banner2
banner34

DAÜ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ’NDEN 21 MART DÜNYA DOWN SENDROMU FARKINDALIK GÜNÜ

DAÜ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ’NDEN 21 MART DÜNYA DOWN SENDROMU FARKINDALIK GÜNÜ
banner45

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde yer alan Pediatrik Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Ünitesi Birimi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. E. Handan Tüzün, Yrd. Doç. Dr. Zehra Güçhan Topcu ve Yrd. Doç. Dr. Ünal Aras Değer, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla “Down Sendromu’nda Fizyoterapi ve Rehabilitasyon’un Önemi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazılı açıklamada, Down Sendromu’nun (DS), 23 kromozom çiftinin 21. çiftindeki fazladan bir kromozom bulunması sebebiyle oluşan genetik bir farklılık olduğu ve bireyin 46 kromozom ile değil 47 kromozomlu olarak dünyaya gelmesi anlamına geldiği ve hastalık olmadığı hatırlatıldı.

DS’li çocuklarla ilgili farkındalık ne kadar artırılırsa onların yaşama katılmasına o kadar destek olunabileceği belirtilen açıklamada, katılımları artan bireylerin yaşam kalitelerinin de artacağına dikkat çekildi.

banner37
DS’li bireylerde hem işlevsel hem yapısal çeşitli farklılık ve/veya bozukluklar görüldüğü belirtilen açıklamada, DS’li bireylerde avuç içinde tek çizgi olması, birinci ve ikinci ayak parmakları arasında büyük boşluk, küçük ayaklar ve eller, küçük ağız ve burun boşlukları, basık burun, çekik göz gibi karakteristik yüz hatları olduğu kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, düşük kas tonusunun neden olduğu kas zayıflıkları, eklemlerde hipermobilite ve bağ dokuda gevşeklik, denge bozuklukları, hafif-orta derece obezite, mental retardasyon gibi bulguların da işlevsel bozukluklar olduğu belirtildi.

Kalp problemi, işitme ve görme sorunları, tiroid rahatsızlıkları, solunum problemleri, mide ve bağırsak hastalıklarının da görülebileceği belirtilen açıklamada bazı DS’li bireylerde bu bahsedilen tıbbi prolemlerin hiçbirine rastlanmadığı da ifade edildi.

Down Sendromlu çocukların ihtiyaçlarının diğer çocukların ihtiyaçlarından farklı olmadığına da işaret edilen açıklamada, daha başarılı olabilmeleri için özel eğitim öğretmenleri, fizyoterapistler ve iş-uğraşı terapistleri gibi sağlık profesyonellerinin desteğine ihtiyaç duydukları belirtildi.

Açıklamada, DS’li birey ile fizyoterapistin ne kadar erken karşılaşırsa başarının o kadar arttığı kaydedilerek, buna göre bebeklik döneminden itibaren erken müdahale kapsamında ele alınan fizyoterapi ve rehabilitasyonun DS’li bireylerin yaşama katılımı için önemli rol oynadığı bildirildi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner12

banner1