banner2
banner34

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi “dünya aşılama haftası” nedeniyle açıklamada bulundu

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi “dünya aşılama haftası” nedeniyle açıklamada bulundu
banner45
banner46

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi ile Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortak Programı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Bilgin, “Dünya Aşılama Haftası” nedeniyle açıklamalarda bulundu. Yrd. Doç. Dr. Bilgin, söz konusu yazısında şu ifadelere yer verdi:

Aşılar İşe Yarar

“Her yıl Nisan ayının son haftası kutlanan Dünya Aşılama Haftası insanlığı hastalıklardan koruyan aşıların öneminin hatırlatılmasını ve vurgulanmasını amaçlamaktadır. Bu sayede bağışıklama farkındalığının artırılması ve aşıların kapsayıcılık oranlarının artırılması hedeflenmektedir. Tüm gözler şu anda aşıların üzerindeyken, hayat kurtaran bu biyolojik ürünlerin, belki de insanlık tarihinin en güçlü, en etkili ve bir o kadar da en ucuz buluşu olduğu unutulmamalıdır. Yılda yaklaşık 3 milyon kişinin hayatı aşılar sayesinde kurtulmasına rağmen halen dünyada 20 milyondan fazla aşısız veya eksik aşılı çocuk vardır. Yaklaşık 100 yıl önce, birinci dünya savaşı sırasında, 13. yüzyıldaki veba salgınından sonra gelmiş geçmiş en ölümcül salgınlardan biri ortaya çıkmıştır: İspanyol gribi. Öyle ki savaşta toplam 16 milyona yakın insan hayatını kaybederken, grip nedeniyle vefat edenlerin sayısı neredeyse 100 milyona yaklaşmıştır. Grip aşısının bulunması ve yaygınlaşması ile grip nedeniyle ölüm sayıları ciddi oranda azalmıştır.”

Aşılar Bizi Bir Araya Getirir

banner37
“Aşılama, serbestçe dolaşmamızı, bir araya gelebilmemizi, işimize, tatile veya eğitim yuvalarımıza gidebilmemizi sağlar. Aşılar jenerasyonları bir araya getirir, toplumun en yaşlı kesiminin zatürre nedeniyle hastanede yatmasını önlerken en gençlerini de çocuk felci veya kızamık nedeniyle kaybetmemizi engeller. Aşılar bizi hedeflerimiz ile buluşturur, birçok bulaşıcı hastalıktan korunarak aklımız, bedenimiz ve ruhumuzun dinç kalmasını sağlar.”

Aşılar Bizi ve Çevremizdekileri Korur

“Aşılar bağışıklık sistemimizi uyararak hastalıklara karşı korunma sağlayan ürünlerdir. Aşıların temel amacı hastalığı geçirmeden önce zayıflatılmış mikroorganizma veya mikroorganizmanın bir parçası ile bağışıklık sistemini karşılaştırarak hastalıkların etkenlerine karşı bağışıklık sistemimizin hazırlıklı olmasını sağlamaktır. Bu sayede aşılanmış bireyler gerçek mikroorganizma karşı karşıya geldiğinde hastalığı hiç geçirmeden veya hafif geçirerek atlatabilirler. Aşılamanın koruyuculuğu bireysel olduğu kadar toplumsaldır da. Toplumdaki aşılı veya bağışıklanmış kişi sayısı yükseldiği zaman aşılanmamış veya aşılanamamış kişiler de hastalıktan korunmuş olur. Mikroorganizmalar ise hastalık yapabilecekleri duyarlı kişi sayısı azaldığı için salgın oluşturamaz ve zamanla yok olup giderler. Günümüzde birçok hastalığın tedavisi henüz bulunamamışken, bulaş riskini düşüren, hastalığın ciddi seyretmesini ve hatta hastalığın kendisini önleyen bir aşıyı yaptırmamak ayağımıza gelen fırsatı tepmekten farksızdır.

Ülkemizde yürütülen Genişletilmiş Bağışıklama Programı, içinde Tüberküloz, Tetanoz, Difteri, Boğmaca, Çocuk Felci, Hepatit B, Hepatit A, Pnömokok (Zatürre), Hemofilus influenza tip B, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak ve Suçiçeği olan toplam 13 farklı hastalık etkenine karşı çocuklarımızı, gençlerimizi ve yaşlı bireylerimizi korumaktadır. Ülkemizdeki bağışıklama programı sayesinde son on yılda bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığı yaklaşık %90 azalmıştır. Şu anda bu programın uygulanamadığını veya tüm ebeveynlerin aşılamayı reddedip çocuklarını aşısız bıraktığını düşünelim. Bunun sonucunda her yıl yaklaşık 15 bine yakın çocuk önlenebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybedecektir. Bundan elli yıl önce çok sayıda çocuk ve gencin ölmesine ve sakat kalmasına neden olan bulaşıcı hastalıkların artık görmüyor olmamızın nedeni aşılardır. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde yaygınlaşan aşı karşıtlığı ve aşı kararsızlığı ile toplumdaki aşılama oranlarının düşmesi, bu hastalıkların tekrar ciddi salgın oluşturma tehlikesi yaratmaktadır. Bu nedenle aşılamanın yaygınlaşması, aşı reddinin ve kararsızlığının kırılması için hep birlikte hareket edilmelidir.

Şu günlerde tüm dünya ve ülkemiz Coronavirüs ya da tam adıyla SARS-CoV-2’nin neden olduğu 2019’dan bu yana devam eden bir salgının pençesi altında. Önerilen enfeksiyon kontrol önlemleri, el yıkama, maske takma ve sosyal mesafe kurallarının uygulanması, virüsün bulaş hızını kırmaktadır. Ancak virüse karşı gerçekten etkili bir ilaç bulunana kadar elimizdeki en güçlü silah aşıdır. Fırsat elimize geçtiği anda sağlık otoriterleri tarafından önerilen aşıların olunması salgının sonlanması için elzemdir. Hep birlikte ve daha sağlıklı günler için çocuklarınızın aşılarını ve kendi aşılarınızı yaptırın lütfen.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1