Vergi Dairesi müdürünün arabası evinin önünde bir gece yarısı kundaklanıyor, diğer taraftan aldığı ölüm tehditlerinden dolayı bir süre mahkemeye polis gözetiminde gidip gelmek zorunda kalan yargıç istifa ediyor.
Bu ülkemizin içinde bulunduğu tabloyu bize net olarak gösterirken, adalet temellerinin sağlam olmadığının mesajını veriyor.
Adalet sağlamanın zorluğu ve ülkemizin yapısının huzur bozucu aktörlerinin arttığını net olarak bize sunuyor.
Ülkemizin en az tartışılan kurumu olan yargıdaki bu istifayı, Tacan Reynar’ın Kanada’da eğitim alıp yaşamını orada sürdürmek istemesine indirgeyemeyiz.
Yanıt bekleyen soru, yargıcı bu kararı almaya iten sürecin nasıl geliştiği, nelerin bu kararda ne ölçüde yer aldığıdır. Reynar, hayatının devamını Kanada’da sürdürecek, ama bize tartışacağımız çok konu bıraktı kısa istifa gerekçesi mesajında.
Ama onu bu kararı almaya iten sebepler sadece Kanada’nın cazibesi mi? Yoksa yargı sisteminde yaşananlar, ya da tanık olduğu ülkemizdeki bozuklukların düzelemeyeceği kanaatine varması mı?
İstifanın geri planında hangisi yatırsa yatsın bu ülkemizdeki koşulların kıdemli genç bir yargıcın her şeyi geride bırakıp gitmesine yol açabiliyorsa tartışmamız gereken ve çözmemiz gereken çok sorunun olduğu yine yüzümüze vuruldu.
Diğer taraftan Vergi Dairesi müdürünün arabası neden kundaklanabilir sorusunun yanıtını aradığımızda herkes tek bir yanıtta buluşuyor. Vergi kaçıran birlerini tespit etti ve görevi gereği devletin alacağını istemekteki ısrarı.
Özdemir Kalkanlı’yı tanımayanlar kundaklama sonrası onu bilenlerden ne kadar dürüst bir bürokrat olduğunu duymuştur.
Hakkında hiçbir olumsuzluk bulunmayan ve görevinin gereğini yaparken, vergide her iki tarafı da düşünerek makul çözümler ürettiğini sıklıkla duyduğumuz Kalkanlı, bu kez makul bir çözümden vergi ödemekten kaçmaya çalışan biri tarafından korkutulmaya mı çalışıldı?
Kundaklama günü sorulduğunda, kimseyle bir sorunu olmadığını söylüyorsa, demek ki kundaklamayı yapanların sorunu devlet ve Maliye Bakanlığı’yladır.
Polisin titizlikle soruşturmayı sürdürdüğü ve azmettiriciye ulaşma yolunda elde ettiği delilleri daha da güçlendirince bu hafta tutuklama gidebileceğiyle ilgili duyumlar alıyoruz. Umarım polis görevini erken zamanda tamamlayıp suçlu ya da suçluları adalete teslim eder ki, devletin uğradığı bu saldırı failsiz kalmaz.
Yoksa kamuda istediği olmayanlar, bürokratlara diz çöktüremeyenlerin bu tür mafyamsı çözüm arayışları artar.
Mevcut kurulu düzende devam edemediği için bir yargıç göç ederken, Vergi Dairesi müdürünün arabası kundaklanarak, bir yargıcın pes ettiği kurulu düzenin daha da bozulduğunu bize gösteriyor. Kurulu düzen içinde bu düzeni değiştirmek isteyenlere destek vermek daha da anlamlı oluyor. Eğer bu yönde iradeleri konusunda toplumu inandıranlar olursa…
Yadırgamadığım Tacan Reynar bu sistemin içinde yoğrulma yerine kendine daha huzurlu bir yaşam için okyanuslar ötesine gidiyor. Pes edip gitmekle suçlanıyor, ama ölüm tehdidi altında işimize polis gözetiminde gidip gelen olmadığımız için bu yönde eleştirileri daha kolay yaparken empati kurmayı denemiyoruz.
Ama Özdemir Kalkanlı’ya bombayı koyanlar, onun vergi adaletinden kurtulamazlar. Onu tanıyanlar biliyor ki pes edip gitmeyecek. Dilerim ki, hükümet de desteğini eksiltmez ve ülkemizde vergi adaletinde arzu edilen noktaya ulaşabiliriz.
