banner2

Milletvekilleri KKTC vatandaşlarını Kızılyürek kadar düşünmüyor

Kıbrıs sorunundan kaynaklı olarak Kıbrıs Rum liderliğinin bağnaz tutumundan dolayı 30 bin civarında KKTC vatandaşını ilgilendiren bir sorun siyasetçilerimizin büyük çoğunluğu tarafından zerre kadar umursanmıyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin insan hakları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı inadı nedeniyle ebeveynlerinden biri Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olmasına rağmen, 1974 sonrası adaya gelen biriyle evlendiği için çocukları, hatta torunları bile kimliksiz bırakılıyor.

KKTC iktidarı, Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı’nın eğer isterlerse Kıbrıslı Rumların insan haklarına aykırı tavrını uluslararası kamuoyunda tartışmaya açabilecekleri önemli bir konu olmasına rağmen bu asla gündeme gelmedi.

Nedeni ise çok basit, yurttaşının gerçek sorununu çözme, hayatını kolaylaştıracak adımlar atma, yurttaşını dinleme gibi bir gelenek bizim siyasetimizden uzaklaştığı içindir.

Kişisel rantı en üst düzeye çıkartma gayretinde olan siyasilerin toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek adım atmadıkları sorunları sıralasak dağlar kadar bir yığın oluşturur.

Bazı milliyetçi kesimlerde, karma evliliklerden doğan çocukların insan haklarının savunuculuğunu yapmak onları Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yanaştırmak olarak görülüyor. Bazı sol kesim ise, bu sorunu seslendirdiğinde Türkiyelilerin hakkını savunur algısı oluşmasından korkuyor.

Böylelikle anne veya babası, hatta dede ve ninelerinden biri Kıbrıs kökenli olmayan 30 bine yakın kişiyi ilgilendiren bu konuyu sorun etmek, mağdurların oluşturduğu inisiyatifler ve insan odaklı siyaset yapma dünya görüşünde olanlara kalmıştır.

KTÖS’ün karma evliliklerden olan çocukların daha fazla insan hakları mağduru olmaması için yıllar önce başlattığı mücadele yanında, son bir yılda oluşturulan yeni platformlarda farklı mücadeleler halinde hak arayışı ilerletilmektedir.

Sendikalar, meclis dışındaki siyasi partiler, inisiyatifler şeklinde sürdürülen mücadele uluslararası platforma taşındı. Avrupa Parlamentosu Milletvekili Niyazi Kızılyürek, hem Kıbrıs, hem de Avrupa’da konuyu sık sık gündeme getirip Rum liderliğinin baskı altında tutuyor.

Ama birileri var ki bu konuda suspus. İnsan hakkından mağdur olan on binlerce kişinin cumhurbaşkanı, hükümeti, meclisi. Onlar sorunu görmezlikten gelmeye devam ediyorlar.

Anayasal haktan mağdur olan ve insan hakları çiğnenen 30 bine yakın yurttaşımız KKTC siyasi kurumu tarafından kaderine terk edilmeye devam ediyor.

Avrupa’da hukuk mücadelesini sürdürenler, AB kurumlarında farkındalık yaratmanın yollarını çoğaltırken, eğer zerre kadar KKTC makamlarından destek alsalardı bu sorun daha erken çözülerek insan olmanın verdiği haklarını alabilecekler. Tabii, kendi insanını düşünen siyasilerimiz olsaydı…

YORUM EKLE

banner12

banner1