Amerikan Diyabet Derneği’nin Orlando’da gerçekleşen 78’inci Bilimsel Kongresi’nde, hastalıkla ilgili bilgilerin yanı sıra, tedavideki gelişmeler, hastaların hayatını kolaylaştıracak teknolojik destekler, stres-diyabet ilişkisi, uyum sorunları ve insülin kullanımı hakkında doğru bilinen yanlışlar konuşuldu.

Diyabet, bulaşıcı bir hastalık olmamasına rağmen tüm dünyada salgın gibi yayılıyor. Bilinen hasta sayısı  425 milyon. Yani her 11 yetişkinden biri, diyabetli. Bu sorun nedeniyle her altı saniyede bir kişi hayatını kaybediyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde 600 milyon kişiyi etkileyeceği öngörülüyor. 2015 yılında dünyada sağlık harcamalarının yüzde 12’si (673 milyar dolar) diyabet ve komplikasyonları için harcandı. Bu rakamın 2040’ta 803 milyar dolar olması bekleniyor.

Eğitim merkezi

Hong Kong Diyabet ve Obezite Enstitüsü Başkanı Dr. Juliana Chan, şehirlerde kurulabilecek küçük merkezler sayesinde daha fazla hastaya ulaşmanın ve onları eğitmenin mümkün olacağını söyledi. Chan ile bu konuda yapılabilecekleri ve diyabet-stres arasındaki ilişkiyi konuştuk.

- Diyabetle depresyon ilişkisini gösteren çalışmalar var mı?

Evet var. Araştırmalar, hastaların yüzde 10’unun depresyonda olduğunu gösteriyor. Bunların bazıları toplumdan kopuyor, bazıları çok fazla yemek yiyor, bazıları da iştahsızlık çekiyor. Diyabet tedavisi, sadece hastalığa odaklanmamalı. Sağlık personelinin bu uzun macerada hastaya eşlik etmesi gerekiyor. İstatistikler  bir hekimin hastasına sadece üç dakika ayırabildiğini gösteriyor. O nedenle hemşirelere büyük iş düşüyor. Stres, kandaki şeker seviyesine doğrudan etki eder. Bu yüzden hastalara sadece ilaç değil, egzersiz yapmayı ve sağlıklı beslenmeyi de tavsiye ediyoruz. Aynı zamanda duygularla uyku düzenini de takip etmek gerekiyor.

- Hastaların psikolojik desteğe de ihtiyacı var mı?

Eğitim çok önemli. Hastalara diyabetle  yaşamanın gereklerini anlattığınızda sizi anlayabilmeli. Hastalığı her yönüyle bilmeli ve takip etmeli. Diyabet tedavisi, okula yeniden başlamak gibi, her şeyi en baştan öğreniyorsunuz. Kimileri bu duruma hemen adapte olurken, kimileri de zorluk çekiyor. Uyum konusunda sorun yaşayanlar depresyona girip ilacı bırakabiliyor.

- Diyabetle yaşam sürecinde en büyük farkındalık hangi konuda olmalı?

Kesinlikle eğitim olmalı. Şehirlerde küçük diyabet merkezleri kurulabilir. Mesela Hong Kong’da her yerde bu toplum hizmetine ulaşmak mümkün.

Türkiye için alarm zili

- Türkiye’de 7 milyon diyabet hastası var.

- Her 10 diyabetliden beşi, hastalığının farkında değil.

- Avrupa’da diyabetin görülme sıklığının en yüksek olduğu ülke, Türkiye.

- Tip 2 diyabetin sağlık harcamalarına getirdiği yük, 12 milyar TL. Diğer komplikasyonlar için ise kişi başına 893 TL harcama yapılıyor.

Güncelleme Tarihi: 08 Ekim 2018, 06:06