Merhaba sevgili okurlar,
Ben doktor İbrahim Azimli ve bugünkü yazımda sizlere kuru göz sendromunu anlatacağım.
Yavaş ve sabit hızda üretilen gözyaşı gün boyu gözü yıkayarak nemli kalmasını ve rahat çalışmasını sağlar. Bazen gözyaşı yeterli miktarda üretilemez. Bazı durumlarda ise gözyaşının kalitesi bozuktur, gözü nemli tutamaz ve görevini yerine getiremez. Her iki durumda göz kuruluğu ya da oftalmoloji pratiğindeki adıyla kuru göz ortaya çıkar.
Düzenli göz kırpma hareketi sayesinde göz yüzeyinde pürüzsüzlük sağlayan gözyaşı film tabakası oluşur. Bu ince tabaka sadece sudan oluşmaz; içinde yağ ve mukus katmanları ihtiva eder. Yağ ve mukus göz kapağında sağlıklı çalışan salgı bezleri sayesinde üretilir. Göz kapağı kenarı veya iç yüzeyinin enfeksiyonlarında yağ ve mukus salgı bezleri etkileneceğinden sağlıklı göz yaşı film tabakası oluşturulamaz. Bu nedenle göz kapağı temizliği blefarit ve konjunktivit ile buna bağlı gelişebilecek göz kuruluğu ihtimalini azaltması açısından önemlidir.
Gözün nemli kalması sağlık açısından gereklidir. Kuru göz tedavi edilmediği takdirde korneada iltihap, enfeksiyon veya skarlaşmaya varan ağır hasar oluşur.
Kuru göz başka sorunları işaret edebilir. Bu nedenle bu hastaları bazen farklı branştaki doktorların görmesi gerekebilir.
Kullanılan ilaç isimleri de dahil olmak üzere doktora aktarılacak tüm bilgiler sebebi ortaya çıkarmakta yardımcı olacaktır.
Eğer bir kişi suni gözyaşı damlası kullanmasına rağmen gözündeki kaşıntı ya da tahriş devam ediyorsa göz doktoruna görünmesi gerekir.
Gözyaşı üretimimiz yaşlandıkça azalır. Her ne kadar hem kadınlarda hem de erkelerde ortaya çıksa da kadınlar kuru gözden daha çok etkilenir. Bu durum özellikle menapozdan sonra belirginleşir.
Uzun süreli kullanılan birçok ilaç gözyaşı salgısını azaltarak göz kuruluğuna neden olur. Özellikle uzun süreli idrar söktürücü, tansiyon düşürücü, antialerjik, antidepresan veya uyku ilacı kullanımı göz kuruluğuna yol açar.
Göz kuruluğu olan bir hastada eğer ağız kuruluğu ve artrit denen eklem hastalığı da varsa, bu kişide Sjögren hastalığı düşünülmelidir. Bu otoimmün bir hastalıktır ve daha çok orta yaşın üzerindeki bayanlarda görülür.
Kuru gözün belirtileri gözde yanma, batma, yabancı cisim hissi, kızarıklık, kaşıntı, aralıklı bulanık görme, çapaklanma, kontak lens kullanırken zorlanma ve ışığa bakarken rahatsızlık hissidir.
Kuru göz vakalarında beklenenin aksine bazen yaşarma görülür. Bunun sebebi aşırı tahriş sonucu göz yaşı bezlerinde refleks olarak salgı miktarının artması ve bu fazla miktarın göz kapaklarının taşıyabilme kapasitenin üzerine çıkmasıdır.
Genel göz muayenesi ile bu hastalığın tanısını konulur. Sebebi ortaya çıkarma için hastadan alınacak bilgiler değerlidir.
Kesin tanı için gözyaşı üretimini ölçen testler yapılır. Schirmer testi denilen bir testte, alt gözkapağı iç yüzüne yerleştirilen bir filtre kâğıdı ile göz yaşının miktarı ölçülür.
Gerektiğinde bir başka yöntem olan göze özel boya (flöresin veya rose bengal) damlatarak göz yüzeyindeki kuruluğun derece tespiti yapılır
Kuru gözü tedavi etmenin değişik yöntemleri vardır. Bunlardan en yaygın olanı eksiği duyulan göz yaşını yerine koymaktır.
Suni gözyaşı damlaları gözü nemlendirerek şikayetlerin azalmasına ve kapakların rahat hareket etmesine yardımcı olur. Suni gözyaşı damlalarını bazı hafif olgularda günde bir iki defa kullanmak yeterli olabildiği gibi bazı ağır olgularda saat başı damlatmak gerekebilir.
Kuru Göz hastaları içindeki koruyucu ve yardımcı maddeler nedeniyle suni göz yaşı damları da dahil olmak üzere göz damlalarına karşı duyarlıdırlar. Bu maddeler gözde tahrişe sebep olur ve rahatsızlık yaratır. O nedenle kuru göz hastası olan kişilerin koruyucu madde içermeyen tek dozluk (sine formu) göz ilaçlarını kullanmaları daha doğru olacaktır.
Hastanın kendi mevcut gözyaşından faydalanma metodu gözleri nemli tutmak için kullanılan bir diğer tedavi seçeneğidir. Gözyaşı, göz yüzeyinde belli bir süre kaldıktan sonra punktum denen kapakların birleştiği bölgeden küçük bir kanal ile burun içine akar. Ağladığımız zaman burnun akmasının sebebi budur. Göz doktorları eğer uygun görürse bu kanalı bir punktal tıkaç ile geçici veya kalıcı olarak kapatabilir. Böylece gözyaşı buruna ve genze akmaz ve göz yüzeyinde daha uzun süre kalır ve gözü daha uzun süre nemli tutar.
Koruyucu önlemlerin alınması tedavi kadar önemlidir. Göz kuruluğu göz kırpma refleksinin azaldığı, uzun süreli okuma ve bilgisayar ekranına bakma gerektiği durumlarda daha çok ortaya çıkar. Gözyaşı buharlaşmasından korumak için kuru göz hastalarının çok sıcak ve rüzgârlı havalarda dışarı çok çıkmaması, klima ve saç kuruma makinesi gibi hava üfleyen cihazlardan uzak durması, kapatıcı gözlük takması ve mümkünse odalarında buhar sağlayıcıları kullanması tavsiye edilir. Kuru göz hastaları ayrıca gözlerini ovalamaktan kaçınmalıdır. Bu tahrişi artırır.
Haftaya yeni konular ile görüşmek dileğiyle.
Sağlıkla kalın.