banner2
banner34

Abartmadan Sevmek Olmaz!

Ekranların aksiyonu, kahkahayı ve aşkı harmanlayan yegane dizisi Poyraz Karayel’de bu bölüm ters köşeler, bir takım kavuşmalar ve heyecan üst notalardaydı. Gelin, dedikodusuna başlayalım…

Abartmadan Sevmek Olmaz!
banner45

Bölümlerdir hepimize illallah ettiren Ayşegül ve Poyraz ayrılığı son bulmuşken keyiflenmemek, bu konuyu konuşmamak olmaz! Yoktan yere birbirlerinden ayrı düşen aşıklarımıza üzülmekten serçe parmağımızı masa ayağına vurmuş gibi dolaşıyorduk haftalardır… Nihayet Poyraz’ın Neşet’in gerçek yüzünü ortaya çıkartma planının akabinde Ayşegül de bildiklerini dökülüverdi ve eski günlere geri döndük. Seyirci olarak ekran karşısında resmen alkışladık! Fakat bunlar olmadan önce elbette bir ters köşeye kurban gittik, az kalsın Poyraz’ın gerçekten Ayşegül’e tokat attığını sanıp kafamızı ısıracaktık ki bunun da bir AyPoy komplosundan ibaret olduğunu öğrenmemiz uzun sürmedi. Tüm bunlar olurken ortalıkta dolaşan, “Hiii Ayşegül’e mi vurdun, gel bakiyim buraya sen!” minvalli gereksiz konuşan Sado’ya da az gülmedik! Neyse, esas konumuza gelelim; geleneksel kanepe muhabbetlerimizi özlemişiz, onu çok net anladık. Poyraz’ın Ayşegül’e “Edebiyat zaten abartı sanatıdır, abartmadan sevmek olmaz!” deyişi hepimizi bir parça eritirken, onlar da birbirini çok özlemiş olmalı ki kanepeden ateşler yükseldi.

 

GELSİN DEPRESYONLAR, BUNALIMLAR!

banner37
Geçen bölüm sonu geçirdikleri kazada Sadreddin’in dikkatsizliğinin en büyük mağduruBegüm olmuştu. O emniyet kemerini çıkarttığı an arabadan fırlayacak ve geri dönüşü olmayacak diye düşünmüştük ama canını kurtarsa da hiç beklemediğimiz bir şekilde yüzünden ciddi bir hasar aldı. Zaten psikolojisi allak bullaktı, bir de bu fiziksel hasar onu iyiden iyiye dibe çekecek gibi görünüyor. Sadreddin’in de desteğiyle belki atlatabilir fakat Songül iğnelemezse hatrımız kalır. Yüzünün halini gördüğü an geçirdiği sinir krizine bir de estetik operasyonlara rağmen durumunun düzelmeyeceğini öğrendiği anda ağır depresyon eklenecek! Kısacası olaylar beklediğimizden daha sert bir şekilde devam edebilir. Tüm bu iç yakan sahnelerin dışında bir Zülfikar&Meltem ikilisi var ki, diziyi izleme keyfimizi iki ile çarpıyorlar. Zülfikar’ın kendinden bahsederken otobüste akbili yetmeyene akbil basıp bir de üstüne para istemeyen, karşıdan karşıya yaşlıları geçiren adam imajı çizmesine gülümsemeyen, Meltem’in “Bayan kökenli insan nedir ya?” çıkışına “Helal be!” demeyen bizden değildir. 

 

GAZABINDAN KORKMAYAN TAŞ OLUR NEŞET EMMİ!

Öldürmeyen Allah’ın öldürmediği en can sıkıcı dizi karakteri kim diye sorsanız hiç düşünmeden İhsan deriz! Adam bölümlerdir öğrendiği sırların inadına ölmüyor. Bir de hasta yatağından Neşet’e Ayşegül’ü ifşa ediyor. Pes artık demeden duramıyoruz, Allah korusun günün birinde Poyraz ve Ayşegül ölürse sebebi bu İhsan’dır, demedi demeyin! Poyraz’ın tüm itirazlarına rağmen Neşet’i bu kadar avucunun içine almışken kaçırmak istemeyen Ayşegül, büyük bir tehlikenin ortasında buluverdi yine kendini… Neşet’in aslında az buçuk Ayşegül’den şüphelendiğini düşünüyorduk ama denizin ortasındayken öğrendiği net gerçekler yüzünden korkmayıp, titredik! Umarım gelecek bölümlerde kandırılmanın acısıyla Ayşegül’e zarar vermeye kalkmaz, zira yetti artık çektiğimiz acılar…

Güncelleme Tarihi: 27 Mayıs 2016, 05:55
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1