Telefon dolandırıcıları, geliştirdikleri yeni yöntem ve taktiklerle, vatandaşları mağdur etmeye devam ediyor.

Telefonda kendilerini polis, asker veya savcı olarak tanıtarak, vatandaşları kandırıp, paralarını, kredi kartı bilgileriyle bankadaki hesaplarını ele geçiren ya da ziynet eşyalarını alan dolandırıcılar, telefon kontörü ve paralar transfer ediyorlar.

Uzmanlar: İtibar edilmemeli

Uzmanlar, ülkemizde böyle vahim olayların pek yaşanmadığını, ancak yine de vatandaşların bu konuda uyanık olmasını istiyor.

Vatandaşların gerek ülkemizde, gerekse yurtdışı seyahatlerinde böyle bir olayla karşılaşması halinde dikkatli olmasını salık veren uzmanlar, gelen bu tür aramalara itibar edilmemesini öneriyor.

Uzmanlar, şüpheli aramalar karşısında vatandaşların telefonlarını hemen kapatıp en yakın polis birimine giderek şikâyette bulunmasını öneriyor.

Telefon dolandırıcılarının, kişilerin iletişim bilgilerini alarak kredi kartlarını kullanabildiğine dikkat çeken uzmanlar, güvenilmeyen kişilerle bu bilgi ve şifrelerin paylaşılmaması gerektiğine vurgu yaptı.

Dolandırıcılar hemen her gün yeni yöntem ve taktikler geliştiriyor.

Yeni yöntemlerin başında “Kredi kartını düzenli ödeme mükafatı, kampanyalı sigorta, hediye paketi kargosu, vergi borcunun silinmesi, TV programlarına katılma şansı”, “yüklemeden dolayı kontör kazandınız” gibi vaatler geliyor.

Bu vaatleri kârlıymış gibi görüp kanan kişiler, daha sonra acı gerçeği öğrenince de iş işten geçmiş oluyor.

Türkiye’de yüzlerce kişi mağdur oldu

Özellikle Türkiye’de son günlerde telefon üzerinden yapılan dolandırıcılıkta yüzlerce insan mağdur edildi.

Türkiye’de daha birkaç gün önce yaşanan bir dolandırıcılık olayı şöyle gelişti:

Bir vatandaşın telefonu çalıyor. Telefon açıldığında karşı taraftaki kişi ismini ve soy ismini belirterek, kibar bir şekilde konuşmaya başlıyor. Arayan kişi “Ben sizi “X” asayiş müdürlüğünden arıyorum, yaka numaram şu diyerek, sizin kullanmış olduğunuz hat üzerinden dün gece “Y” kişiye toplam 9 kere küfürlü ve tehditkar mesajlar atıldığını; bu yüzden kullandığınız telefonun savcılık tarafından izlenmeye alınıp, adınıza suç duyurusunda bulunulduğunu acil olarak savcılığa gidip ifade vermeniz gerektiği söyleniyor. Aranan kişi de asla böyle bir şey yapmadığını söylüyor, fakat arayan kişi bu sefer ‘aradın, mecbursun görüşeceksin. Şimdi seni savcılığa aktarıyorum, hemen 154’ü tuşlayın’ diyor. Kişi de panik ve korkuyla kendini mecbur hissedip 154’ü tuşluyor ve asıl olay o zaman başlıyor. Telefon otomatik olarak yurt dışı aramalarına açılıyor ve 5 ila 10 bin liralık bir servis ücreti telefona yansıyor.

kaynak:kıbrıs gazetesi

Mustafa ÖZYAĞCI