UBP üyesi işadamı Gürsel Uzun, parti gündemiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Dönem dönem parti içi çatışmalarla ilgili değerlendirmede bulunan Uzun, bugünkü paylaşımında da tüzük değişikliğiyle ilgili tartışmaları yorumladı

Gürsel Uzun’un paylaşımı şöyle:

UBP Genel Başkanı Tüzükte birtakım değişiklikler istedi ısrarcı oldu onun mücadelesini verdi... Doğru ya da yanlış, bir şeyi istedi, ve kavgasını verdi...

Zorlu Töre de iki tırnağının üstünde Durdu üyenin nabzını da tutarak hayır dedi, hiç taviz vermedi... Bunların ikisini de anlayabiliyorum...

Amma Faiz Sucuoğlu’nu ve Hasan Taçoy’u anlamadım anlayamadım...

Ne yapmak istediklerini, görüşlerinin ne olduğunu ve iş dara düştü mü nelerden taviz vereceklerini nelerden vermeyeceklerini kestirmek mümkün değildir.... Bunu dün bize çok net göstermişlerdir...

Liderliğe oynayan, Başbakanlığa soyunan Kişiler lider olur, bir duruşu olur, Yerini belli eder ve halk da kitleler de etrafında toplanır... Az ya da çok fikirleri ile düşünceleri ile vizyonları İle kitlelerini oluşturur... Tüzüğün, ihlali az ya da çok ihlalidir, ben buna onay verdiğidim buna vermediğidim diye bir savunma olamaz...

Birazcığı da çoğu da Tüzüğün tartışmaya açılmasına sebeptir...

O kapının açılmasına uzlaştık diyerek müsade eden ve dünkü olayların yaşanmasına vesile, veya sorumlu olan Genel Başkanlığı soyunmuş bu iki arkadaşımızdır... Parti Meclisi kendi başına lidersiz ve kimsenin etkisi altında kalmadan ciddi bir mücadele vermiş, şahsi kanaatim de dün başarılıydı....

PM’simizi dünkü mücadelesinden ötürü kutluyorum.... Genel Başkanın isteklerini savunması ve ısrarcı olması bakımından anlayışla karşılanmasına rağmen, kucaklama, sakinliğini koruyamama, karşı olanlara tavrı ve öfkelenmesi kırılmaya sebep olmuş, bu yaklaşımı da üyeler üzerinde iyi bir iz bırakmamıştır...

Yarışın favorisi Faiz Sucuoğlu uzlaşı adı altında bu tartışmalara vesile olduğu gibi, uzun süren tartışmalarda da hiç sesi çıkmayarak PM Üyelerini yalnız bırakmıştır... Uzlaşıda evet diyen sucuoğlu, ne evet konusunda ne de hayır konusunda hiçbir gayret göstermemiş, oylama esnasında sadece kendinin duyacağı cılız bir hayırla işi geçiştirmiştir... Taçoyun ben bütün maddelere evet demedim, noktasından hareketle, 360 Derecelik manevra yapması ona da bir şey kazandırmamıştır...

Aksine tüzüğü tartışmaya açmanın sorumlularından biri olarak ona da çok şey kaybettirmiştir... Deyim yerindeyse dün bir yaşıma daha girdim...

Neler görmedim neler... Dışarda hayır deyip içerde evet diyen bu partinin en yüksek organlarına kadar gelenler, Taraf olmamak İçin kaçan veya hiç gelmeyenler, oylamaya karşıyım deyip aradan sıyrılanlar, Kendisi evet derken elemanları veya ekibi hayır diyenlerden, bir yerlerde evet deyip PM’de hayır diyenlere kadar...

Kısaca dün UBP dahil, herkes kaybetti.. İşte bütün bunlardan dolayıdır ki ne Tüzük Kurultayına, ne de Olağan kurultaya hele bu yapıyla, Ülke gerçeklerini de göz önünde tutarak UBP hemen köy ve mahalle kongrelerini tamamlayıp, bir Eken seçime gitmesi, Ondan sonra da Kurultayını yapması şart olmuştur...