Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ayhan Dağ bayramlarda tatlı tüketimi ile birlikte kırmızı et tüketiminin miktar ve sıklığının artığını belirterek, “Kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler yağlı eti, doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için tercih etmemeli ve tüketiminde aşırıya kaçmamalıdır” tavsiyesinde bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Dağ, etlerin sindirimi zor olan besinlerden olduğuna dikkat çekerek, yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertliğin hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açtığını söyledi.
Bu nedenle kurban etinin kesildikten sonra 24-48 saat dinlendirilmesinin önemli olduğunu aktaran Dağ, pişirme yöntemi olarak da haşlama veya ızgara yönteminin tercih edilmesinin, kızartmalardan kaçınılmasının ve etle yapılan yemeklerin kendi yağı ile pişirilmesinin daha sağlıklı olduğunu hatırlattı.
Yüksek ısıya dikkat
Etlerin ızgarada pişirilme süreçleri hakkında da bilgi veren Dağ, etle ateş arasındaki mesafenin 10-15 cm olması, besin güvenliğinin sağlanması için pişirme işleminde etlerin iç sıcaklığının en az 75 ºC olması ve yüksek ısı ile pişirilmemesinin önemli olduğunu da ifade etti.
İki kere dondurmayın
Yrd. Doç. Dr. Dağ, kurban etlerinin büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetinde saklanması tavsiyesinde de bulunarak, “Bu şekilde hazırlanan etler, derin dondurucuda -18 derecede 3-4 ay süreyle saklanabilir” dedi.
Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesinin bazı "mikroorganizmalar" için üreme ortamı oluşturacağını belirten Dağ, çözünen etin hızla pişirilmesi ve tekrar dondurulmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Ayhan Dağ, son olarak etlerin buzdolabının alt bölmesinde çözünmesini sağlamanın önemli olduğunu söyleyerek, “Bulaşmayı önlemek için de et hazırlamada kullanılan doğrama tahtalarında çiğ sebze ve meyveler doğranmamalıdır” şeklinde konuştu.
