öngördüğü yardım hiç bir zaman şiddet gören kadınlara verilemedi.
KIBRIS Gazetesi'ne konuşan "Kadın Eğitimi Kolektifi Eğitmeni, Hukukçu Cansu N. Nazlı, kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için devletin daha somut adımlar atması gerektiğini söyledi.
Nazlı: Bir yılda beşinci kadın cinayeti
Kadın Eğitimi Kolektifi Eğitmeni, Hukukçu Cansu N. Nazlı, Halime Çetin'in öldürülmesinin bu yıl yaşanan beşinci kadın cinayeti olduğunu söyledi ve şu şekilde konuştu:
“Diğer pek çok kadına yönelik şiddet vakası gerçekleşirken şiddet gören kadınların sığınabileceği bir çatının devlet tarafından halen açılmaması, önleyici ve koruyucu hiçbir tedbir alınmayışı kabul edilemezdir. Artık bir kız kardeşimizi daha kaybetmeye tahammülüz yoktur. Bütçe ve istihdam bahane edilerek şiddeti önlemeye yönelik bir mekanizma kurulmazken devletin toplum içerisinde muhafazakarlaşmayı artıracak uygulamalara para harcaması, kadına yönelik şiddetin daha da tırmandırılmasına çanak tutmaktır. Yaygınlaşan kuran kursları, her geçen gün artan cami sayısı ve Sosyal Hizmetler Dairesi’nde çalışan 160 personele karşılık Din İşleri Dairesi’ndeki personel sayısının 360 çıkarılması bize, devletin kadınları korumaya hiç de niyeti olmadığını göstermektedir.”
“Her bölgeye Sığınma Evi”
Nazlı, devletin anayasal ve yasal vazifesinin ülkede yaşayan kadınların yaşama hakkını, beden bütünlüğünü, vücut dokunulmazlığını korumak olduğunu kaydetti.
Cansu N. Nazlı, hemen her bölgeden gelen kadınlara yönelik darp, taciz, tecavüz ve cinayet haberlerinin kadına yönelik şiddeti önleme merkezlerinin, sığınma evlerinin her kazada bulunması gerekliliğini de göstermekte olduğunu ifade etti.
“Adli yardım elzem!”
Şiddet gören kadınlar için adli yardımın şart olduğundan söz eden Nazlı, şu ifadeleri kullandı:
“Geliri asgari ücretin bir buçuk katına kadar olan kadınların şiddet görmeleri halinde koruma emri alabilmeleri için devlet tarafından adli yardım sağlanması Aile (Değişiklik) Yasası ile getirilmiş önemli bir koruyucu tedbirse de, yasa koyucunun henüz kurulmayan bir daireyi bu kadar hayati bir meseledeki tek yetkili kıldığından adli yardım, şiddet gören kadınların yasal hakkı olmasına rağmen başvurulamamaktadır. Kadın Eğitimi Kolektifi olarak, oldukça basit bir yasal tadilatla adli yardım sağlanması için Sosyal Hizmetler Dairesi’ne geçici de olsa yetki verilmesinin adli yardım sağlanmasının yolunu ivedilikle açacağı inancındayız. Keza, ALO 183 kadına yönelik şiddet ihbar hattının daha verimli ve sağlıklı çalışabilmesi de önem teşkil etmektedir. Sosyal Hizmetler Dairesi’ne daha çok bütçe yaratılmalı ve istihdamlar yapılmalıdır. Kadına yönelik şiddetle mücadele ederken devlete bu konuda koruyucu ve önleyici tedbirler alması konusunda baskı yaparken kadına yönelik şiddeti besleyen gericiliğin ülkemizde yayılmasına izin vermemeliyiz.”
Son 10 yılda işlenen kadın cinayetleri:
1. 23 Ağustos 2008 Ayşe Kanat
2. 8 Mart 2010 Günlera Bekiyeva3. 13 Nisan 2011 Şükran Sadrazam
4. 18 Kasım 2011 Sibel Dedecan
5. 1 Eylül 2012 İmrane Sapmaz
6. 24 Ocak 2013 Aşkın Şevketoğlu
7. 26 Haziran 2014 Filiz Sayar
8. 4 Ağustos 2014 Necla Çağdaşoğluları
9. 11 Eylül 2014 Siham Benchargiu
10. 11 Ağustos 2015 Nilgün Urhan
11. 10 Aralık 2015 Oleysa Kupriyanova
12. 15 Ocak 2016 Necla Mağracı
13. 18 Nisan 2017 Burcu Okumuş
14. 20 Nisan 2017 Gamze Pehlivan
15. 15 Haziran 2017 Zehra Sorver
16. 21 Haziran 2017 Ayşe Yalçın
17. 5 Ekim 2017 Halime Çetin
kaynaka:kıbrıs gazetesi
Ceren ÖZBİL
Güncelleme Tarihi: 07 Ekim 2017, 08:11